Sakarya Ada Tıp Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Opr.Dr. Cevdet İzmirli, horlamanın tedavi edilmediği takdirde kalp ritmini
bozduğunu, tansiyonu yükselttiğini ve kalp büyümesi hastalığına sebep olduğunu söyledi.
İzmirli, yaptığı açıklamada, horlamanın tedavi edilmediği takdirde kişinin yaşam olumsuz yönde
etkileyeceğini belirtti. Horlamanın ağır formunun uyku apsesi olduğuna dikkat çeken İzmirli, “Horlama
hastalığı tedavi edilmez ise hastaların fizik ve mental kapasitesinde düşüşler yaşanır. Bir süre sonra
kalp ritmi bozulurken yıllar içinde yüksek tansiyon ve buna bağlı olarak kalp büyümesi gibi ciddi
rahatsızlıklar gelişir.” dedi.
Horlamanın solunum yolunda daralma yaşayanlarda, boynu kalın ve boyu kısa olan ile şişman kişilerde
görüldüğünü dile getiren İzmirli, alkol, sigara, kas gevşetici ve ağrı kesici ilaçların fazla kullanılması
halinde dil ve boğazı oluşturan kasların gerginliğini azalttığını ve bu durumun horlamaya sebep olduğunu
vurguladı. Aşırı yorgunluk, yumuşak damak ve küçük dilin normalden fazla sarkık ve uzun olması ya da dil
kökünün iri olmasının horlamanın nedenleri arasında bulunduğunu kaydeden İzmirli, şunları söyledi: “Çene
yapısının küçük ya da alt çenenin normalden daha geride olması, çocuklarda geniz eti ve bademciklerin
büyük olması, burun tıkanıklığına yol açan burun kemiği eğriliği, sinüzitler, burun polipleri (burun
etleri) ve burnun yan kenarındaki etlerin (konkalar) büyük olması da horlamaya sebep olabilir.”
"HORLAYANLAR EŞLERİNİN HAYATINDAN 2 YIL ÇALIYOR"
Horlamanın öncelikle sosyal yaşamı tehdit ettiğini, horlayan insanların eşleriyle ciddi sıkıntıları olduğu
gibi toplum içinde de alay konusu olduklarını vurgulayan İzmirli şu bilgileri verdi: “İngiliz bilim
adamlarının yaptığı araştırmaya göre horlayanlar eşlerinin hayatlarından 2 yıl çalıyorlar. Yine İngiliz
uyku derneğinin yaptığı ankete göre horlama eşler arasındaki cinsel yaşantıyı da etkiliyor. Horlamanın
ağır formu olarak tarif edebileceğimiz obstüktif apne çok ciddi bir sağlık sorunudur. Apne uyku sırasında
solunumun 10 saniye üzerinde duraklamasıdır. Bu süre zarfında beyine giden oksijen miktarı azalır ve beyin
solunum kaslarını uyararak solunumu artırır. Ancak bu sırada uyku bölündüğü için ve beyine yetersiz
oksijen gittiği için hastalar sabah uykularını tam almamış ve dinlenmemiş kalkarlar. Uyku apnesi şeklinde
horlama hastalığı olan kişiler uykularının çok az bir kesiminde derin uyku fazına geçebilmektedirler.
Derin faz gerçek dinlenme ve rüyaların en iyi görüldüğü tek yoldur. Dinlenmeden ve rüya görmeden geçirilen
gecenin gündüzü uykulu yorgun ve verimsiz geçer. İşte uyku apnesinde oksijen düştüğü için bu dönemde kalp
kası daha çok kan pompalamak zorundadır. Bir süre sonra kalp ritmi bozulurken yıllar içinde yüksek
tansiyon kalp büyümesi gibi ciddi rahatsızlıklar yerleşir.”
HORLAMA TEDAVİ EDİLEBİLİR
Cerrahi ve cerrahi olmayan yöntemlerle horlamanın tedavi edilebileceğini kaydeden İzmirli, burun kemiği
eğriliği, burun eti büyümeleri, kronik sinüzitler, burun polipleri, burun alerjileri ve burunda oluşan
kanserlerin cerrahi yöntemlerle tedavi edilebileceğini söyledi. Son yüzyılın en iyi ve kolay uygulanabilir
olan ‘Celonradyofrekans’ cerrahisinin hem yumuşak damağın yukarı kaldırılmasında hem yumuşak dilin
kısaltılmasında ve hem de burun içindeki etlerin küçültülmesinde son derece başarılı ve kansız bir cerrahi
yöntem olduğunun altını çizen İzmirli, bu yöntemin hastanın iş kaybına da neden olmadığını belirtti.
Ameliyata uygun olmayan veya ameliyatla iyi sonuç alınamayan hastalarda ‘Cpu’ cihazının kullanıldığını ve
başarı oranını yüksek olduğunu dile getiren İzmirli, bu cihazın uyku sırasında takılan bir maskeyle
basınçlı hava solunmasını sağladığını, böylelikle solunum yollarının uyku sırasında daralmasını önlediğini
kaydetti.
HORLAMAYA KARŞI TAVSİYELER
Horlama problemine karşı spor yapın,
- Uykudan hemen önce uyku ilacı sakinleştirici tarzı ilaçlar alınmamalı,
- Uykudan 4 saat önce alkol almayın,
- Uykudan 3 saat önce ağır yemek yemeyin,
- Aşırı yorgunluktan kaçının,
-Uykuda sırt üstü yatmak yerine sağ yana yatmak tercih edilmelidir.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle