Kanseri yok eden besinler
9 Kasım 2012 14:22 tsi
Pek çok hastalıkta olduğu gibi kanserde de tedaviden çok hastalığa yakalanmama yani korunma çok daha önemli ve zahmetsizdir.
Her durumda hemen ilaçlara sarılmak yerine, her meyvenin, her sebzenin, her baharatın birer ilaç olduğunu unutmamak gerekiyor. Kanserde ise bu daha da önem kazanmakta çünkü beslenme ve özellikle bazı besinler kanser için bir panzehir adeta ki biz bunlara "antioksidant" lar diyoruz
Hastalıklardan korunmada en önemli basamak beslenme ve yaşam biçimimiz. Bu en önemli konu. Çevresel faktörleri de unutmadan bu konuyu irdelememiz gerekiyor.
Kanser oluşum riskini artıran faktörler
* Sigara içimi
* Yüksek hızda bakteri ve virüs enfeksiyonu
* Yüksek miktarda pestisit ve yapay kimyasallara maruz kalma
* Radyasyon
* Yağ ve yağlı besinlerin fazla tüketimi
* Yetersiz taze sebze ve meyve tüketimi
* Yetersiz posa tüketimi
* Olumsuz çalışma koşulları
* Tuzlanmıs, tütsülenmis, dumanlanmıs besinlerin fazla tüketimi.
Azaltan faktörler
* Sigara içmemek ve sigarasız ortamda yaşamak
* Bakteri ve virüs enfeksiyonlarının az olması
* Pestisit ve kimyasallara az maruz kalma
* Radyasyondan korunma
* Günlük enerjiden gelen yağ oranının yüzde 30'un altında olması
* Bol taze sebze-meyve tüketimi
* Posadan zengin diyet ile beslenme.
Obezite
Özellikle meme, kalın bağırsak-rektum ve kan kanserleri obez bireylerde normal ağırlıktakilere göre daha fazla görülmektedir. Yağ tüketiminin yüksek olması obeziteye neden olmaktadır. Yağlı besinler ve bozulmuş yağ tüketimi, kanser yapıcı ve ilerletici maddelerin de alımının artmasına neden olmaktadır.
Karbonhidratlar
Karbonhidratlar başlıca enerji kaynağımızdır. Gereksinimin üzerinde alınması obeziteye neden olur. Bunun yanı sıra, kepekli tahıl ürünleri, kuru baklagiller, taze sebze ve meyvelerin fazla tüketilmesi, posa alımını artırıp bağırsakların düzenli çalışmasını sağlayarak kalın bağırsak-rektum kanserinin önlenmesinde etkindir.
Yağlar
Her türlü yağın fazla alınması özellikle meme, prostat, testis, rahim, yumurtalık ve kalın bağırsak-rektum kanserlerinin oluşum riskini artırmaktadır.
Kanserojen maddeler (kanser yapıcı) yağ içinde birikir ve fazla yağ alımı bu maddelerin vücuda girişini artırır.
Cinsiyet hormonları yapısal olarak yağa benzerler.Yağın fazla alımı bu hormonların çalışma düzenini bozar.
Özellikle kalın bağırsak-rektum kanserlerini ilerletici safra tuzları gibi maddelerin yapımı yağ alımı arttıkça artar.
Çoklu doymamış yağ asitlerinden zengin sıvı yağlar kolay okside olurlar (bozulurlar). Oksidasyon sonucu oluşan öğeler bağışıklık hücrelerinin yıpranmasına neden olarak kanser riskini arttırırlar.
Protein
Aşırı et, dolayısı ile hayvansal proteini çok tüketen ülkelerde meme, rahim, prostat, kalın bağırsak-rektum, pankreas ve böbrek kanserleri, hayvansal proteini az tüketen ülkelerden daha fazla görülmektedir.
Yağsız hayvansal protein tüketiminin kanserle ilişkili olmadığı bilinmektedir. Yağsız et, süt ve benzeri besinlerin tüketimi kanser riskini arttırmaz.
Vitaminler
A vitamini: Yeşil ve sarı sebze ve meyvelerde, A vitamininin ön maddeleri karotenoidler bulunur. Bunlar güçlü antioksidan özelliği taşırlar ve vücutta A vitaminine dönüşürler. Hayvansal besinlerde (karaciğer, süt yağı, yumurta sarısı gibi) A vitamini bulunur. A vitamini ve özellikle A vitamininin ön maddesi karotenoidler kanserejen maddelerin etkisini azaltarak kanserin önlenmesinde etkindirler.
C vitamini: En fazla taze sebze ve meyvelerde bulunur. En çok C vitamini içeren besinler; kuşburnu, maydanoz, tere, roka ve diğer yeşil yapraklı sebzeler, karnıbahar, yeşil sivri biber, turunçgiller, domates, çilek ve patatestir. C vitamini vücuda alınan kanserojenleri etkisiz hale getirir.
E vitamini: Başta bitkisel yağlar, yeşil yapraklı sebzeler, özü alınmamış tahıllar, fındık, fıstık gibi kuruyemişler, kuru baklagiller olmak üzere çeşitli yiyeceklerde bulunur. Bazı toksik maddelerin etkilerini azalır, güçlü bir antioksidan olduğu için yağların ve hücrelerin oksidasyonunu (bozulmasını) önler.
D vitamini: Karaciğer, yumurta sarısı, süt ve süt ürünlerinde az miktarda bulunur. Günlük beslenme ile D vitamini gereksinmesi karşılanmaz. En iyi kaynağı güneştir.
Düzenli güneşle temas ile derideki ön maddeden D vitamini oluşur ve gereksinmeyi karşılar. Düzenli güneşten yararlanarak vücutta yeterli D vitamini oluşumunun sağlanması ve yeterli kalsiyum alımı kemik kanseri riskini azaltır.
Mineraller
Kanser oluşumuna neden olan mineraller:
Nikel: Hava ve suda bulunur. Aşırı alımı kansere neden olabilir.
Kurşun: Taşıtların egzozları, fabrika atıkları, boyalar en önemli kaynaklarıdır. Çevre kirliliği ile su ve besinlere geçerek vücuda alınır. En önemli kanserojenlerdendir.
Kadmiyum: Kentlerin kirli havasından ve fabrika atıklarından sulara ve besinlere karışarak vücuda alınır. Fazla alımı kanser oluşumuna neden olmaktadır.
Arsenik: Ani zehirlenmeler yaptığı gibi, az miktarlarda sürekli alımı deri ve akciğer kanser riskini arttırır. Fabrika atıkları ile hava, su ve besinlere karışarak vücuda alınır.
Asbest: Gemi, bina, taşıt, ev aletleri kaplamalarında önemli miktarda bulunur. Kaplamaların dökülmesiyle havaya yayılmakta, bu havanın solunmasıyla akciğer kanser riskini arttırmaktadır.
Kanserden koruyucu mineraller
Selenyum: En çok su ürünlerinde ve kepeği ayrılmamış tahıl ürünlerinde bulunur. Diyetle yeterli miktarda tüketimi kanserojenlere karşı koruyucudur.
Çinko: En zengin kaynakları, ay çekirdeği, su ürünleri, etler, mantar, yumurta ve kuru baklagillerdir. Yeterli düzeyde çinko alımı, A vitamininin etkisini ve savunma sistemini güçlendirerek kansere karşı koruyucudur.
İyot: En iyi kaynağı iyotlu tuzdur. İyot yönünden zengin besinler; balıklar ve mantardır. İyot eksikliği tiroit bezinde kanser oluşturma riskini de arttırabilir.
Molibden: Vücudun gereksinimi çok düşüktür. En zengin kaynakları; kurubaklagiller, kepekli tahıl ürünleri ve koyu yeşil yapraklı sebzelerdir.
Bakır: En zengin kaynakları; etler, su ürünleri, kuru baklagiller, yağlı tohumlar, pekmezdir. Yetersizliğinde deride, beyin işlevlerinde ve kan hücrelerinin yapımında bozukluklar olur. Aşırı bakır alımı toksik olduğundan, kanserden korunmak için ek bakır alınması önerilmez.
Demir: Demirden zengin besinler; etler, su ürünleri, yumurta, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, susam, pekmez, kuru meyvelerdir. Demir bazı kimyasal kanserojenlerin etkisini azaltır. Fazla alımı zararlı olabileceği için uygun miktarlarda alınması önerilir.
Kalsiyum: Kemik gelişimi ve sağlığı için en önemli besin ögesidir. Kalsiyumun en iyi kaynağı süt, yoğurt, peynir, dondurma, yeşil yapraklı sebzeler ve kuru baklagillerdir. Kalsiyum, kemik ve kalın bağırsak kanser riskini azaltır.
Bu besinler riski artıyor
Çevredeki zararlı kimyasallar besinlerin yağlı kısımlarında birikir. Eğer yağlı kısım iyice ayrıldıktan sonra yenilirse, zararlı kimyasalların vücuda girişi azalır. Et ve peynirler ne kadar yağlıysa içinde kanser yapıcı madde de okadar çoktur.
- Yağda kızartılmış besinler
- Tuzlanmış besinler
- Tütsülenmiş besinler
- Nitrit, nitrat eklenmiş besinler (Salam, sosis vb.işlenmiş et ürünleri)
- Ateşe çok yakın pişirilmiş kebaplar
- Hamburger
- Yağlı tüm etler
- Terayağı, içyağı.
Kanser riskini azaltanlar
Sebzeler:
- Soğan, sarımsak
- Lahana
- Havuç, ıspanak
- Marul, kıvırcık, salatalık
- Pazı, asma yaprağı
- Karnabahar, pırasa, şalgam, turp
- Maydanoz, tere, nane, roka
- Biber
- Taze-kuru fasulye, bezelye
- Bakla, mantar, patlıcan, enginar
- Kabak
- Domates, pancar, bamya.
Riski azaltan meyveler
- Portakal, greyfurt, limon
- Kuşburnu, böğürtlen, kızılcık
- Elma, armut, ayva, erik
- Kiraz, vişne, çilek
- Kavun, karpuz
- Üzüm, incir, nar, dut
- Muz, hurma, yeni dünya.
Riski azaltan kuruyemişler
- Leblebi, kestane, badem, fındık, fıstık, ceviz.
Riskini azaltan tahıllar
- Kepekli ekmek
- Çavdar ekmeği
- Bulgur, yarma
Riski azaltan hayvansal besinler
- Yumurta
- Yağsız peynir, çökelek, yoğurt.
UZMAN DİYETİSYEN BANU TOPALAKÇI - BUGÜN GAZETESİ
Bu haber 1,534 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle