En Sıcak Konular

Ölüm ve insan

25 Ekim 2011 09:11 tsi
Ölüm ve insan Ölüm bir gerçek ama biz insanlar sanki olmayacakmış gibi davranmaya kurgulanmışız. Bütün acı gerçeklerden kaçar gibi bu gerçeği de kabullenmek istemiyoruz. Dr.Eser Alptekin yazıyor...

Dr.Eser Alptekin /Milliyet

Geçen hafta küçük kardeşimin ölümünün ikinci yılında ailece mezar başında toplanıp ruhuna dua okutacaktık. Diğer kardeşlerimden daha erken mezar başına gittim. Bazen insanların tek başına gidip mezarlıkta kalmalarında çok büyük dersler var. Mezarlığın sessizliği ve senin bir gerçek karşısındaki yalnızlığın gibi...
Sevdiklerini bir bir kaybetmişsin. Aile mezarlığında annen, baban ve küçük kardeşin yatıyor. Hayat her kuşaktan ölümü tattırarak gerekli dersleri ve yalnızlığı vermiş. Bir hekim ve insan gözüyle mezarları ziyaret edince babamın, annemin, kardeşimin mezar komşularına da baktım. Sihirbaz Zati Sungur, Hababam Sınıfı’nın yaratıcısı Rıfat Ilgaz, Vehbi Koç, şu dönem milletvekili, zengini fakiri, şöhretli   olanı olmayanı...

Bir yerde “Dur” demek
Özellikle insanlarımız nedense mezar taşlarına makamlarını ve yaşamda nerelere geldiklerini yazarlar. Diğer tarafta bunun ne yararı olduğunu bilmiyorum. Yaşamdan ne gibi talepleri olmuş? Bunları alabilmişler mi? Yoksa hep daha çok talep ederken sağlıklarını bozup ölümü mü seçmişler? Bir yerde “Dur” demeyi bilememişler mi? O gözlerle mezar taşlarına ve mezarlara bakarken insan-ölüm gerçeğini iyi bilmesi gereken bir hekim olarak şunu düşündüm: Acaba kaç tatil daha yapacağım? Kaç defa daha kiraz yiyeceğim? Sevdiğim insanların kaç tanesinin daha ölümüne şahit olacağım?
Gerçeğe bu gözle baktığınızda daha az hata yapmaya, insanları kırmamaya, dargınlıklara, küskünlüklere vakit kalmadığına, zamanın en iyi ve en ekonomik şekilde kullanılmasının doğru olduğuna karar veriyorsunuz. Rahmetli babam hapishaneleri, hastaneleri ve mezarlıkları ziyaret etmemizi öğütlerdi. İnsan için ne kadar anlamlı bir öğüt olduğunu zaman içinde yaşayarak öğrendim.

Hatıralar toprak altında
Yakınlarınızın her birinin kaybedilmesi ayrı ayrı küçük ölümler oluyor. Her kayıpta içinizden farklı şeyleri kaybettiğinizi görüyorsunuz. Babanız öldüğünde kaya gibi sırtınızı dayadığınız bir dağın göçtüğünü görüyorsunuz. Anneniz öldüğünde içinizdeki çocuğun ve   çocukluğun ölümünü yaşıyorsunuz. Sırtınızı dayadığınız o kayanın, başınızı dayadığınız o göğsün toprak olduğunu   görüyorsunuz. Küçük kardeşiniz öldüğünde herkes için her an bu gerçeğin yaşanabileceğini görüyorsunuz ve içinizden büyük parçalar kopuyor. Dostlarınızı, sevdiklerinizi kaybediyorsunuz. Onlarla yaşadığınız hatıraları, güzellikleri toprağın altına gönderiyorsunuz.            Ölüm bütün gerçekliğiyle hemen yanı başınızda duruyor.
Kim olursanız olun, rütbeniz, makamınız ne olursa olsun Allah’a sığınıyorsunuz. Yaşam konusunda ondan yardım istiyorsunuz. Daha yaşayacak güzellikler olduğunu sağlığınızı da düşünerek devam ettiriyorsunuz. Bu karmaşık düşünceler içinde tek başına mezarlıkta otururken sessizlik, hocanın ve kardeşlerimin gelmesiyle bozuldu. Güzel bir rüyadan uyanmış gibi oldum. Ve Allah’a şükrettim hâlâ ailemden yaşayanlar vardı, onlarla kederimi ve sevincimi paylaşabilirdim, siz okurlarım vardı derdimi dökebileceğim, kalemim vardı ona hükmedebileceğim...
Bundan bir gün sonra da Sayın Başbakanımız annesini kaybetti. O da  içindeki   çocuğun öldüğünü hissetmiştir diye düşündüm. Annesine           Allah’tan rahmet diledim,           kendisine sabırlar...
Annem Hatice Alptekin’in annesi için yazdığı bir şiirle          yazımı noktalıyorum. Ve herkese sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum.


ANNEMi ZiYARET

Bir gün kabrine geldiğimde
Güller çiçekler elimde
Dudaklarımda bir dua
Yaş dolu gözlerimde
Yüzümü sürsem topraklarına
Bilsen ki nasıl da hasretim sana
Başucunda servi, büyümüş dal dal
Silinmiş bir ömür
Kalmış bir masal
Bir yığın kara toprağın altında
Seni görüyorum
Çiçekte çimende
Servi dallarında
Seni görüyorum anne.
Hatice Alptekin



Bu haber 1,530 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,029 µs