En Sıcak Konular

Gıdalar, ambalajlar, açlar

26 Ocak 2009 22:33 tsi
Gıdalar, ambalajlar, açlar Bir ekmekten alacağımız topu topu 130 kalori için litrelerce akaryakıt, katkı maddeleri, çöpe giden katı atık… Mebruke Bayram’ın “Gıdalar, Ambalajlar, Silahlar ve Açlar” kitabı gıda endüstrisini biraz daha yakından tanıtıyor!

Prof. Dr. Tayfun Özkaya’nın yazısı:

Bir kitap ve “ekmekler nasıl yapılıyor?”

“Kahvaltılık İngiliz ekmeği yapımındaki enerji basamaklarının bazılarını gözden geçirelim: Buğday petrokimyasal tarım ile yetiştirilirken aşırı ölçüde enerji gereksinir. Buğday fosil yakıtıyla çalıştırılan kamyonlarla alınarak oldukça verimsiz bir şekilde rafine edilen… merkezi bir fırına götürülür. Buğday rafine edilir ve umumiyetle beyazlatılır. Bu işlemlerle beyaz bir ekmek yapılırken buğdayın besin değeri yitirilir. Bu yüzden una niasin, demir, tiamin ve riboflavin katılarak besleyici değeri arttırılmaya çalışılır. Ardından ekmeklerin günlerce raflar üzerinde tutulacağı dükkânlarda ve uzun kamyon yolculuklarında dayanabilmeleri için koruyucu kalsiyum propinat ile birlikte, kalsiyum sülfat, monokalsiyum fosfat, enzimler, potasyum bromat ve potasum iyodat gibi katkı maddeleri katılır. Daha sonra ekmek pişirilir ve raf üzerinde göze çarpması için çeşitli renklerde basılan mukavva bir kutuya yerleştirilir. Bunun ardından torba plastik bir bağ ile sızdırmaz hale getirilir… Marketlere taşıyan kamyona yerleştirilir. İki ton madenden yapılmış arabanızla markete gider ve geri dönersiniz. İşiniz bittikten sonra mukavva kutu ve plastik torbayı katı atık olarak çöpe atarsınız. Bunların hepsi kahvaltılık ekmeğinizin vereceği 130 kalori için yapılır.”

GDO’ya Hayır Platformu üyesi ve grafik sanatçısı da olan Mebruke Bayram’ın yeni çıkan kitabı “Gıdalar, Ambalajlar, Silahlar ve Açlar”dan yukarıdaki satırları okuduk. Hayykitap tarafından yayınlanan eseri salık veriyorum.

Belki ülkemizde ekmek yapımı İngiltere’deki kadar zarar verici hale gelmedi henüz. Ancak bu yönde olduğumuz söylenebilir. Birkaç yıl önce ekmeklerin plastik ambalajlar içinde satılması için bir karar çıkmış idi. Bu uygulama yürümedi. Belki şaşıracaksınız ama yürümediğine sevindim. Şimdi diyeceksiniz ki bu önlem ekmeğe mikrop bulaşmaması için gerekli idi. Kısmen haklısınız. Ancak her gün üretilen milyonlarca ekmek için gereken ambalajı ve bunun doğaya getireceği yükü hiç hesapladınız mı? Ekmeklerin el değmeden satılması için başka önlemler alınabilirdi, satıcılar ve tüketiciler eğitilebilirdi. Sonra ben doğrusu bu kararın halkın sağlığı düşünüldüğü için alındığını da sanmıyorum. Düşünün ki birçok ilimizde nehirlerimize açıkça (Gediz ve Kızılırmak dâhil) kanalizasyon ve fabrika atıkları veriliyor. Kızılırmak’ın suyunun Ankara’ya içme suyu olarak verildiğini biliyoruz. Ekmek ambalajları konusunda amaç belki de bazılarını zengin etmekti.

Gıdaların üretimi yalnızca büyük gıda tekellerinin kontrolüne verilirse kanser, kalp gibi hastalıkların artışı kaçınılmazdır. Hâlbuki organik, sürdürülebilir gıda üretimi üstelik de verimli olarak mümkündür. Dünyadaki 1 milyara dayanmış açlar gelir dağılımının bozukluğu yüzünden açtırlar. Yoksa şu anda dünyada herkese yeter gıda üretiliyor. İnanmayan Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütünün (FAO) istatistiklerine baksın. Rodale Enstitüsü’nün 23 yıldır süren araştırmaları organik ve sürdürülebilir tarımın endüstriyel tarımdan daha verimli olduğunu ortaya koymaktadır. Verim düşüşü sadece ilk dört yıl için söz konusudur. Bu gerçekler görülmezden gelinmekte ve hala yalnız Türkiye’de değil dünyada da birçok teknik eleman açlıktan, verim düşüşünden söz etmektedir. Bu insanlara bu konuda konuşmadan önce araştırmaları incelemelerini salık veriyoruz. www.rodaleinstitute.org, www.grain.org, www.lesia.info gibi web sayfalarına bakılabilir.

Mebruke Bayram’ın kitabı bu mücadelede yeni bir araç sağlamaktadır.

Prof. Dr. Tayfun Özkaya



Bu haber 1,158 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,101 µs