Ölüm havuzu

7 Haziran 2011 11:52 tsi
Medyanın bir bölümü görmezlikten gelse de Kütahya’nın Tavşanlı İlçesi yakınlarındaki Eti Gümüş tesislerinde büyük bir felaketin eşiğine gelindi.

Ali Ekber Yıldırım'ın yazısı:

Eti Gümüş Maden İşletmeleri’nin siyanürlü çamurun tutulduğu havuzun 3 setten ikisi yıkıldı. Yağan yağmurla üçüncü setin de yıkılma tehlikesi var. Bu sette yıkılırsa çamur havuzu ölüm havuzuna dönüşecek ve son yılların en büyük çevre felaketlerinden biri yaşanacak. Bölgede yaşayanlar endişeli. Ölüm korkusu ile günlerdir ayaktalar.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çevre Bakanı Veysel Eroğlu, Kütahya Valisi Kenan Çiftçi ve Eti Gümüş’ün yöneticileri “endişeye gerek yok, her şey kontrol altında” diyorlar. Bir yandan da yeni bir havuzun yapımı hızla sürüyor. Bu havuzun da 10 günde bitirilmesine çalışılıyor. Havuz bitinceye kadar mevcut siyanürlü çamurun olduğu havuz taşarsa ne olacak?

Yeni havuz bitince sorun çözülecek mi? Neden bugüne kadar yapılmadı?
Akla pek çok soru geliyor. Fakat her zamanki gibi felaket kapıya dayanınca “endişe edecek hiçbir durum yok. Her şey kontrol altında” açıklamaları yapılıyor.

Gerçektende endişeye gerek yok mu? Her şey kontrol altında mı?
Uzmanlar böyle olmadığını söylüyor.
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Murat Taşdemir, bölgenin boşaltılması gerektiğini söylüyor. Kütahya ve Eskişehir’deki hastanelere panzehir gönderilmesini istiyor.
Bu istek durumun ciddiyetini gösteriyor. İşin ciddiyetini gören bir başka kesim bölgede yaşayan köylüler. Son yıllarda pek çok bölgede çevre hareketinin öncüsü olan köylüler Kütahya’da da isyan bayrağını açtı.

“Biz ne ekip biçeceğiz, ne yiyeceğiz? Zehirlenmek istemiyoruz” diyen köylüler maden işletmesinin hemen kapatılmasını istiyor.

Köylülerin madende çalışan işçileri işsizlik korkusu ile madenin çalışmasını istiyor. Aileler çocukları ile, köylüler işçilerle karşı karşıya geliyor.

Bu ne ilk ne de son olacak. yaşamın gerçeği bu.
Bergama Ovacık’ta, Uşak’ta, Alioni’de, Hasan Keyf’te, Akkuyu’da, Kazdağları’nda Karadeniz’de ve daha bir çok yerde köylüler, çevreciler gelecek kuşaklara yaşanılabilir bir dünya bırakmak için mücadele veriyor. Seslerini duyurmak için çaba gösteriyor.Yargıya giderek yaşanan talanı, katliamı durdurmaya çalışıyor. Yargı kararlarına ve halkın tepkisine rağmen madenler, barajlar, sanayi tesisleri uğruna tarımsal alanlar yok ediliyor. Çevre katliamları yaşanıyor.

Kütahya’daki ölüm havuzu bu katliamın, bu felaketin son halkası.
Dünyada 1 milyar aç insan varken, her yıl 1.5 milyon insan kirli sudan yaşamını yitirirken, ve 3 milyar insan temiz suya ulaşamazken Kütahya’daki ölüm havuzu görmezden gelinebilir mi? 

tarimdunyasi.net
                             

Bu haber 1,656 defa okundu.