En Sıcak Konular

Et ve sütte yeni krizler yaşanacak!

1 Haziran 2011 09:54 tsi
Et ve sütte yeni krizler yaşanacak! Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı et ve sütle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı
mustafa.kaymakci@ege.edu.tr
 
Yıllardır yazıyoruz. Türkiye’de ulusal anlamda, büyük çoğunluğun lehine düzenlenmiş bir tarım politikası yoktur diye! Uygulanan politikalar tamamen dışa bağımlı. Bunun sonucunda bırakınız küçük çiftçileri, orta ve büyük işletmelerin sahipleri bile zor durumdalar. Örneğin istikrarsız politikalar nedeniyle süt inekçiliği yapan işletmeler,2008 yılında yaşanan krizle yaklaşık 1 milyona yakın damızlık ineklerini satmak zorunda kaldılar. Günümüzde de benzer durum tekrarlanacak gibi. Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin’in gazetelere yaptığı açıklamalara göre bunun nedeni, süt fazlalığından kaynaklanıyor. Yetkin, çıkış yolunun devletin süt fazlalığının sübvanse etmesinden ve süt tüketiminin ülke çapında artırılmasından geçtiğini belirtiyor (Et ve Sütte Yeni Kriz, Cumhuriyet Gazetesi, 23 Mayıs 2011).Yetkin’in önerilerine katılmamak olanaksız. Ancak sorun yapısal. İki temel kaynağı var. Birincisi, Türkiye’nin iç dinamiklerinden kaynaklanıyor. İkincisi de dış dinamikler,
 
SÜT PİYASASI İÇ PİYASADA KARTELLERİN ELİNDE
 Türkiye’de çiğ süt satış fiyatlarını üreticiler belirleyemiyor. Süt Endüstrisi Kurumu’nun özelleştirilmesinden sonra çiğ süt piyasasında serbest piyasa koşulları tamamen ortadan kalkmış, kartelleşme başlamıştır. Türkiye’de süt taban fiyatı kartellerce belirleniyor, Türkiye’de süt fiyatları sürekli inişli çıkışlı bir grafik izliyor, bu durum çiğ süt üreticisini ekonomik anlamda zora sokuyor.


Süt üretiminin devamlılığını sağlamak için kurulan Ulusal Süt Konseyi göstermelik. Konseyin, girdi fiyatlarına göre bir müdahale alım fiyatı oluşturması ve müdahale edebilecek projeleri ve bütçesi olması gerekirdi. Bunlar olmayınca, içi boş bir KİT gibi oldu. Süt sanayicisinin bürokrat dostlarıyla beraber çıkardığı süt konseyi yönetmeliği yeniden ele alınmalıdır. Bu düzeltilmezse sektörde süt piyasası düzenleme görevlerini yapamazlar.


Burada sözü çiftçi örgütlerine getirmek gerekiyor. Süt üretimiyle bağlantılı çok sayıda örgüt var. KÖY-KOOP, HAY-KOOP, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, Damızlık Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birliği, Süt Üreticileri Birliği, Süt ve Et Sanayicileri Birliği, vb. Çiftçilerin çok sayıda olan, ancak kitleleri yeterince temsil edemeyen örgütleri, bir başkan seçmek için bir araya gelmeyi bile düşünemiyorlar. Ağırlıklarını koyamıyorlar. Padişahların kapıkulları gibi hareket ediyorlar.


Çözüm, süt üreticilerinin örgütlenmesinden geçiyor. Süt üreticileri katma değerin kendilerinde kalacak örgütlenmeyi yapamazlarsa, bir başka deyişle kooperatifleşerek sütlerini pastörize süte, yoğurta, peynire işleyerek satamazlarsa sürekli krizleri yaşarlar.


AVRUPA SÜT TOZU, TEREYAĞI, SIĞIR ETİ ve SIĞIR STOKLARINI TÜRKİYE’DE ERİTİYOR
Türkiye’de yaşanmakta olan et ve süt krizi, özellikle 1980’li yılların başından itibaren uygulana dışa bağımlı yeni-liberal politikalardan kaynaklanıyor, bir başka deyişle yaşanan krizleri dış dinamikler besliyor. Bunu biraz açalım; İkinci Dünya Savaşı yıllarında Avrupalı insanlar, açlıktan da çok kayıp verdi. Bu nedenle, özellikle Avrupa Birliği (AB) ile birlikte, Avrupalı gıda egemenliğini öne çıkardı. Bunun sonucu olarak, tarımda serbest piyasa koşulları uygulanmıyor. Gerek örgütlenme, gerekse ürün fiyatlarının desteklenmesi için ortak AB bütçesinde en fazla pay tarıma ayrılıyor. Avrupalıların ellerindeki tarım ürünlerinin ve bu bağlamda süt tozu, tereyağı ve sığır eti ve sığır stokları oluşmaya başlıyor. Tarımın ayrıcalıklı sektör olmasının ardındaki birinci neden bu. İkinci neden ise şu; Avrupalılar, çevre ülkelerini toplumsal ve ekonomik yönden denetim altına almak için onların pazarlarına girmek istiyorlar. Bu amaçla, kendi tarımlarını desteklerken, çevre ülkelerin tarımsal gücünü zayıflatmak için her türlü zorlamayı, örneğin Dünya Borsa Fiyatları’nı denetleyerek yapıyorlar. Kısaca, üretimlerini, sadece kendilerine yeter duruma getirmeleri için değil, çevre ülkelerine tarım ürünleri ve girdilerini satmak amacıyla yapıyorlar.


Özetlenirse, Batı Dünya Borsa Fiyatları’nı denetleyerek başka pazarları işgal eder. Sözgelişi Avrupa’dan 2008’de Türkiye’ye bol miktarda süt tozu, tereyağı ve buzağı maması (aslında süt tozu), yasal ya da yasal olmayan yollardan getirildi. Sanayici bunlara yönelince çiğ süt fiyatları 35 kuruşa düştü ve yukarıda belirtildiği üzere 1 milyona yakın damızlık kasaba gönderilmek zorunda bırakıldı.


         Sonuç olarak, Türkiye’nin diğer sorunlarının da çözümünde olduğu üzere, iç sorunlarının üretici lehine çözümü için dış dinamikleri dikkate alma zorunluluğu vardır. Dış dinamikleri, daha doğrusu Batı’nın emperyal politikalarını dikkate alamayan çözümlemeler en azından gaflet olarak nitelendirilmelidir.
 
EGE ÜNİVERSİTESİ



Bu haber 1,487 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,692 µs