zehir ekilmiş! | " /> zehir ekilmiş! | "/>

En Sıcak Konular

Memleketimize zehir ekilmiş!

24 Nisan 2009 10:28 tsi
Memleketimize  zehir ekilmiş! Çiftçimiz genetiği değiştirilmiş tohumları pek sevdi... Güzel memleketimizin tarlalarında çeşit çeşit GD tohumları ekili... Bu tohumlar nedir? Biyoçeşitliliğe, doğaya, insan sağlığına etkisi nedir? Araştırır, bilir mi? Hayır...

Serdar Akinan / Akşam

Genetiği bozuk tohumlar


Genetiği bozulan tohumlardan bahsedeceğim ama sandıklarınızdan değil... Lafa, farklı siyasal köken, yaş ve cinsiyetten bir grup sosyalistin 2008 başında 'Siyasal ortaklaşma eğitim/tartışma seminerleri'nde şekillenen 'Sosyalist Cumhuriyet için tezler' adlı el kitapçığının başlangıç paragrafı ile başlayayım:
'Dünya nüfusunun en zengin yüzde 2'si tüm dünya servetinin yarısına, en zengin yüzde 1'i yüzde 40'ına, dünya nüfusunun yarısını oluşturan yoksul kesim ise dünya zenginliklerinin yüzde 1'ine sahip...'
Şimdi gelelim besin meselesine... Dünyanın yarısı buğdayla, az gelişmiş ülkeler ise pirinçle besleniyor.
Bugün dünyada 124 milyon ton buğday stoku var. Yani, Türkiye gibi 7 ülkeyi doyuracak buğday var...
77 milyon ton pirinç stoku var. Yani, Türkiye gibi 140 ülke doyar...
Yani?
Yanisi şu arkadaşlar... Yeryüzünde üretim yetersizliği diye bir sıkıntı yok... Ama her ne hikmetse her gün 25 bin kişi açlıktan ölüyor...
Aşağıdaki saptama ise 'Yıkım Tohumları' adlı kitabın yazarı William Engdhal'a ait:
'Yaşanan küresel gıda kriziyle Genetiği Değiştirilen Organizma-GDO- patentli pirinç, mısır ve soya tohumlarının yaygınlaşması arasında nedensel bir bağlantı var. Bu bağlantı da gıda üretiminin Monsanto, DuPont, Syngenta, Dow, Archer Daniels Midland and Cargill önderliğindeki birkaç dev şirket tarafından küreselleştirilmesi. Bu güçlü lobi küresel bir tarım politikası oluşturdu ve hem ABD Tarım Bakanlığı hem de Avrupa Komisyonu Tarım Direktörlüğü'nde etkin. Bu güçlü tarım şirketleri perde arkasından Dünya Ticaret Örgütü'nün tarımla ilgili kararları üzerinde hakim. Uzun vadeli politikalarından biri kasıtlı olarak dünyanın acil tahıl stoklarını azaltmak. Aynı zamanda bitkilerin ulaşımda yakıt olarak kullanılması için yetiştirilmesini öngören suç politikasının önde gelenleri de onlar. Yani biyoyakıt dolandırıcılığı. Küresel kıtlık koşullarında Monsanto ve tarım lobisi kendi patentledikleri GD tohumlarının dünyadaki açlığa 'çare' olduğunu iddia ediyor. Henry Kissinger'in 1970'lerde ilan ettiği strateji 'Petrolü kontrol ederseniz ulusları ya da bölgeleri, gıdayı kontrol ederseniz insanları kontrol edersiniz' stratejisi bu. 2005'ten beri ABD yönetiminin biyoyakıt sübvansiyonları ve promosyonu, bu tür yakıtların küresel ısınma sorununa çözüm olduğu yalanı, gıda fiyatlarını da etkiledi. Bence bu tamamen bilinçli ve dünya üzerinde beyaz olmayanların nüfusunun azaltılmasını isteyen bir grup elit tarafından yönlendiriliyor. Ve biyoyakıt çılgınlığını desteklemeye devam eden bütün hükümetler, uluslararası adalet kurallarına göre soykırım suçu işliyor.'
Dünyada gıdayı yöneten çok uluslu şirket sayısı 10'u bulmuyor. Ve bu dev şirketler, dünyada herkese yetecek gıda olmasına karşın, günde 25 bin insanın açlıktan ölmesine yol açan politikaları etkiliyor veya belirliyor... Dünyada kim aç kalacak ya da kim obez olacak bu şirketler karar veriyor.
Gelelim Türkiye'ye...
Çiftçimiz genetiği değiştirilmiş tohumları pek sevdi... Güzel memleketimizin tarlalarında çeşit çeşit GD tohumları ekili... Bu tohumlar nedir? Biyoçeşitliliğe, doğaya, insan sağlığına etkisi nedir? Araştırır, bilir mi? Hayır... Bilse de umursar mı? Daha vahim bir soru ya, neyse, geçelim...
Toplumdaki 'genetiği bozuk tohumları' yazmak sakıncalı... Hazır köyümüze de geri dönmüşüz, bari sahiden genetiği bozuk tohum meselesini araştırıp yazayım diyorum...
Fotoğraf bildiğiniz gibi değil... Buzdağının sadece üstünü anlattım size... Yediklerinizi içtiklerinizi yazsam bu yazı yayınlanamaz... Öyle diyeyim...
Yani ben gene 'sakıncalı' oluyorum...
Hayır bu ülkenin siyasetçisi sevmez, bu ülkenin aydını sevmez, bu ülkenin köylüsü de bizi sevmeyecek...
Söyleyin bana, bir başka dünya mümkün mü?
Efendim?



Bu haber 1,311 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,262 µs