En Sıcak Konular

Yaraları iyileştirme gücü olan bitki!

17 Şubat 2011 09:20 tsi
Yaraları iyileştirme gücü olan bitki! Sarı kantaronun yaraları iyileştirmedeki etkinliği kanıtlandı

Sarı kantaron ya da çok bilinen İngilizce adıyla “St.John’s wort” günümüzde en popüler bitkisel ilaçlardan biri. Ülkemizde halk arasında yaygın olarak zeytinyağı özütü yaraları iyileştirmek amacıyla ve mide ülseri tedavisinde kullanılıyor. Her iki kullanılış amacına yönelik yaptığımız bilimsel çalışmalarla etkisini deney hayvanları üzerinde ortaya koyduk. Aslında ülser üzerindeki etkinliğine daha ben bu mesleğe başlamadan önce, bir ortaokul öğrencisi iken şahit olmuştum. O zamanlar anneme ülser teşhisi konulmuş ve mutlaka ameliyat olması önerilmişti. Ancak annem ameliyat olmak yerine sarı kantaron otu ve kudret narı meyvesiyle ayrı ayrı hazırladığı zeytinyağı özütlerini kullanarak ülserini iyileştirmişti. O zamanlar bitkilerin bu tedavi edici gücü bende hayranlık uyandırmıştı.

Daha hiçbir meslek tercihimin bulunmadığı o dönemde bitkilerin tedavi edici etkileri üzerinde araştırmalar yapan bir bilim adamı olmamda acaba bilinçaltında bu duyduğum hayranlık mı yatıyor, bilemem? Kader öylesine bir yol çizdi ki, kendimi hiç düşünmediğim halde bitkilerle ilgili çalışmalar yapan “Farmakognozi” dalında bilim adamı olarak buldum. Her iki bitkinin de ülsere etkilerini deney hayvanları üzerinde yürüttüğümüz bilimsel çalışmalar ile ortaya koyarak uluslararası dergilerde yayımladık.

KESİKLER HIZLA KAPANIYOR

2010 yılı içerisinde yayımlanan çalışmalarımızdan biri de sarı kantaronun yara iyileştirici etkisi üzerindeydi. Gerçekten, kesik yaralarının hızla kapanmasında etkili olduğunu gördük. Türk halk ilacı bilgilerinden yararlanarak Almanya’da yaşayan bir Türk hekimin geliştirdiği, içinde sarı kantaron ve bazı uçucu yağlar taşıyan bir formül üzerinde yürüttüğümüz son bilimsel çalışmada, sarı kantaron yağının etkisinin ilave edilen bileşenlerle daha da kuvvetlendiğini tespit ettik. Sarı kantaronla ilgili İran’da yürütülen ve çok yeni yayımlanan bir çalışmanın sonuçları da bu bitkinin etkinliğini klinik olarak da destekliyor. 

144 KADINA UYGULANDI

Son yıllarda artık doğumların sezaryenle yapılması tercih ediliyor. Ancak bu işlem sonrasında yara iyileşmesinin gecikmesi ve kalıcı yara izi gibi fizyolojik komplikasyonların yanı sıra bozulan görüntü nedeniyle kişilerde psikolojik stres söz konusu olabiliyor. Bu durumu gidermek amacıyla lazer tedavisi, radyasyon, kriyoterapi, kortikosteroit enjeksiyonu gibi bazı tedavi seçenekleri sınırlı başarısı, pahalı ve ağrılı olması nedeniyle daha ucuz ve kolayca uygulanabilecek alternatif seçenekler araştırılmaktadır.

Çalışmada 17-35 yaşları arasında ve sezaryenle doğum yapan 144 kadın üç gruba ayrılarak değerlendirmeye alınmış. 16 gün süreyle bir gruba sarı kantaron yağıyla hazırlanan özel bir merhem uygulanırken, diğer gruba sarı kantaron yağı içermeyen merhem uygulanmış. Üçüncü gruba ise hiçbir uygulama yapılmamış. 40 gün süreyle yara iyileşmesi, uygulamaları bilmeyen bağımsız hekimler tarafından bilimsel dereceleme yöntemleri kullanılarak yapılmış. Değerlendirme sonucunda sezaryen yarasının hızla iyileştiği, yara izinin diğer gruplara göre çok daha ufaldığı, ağrı ve kaşıntının azaldığı tespit edilmiş.

Prof. Dr. Erdem YEŞİLADA

SARI KANTARON OTU


Binbirdelik otu (Hypericum perforatum), Sarı kantaron, Kılıç otu, Mayasıl otu ve Koyunkıran olarak da bilinir, sarı kantarongiller (Hypericaceae) familyasına dahil bir bitki türü.

Esas olarak dünyanın bir çok yerinde bulunan bir bitkidir. Avrupa'da tarla, yol ve orman kenarlarında kendiliğinden yetişen bitki Kuzey Amerika'ya da uyum sağlamış ve doğal olarak kırlarda yetişmeye başlamıştır.

Kullanılan kısımları :

Çiçeklenme döneminde bitkinin çiçek ve tomurcukları veya tüm toprak üstü kısımları toplanarak hemen kurutulduktan sonra kullanılır. Avrupa'da uzun süredir ruhsal bozuklukların tedavisinde kullanılan Amerika'da da oldukça popüler bir bitki türüdür. Geçmiş tarihlerde sarı çiçekleri toplanarak güneş ışığı alan bir yerde zeytinyağında bekletilirdi. Bu yağ kırmızı renk aldıktan sonra oluşan merhem yara iyileştirici olarak ve özellikle de yanık yaraları ile yatalak hastalarda oluşan yaralarda tedavi edici olarak kullanılırdı. Bitki eski Yunan ve Roma medeniyetleri zamanında kötü büyülere karşı koruyucu olarak ünlenmişti.

Özellikleri :

Son zamanlarda Amerika ve Avrupa'da en çok satılan bitkidir.
Hiperisin ve psödohiperisin gibi bileşikler bitkinin %0.05-0.3 ünü oluşturan karakteristik bileşenleridir. Bunun yanında bitkide %0.9-5.0 oranında hiperforin ve adhiperforin ile yaklaşık %4 kadar çeşitli flavonoid türevi bileşikler bulunmaktadır.
Çay şeklinde ve hazır tablet veya kapsül halinde preparatları mevcuttur.

Kullanım alanları :

Hafif ve orta şiddete depresyonlarda alternatif bir antidepresan ilaç olarak önerilmektedir. Bu konudaki birçok otorite bu bitkiyi özellikle menapozun oluşturduğu ruhsal bozuklukları önlemek için uygun bir bitki olarak görmektedir. Antidepresan özelliği hayvan deneylerinde ve çeşitli klinik deneylerde kanıtlanmıştır.
Ayrıca, alkol, nikotin ve kafein gibi maddelerle oluşan bağımlılıkların tedavisinde yararlı olabileceğini gösteren deneysel kanıtlar bulunmaktadır.
Bitkinin gece beynin pineal bezinden melatonin salınımını arttırarak uykuyu güçlendirdiği bildirilmiştir
Bir çalışma bitkinin düşünsel yoğunlaşmayı arttırdığı, kavrama yeteneğini geliştirdiğini rapor etmiştir.Ancak bu etki kuramsaldır.
Antiviral ve antibakteriyel etkileri vardır. Bileşenlerinden olan hiperisinin AIDS hastalığının etkeni olan HIV virüsünün de aralarında olduğu çeşitli virüslere karşı etkinliği deneysel olarak kanıtlanmıştır.
Antienflamatuvar etkisi vardır.
Derinin melanin kaybı ile birlikte giden ve kısmi renk bozuklukları ile karakterize vitiligonun tedavisinde yardımcıdır.
Birçok antienflamatuvar ilaçtan farklı olarak mide üzerinde olumsuz etkilerinin bulunmadığı, hatta ülser tedavisinde de etkili olduğu rapor edilmiştir.
Halk arasında ishal tedavisinde, romatizmal ağrıların tedavisinde, çocukların gece işemelerinde, gut hastalığının tedavisinde kullanılmıştır.
Halk arasında sarılık hastalığına karşı ve yara iyileştirici olarak kullanılmıştır, bu etkileri deneysel olarak da kanıtlanmıştır.
Kanser tedavisinde de oldukça etkilidir. Özellikle kanserli tümörlerin yok edilmesinde ve kanserin yayılmasında kanser tümörlü hücrelerin damarlanmasını önlemede çok etkilidir.
Uyuşturucu, eroin, esrar, morfin bağımlılıklarının tedavisinde çok etkilidir. Hiv virüsleri üzerinde çok etkilidir.

Bitki hakkındaki yoğun araştırmalar hala sürmektedir.

Yan etkiler ve etkileşimleri :

Hamilelerde kullanılması yeterli klinik çalışma olmadığı için önerilmez.
Açık tenli kişilerde bitki kullanımı sırasında ışığa karşı hassasiyet oluştuğu için ışıklı ortamlardan sakınmaları önerilir.
Veterinerlikle ilgili kaynaklar bitkiyi ışığa karşı duyarlılık oluşturduğu için zehirli otlar sınıfına koyarlar.
Bazı hastalarda sindirim bozukluklarına neden olmuştur.
Bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara sebep olabilmektedir.
Çeşitli ilaçlar ile olumlu ya da olumsuz etkileşimleri olabilmektedir. Bu nedenle ilaç tedavisi altındaki hastaların hekimlerine danışmadan bu bitkiyi içeren preparatlar kullanılmamalıdır.
Yan etki ve/veya etkileşim durumlarında kullanımı kesmek gerekir.

Bu sitede yer alan yazılar bilgilendirme amaçlı olup tedavi amaçlı değildir.

Kaynak : tr.wikipedia.org, www.bitkilerianlamak.com



Bu haber 8,343 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,141 µs