Çocukları rahatlatın!

25 Şubat 2011 10:31 tsi
Çocukları maddi-manevi rahatlatacak 10 şey

“Çocuklar anne-babalarından neler bekler?” sorusunun cevabını bulmak için bir araştırma yapılmış. Minikler 10 temel noktada buluşmuş. Bir grup çocuğun anne-babası bu 10 beklentiyi her gün düzenli aralıklarla karşılamış.             
 

Diğer gruba böyle bir açıklama yapılmamış, normal hayatlarına devam etmişler. dört hafta uygulanan çalışma sonucunda aşağıdaki tavsiyeleri uygulayan ailelerin çocukları daha huzurlu, mutluymuş ve davranış sorunlarına daha az rastlanmış. Bu 10 maddeyi sıralarsak;

Sarılmak: Çocuğunuza her gün en az 5 kez sarılın, öpün, saçlarını okşayın. Ten temasını sağlayın. Bu davranış çocuğunuzun kendini güvende hissetmesini sağlayacak. Sarılma esnasında vücut serotonin salgılar. Serotonin vücudun huzur ve sakinlik kimyasıdır.

“Anlayamadım…Biraz daha açıklar mısın?”: Bu soruyu sormanız çocuğunuza dinlenildiğini hissettirir.

Çocuğunuzla diyalog kurmanız lazım: Sen dili yerine ben dili kullanın. Günde en azından bir defa onu sevdiğinizi söyleyin. Davranışlarınızla, beden dilinizle de bunu destekleyin. Böylece çocuk kabullenildiğini, değer verildiğini hisseder. Bu duyguyu düzenli yaşayan çocukların ailesine ve kendine güveni artar.

Ona kitap okuyun: Haftada en az 2-4 defa masal, hikaye okuyun, sesinizi değiştirin, karakteri canlandırın. Böylece çocuğunuzla iletişiminiz pozitif şekilde gelişir, hayal gücü artar, kelime haznesi zenginleşir, konuşma becerisi yükselir.

Onu anlamaya çalışın: Size bir sorununu anlattığında “... seni çok üzmüş, oyuncağını kırmış, anlıyorum.” şeklinde onun cümlelerini ona tekrar edin. Bu sayede benlik algısını, duygularını ve hislerini tanımasına yardımcı olursunuz.

Sağlıklı beslenmeyi öğretin: Evinizde abur cubur yerine, sağlıklı gıdalar bulundurun. Çocuğunuz bezelye yemiyor ise onun yerine tatlı bir şeyler vermeyin. Başka bir sebze verin. Bir kaç hafta sonra yine önüne bezelye koyun. Yemiyorsa bir ay sonra yineleyin. Burada önemli olan yemeyeceğim ön yargısından ziyade tercih etmiyorum düşüncesine geçmesidir. 

Karşınızda küçük bir yetişkin olduğunu unutmayın: Onunda seçim yapmaya hakkı vardır. Biz yetişkinler istemediğimiz şeyi kibarca geri çevirebiliriz ancak onlar bu beceriyi henüz kazanmadıkları için aşırı tepki verebilirler. Onlar için “Bunu istemiyorum” demek doğaldır. Siz de bu durumu tabii karşılayın.

Onunla konuşun: Her gün en azından 5 dakika onunla konuşun. Havadan, sudan. Ki; iletişim becerileri gelişsin.

Ona özen gösterin: Yemeğini süsleyin ya da basit bir hediye alın. Onu düşündüğünüzü, değer verdiğinizi hissettirin.

Sabırlı olun: Yaramazlıklarına, hırçınlıklarına ya da kaprislerine karşı sabırlı olun. Sabırlı olamadığınız durumlarda en azından o ortamdan uzaklaşarak olası yanlış şeylerin olmasının önüne geçin. Sabırlı olun ki çocuğunuz da sabretmeyi öğrensin. Size tavsiyemiz; bu 10 maddeyi bir kağıda yazıp buzdolabınızın üzerine asın. Her gün göz atmanız atladığınız küçük noktaları görmenizi sağlayacaktır. (Küçük İnsan)

 

Bu haber 1,611 defa okundu.