En Sıcak Konular

Küresel gıda krizinin eşiğinde miyiz?

25 Kasım 2010 10:38 tsi
Küresel gıda krizinin eşiğinde miyiz? Fiyat değişikliğinin beş yıllık tahminlerini yapan Dünya Bankası'na göre; et, şeker, pirinç, buğday ve mısır fiyatları artmaya devam edecek.

Birçok ülkede gıda fiyatlarının artması ve gıda yetersizlikleri, iki yıl içerisinde temel besin maddelerinin ve sebzelerin fiyatlarının en yüksek seviyelerine ulaşması şeklinde dengesizliklere neden olabilir. Ayrıca bilim adamları kuraklık ve sellerin daha geniş alanlara yayılacağını öngörüyor.

Rusya ve Pakistan'da bu yılın hasadının çoğunun harap olmasının yanında, gıda stoku iyi durumda olduğu halde, pirinç ve şeker fiyatları rekor düzeylerde devam ediyor.

Reuter-Jefferiers hammadde fiyat göstergesinin tespitlerine göre; buğday ve mısırın küresel fiyatı, sadece birkaç hafta içinde nerdeyse %30 artarken; etin fiyatı 20 yıl içindeki en yüksek seviyelerindedir.

Amerikan Hükümeti, küresel buğday hasadının geçen yıla oranla %5.5lik bir azalmayla 30 milyon ton düşük olabileceğini bildirdi. Aynı zamanda Mısır'da domates, Çin'de sarımsak ve Pakistan'da ekmek fiyatları nerdeyse rekor düzeylere yaklaştı. Birleşmiş Milletler'den Abdolreza Abbasian şöyle söylemektedir:

''Durumlar eylül ayından beri kötüleşiyor. Son birkaç haftadır 2008'dekine benzer bir şekilde hareket edeceğimizi gösteren işaretler var. 2008'deki fiyatlara erişemeyiz. Bu sefer fiyatlar daha uzun süre rekor seviyelerde kalabilir."

Ancak konu hakkındaki görüşler, keskin bir şekilde farklılaşmış: Bu fiyatlar, 25 ülkede ayaklanmaların çıkmasına neden olan 2008'deki dünya gıda krizinin bir benzeri mi, yoksa ülkeler kriz süresince kendi yollarını mı çiziyorlar? Oxfam gıdanın politika danışmanı Chris Leather şöyle belirtmektedir:

"2-3 yıl önce gerçekleşen gıda krizinin ölçülerinde bir kriz an meselesi değil, ancak krize neden olabilecek ortam şuan mevcut. Fiyatlar değişken ve piyasalarda çok fazla ürkeklik var. Günümüz ile 2008 arasında büyük farklılıklar var. Hasatlar ve küresel gıda stokları genel olarak iyi durumdadır."

Fakat diğer analistler, geçen ay Mozambik'te 12 kişinin ölmesine neden olan gıda ayaklanmalarını vurguluyor ve dalgalanan fiyatların, siyasi kargaşaları arttıracağını iddia ediyor. Analistler özellikle petrol fiyatlarının fırlamasıyla, Pakistan'daki seller ve Rusya'daki sıcak hava dalgaları gibi daha başka iklim şoklarının gerçekleşmesiyle veya spekülatörlerin etkisiyle büyük kargaşaların çıkabileceğini söylemektedirler. Dünya Bankası'nın başkanı Robert Zoellick, durumu şöyle değerlendiriyor:

"Fiyatların devam eden dengesizliği ve gıda piyasalarındaki belirsizlik hakkında, ülkeler arasında artan bir endişe var. Son zamanlarda gerçekleşen tahıl fiyatlarındaki artışlar da, bu endişelerle birleşti. Dünya gıda fiyatlarındaki dengesizlik, belirgin bir şekilde devam ediyor ve bazı ülkelerde değişkenlik, zaten yüksek olan gıda fiyatlarının üzerine ekleniyor."

Banka, geçen hafta gıda fiyatlarındaki değişikliğin beş yıl sonra bitebileceğini açıkladı ve gelişmiş ülkelerden 1 milyar $ istedi ve hükümetlerden kriz fonuna katkıda bulunmalarını talep etti. Hindistan gıda analizi liderlerinden Devinder Sharma, şöyle söylemektedir:

"Mozambik'teki gıda ayaklanması, gelecek yıllarda herhangi bir yerde tekrarlanabilir. Eğer dünya, gelişmiş ülkeleri tahıl konusunda kendi kendilerine yetecek hale gelmesi için teşvik etmezse, ani bir gıda ayaklanması tehdidi milletlerin üzerine çökmeye devam edecek. Birleşmiş Milletler endişesini ifade etmesine rağmen, krize neden olan gıda yönetim sistemindeki dengesizlikleri gidermek için hiçbir çaba harcamıyor."

Geçen yıl Mısır'da gıda fiyatlarının %21 oranındaki enflasyonu, Hindistan'da %17'den de fazla enflasyon oranları ve diğer birçok ülkede de benzer miktarlarda olan bu oranlar, artan gerginliklerle karşılandı.    Kenya, Uganda, Nijerya, Endonezya, Brezilya ve Filipin hükümetleri, 2010 daki seller ve kuraklıkları gerekçe göstererek, gelecek yıl olası bir besin kıtlığı konusunda uyardı. Ayrıca hükümetler, fiyatlar yükseldiğinde piyasaya sürmek için gıda stoklarının tümünü satın alan tüccarlar tarafından yapılan vurgunlar hakkında da uyarıda bulundu.

Dünya genelinde gıda fiyatları henüz 2008'dekiyle aynı seviyede değil fakat BM'nin gıda fiyatları göstergesi, geçen ay %5 artmış durumda ve son iki yıldaki en yüksek seviyelerini korumaya devam ediyor. Dünya buğday ve mısır fiyatları, son 6 ay boyunca %57 artarken; pirinç %45, şeker %55 oranında arttı. Soya is son 16 aydır en yüksek fiyatlarında. BM'nin beslenme hakkı özel sözcüsü Oliver de Schutter; çevresel bozunum, kentleşme ve tarım için uygun alanları kısıtlayan biyoyakıt için yabancı yatırımcıların, geniş ölçüdeki arazileri devralmaları arasında bir kombinasyon olduğunu söyledi. Schutter yeni bir raporda şunları belirtiyor:

"Dünya genelinde yılda 5 milyondan 10 milyon hektara kadar tarım arazisi, şiddetli bozulmalardan dolayı kaybedilirken; 19,5 milyon hektar, endüstriyel kullanımlar ve kentleşmeden dolayı mahvoluyor.
Alanların daralması, son yıllarda geniş ölçüde endüstriyel ağaçlanma lehine yapılan politikalarla giderek artıyor. Dünya Bankası'na göre geniş ölçüdeki tarım alanları yatırımlarının üçte birinden daha fazlası, tarımsal yakıt üretimini (agrofuel) arttırmak için tasarlanmış."

Amerikan Hükümeti Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu'na göre Chicago Döviz işlem odasından spekülatörler, yazın yaklaşık 40 milyon ton mısır ve 6 milyon ton buğday için vadeli işlem sözleşmeleri satın aldı..

Amerikan Hükümeti, Pasifik Okyanusu'nda normal su sıcaklıklarından daha soğuk bir sıcaklık rapor etti. Geleneksel olarak dünya genelinde ekstrem hava olaylarına neden olan bu durumun, gıda fiyatlarındaki belirsizliği arttıracağını söylüyor.

Kaynak: ''Global Food Crisis Forecast as Prices Reach Record Highs", guardian.co.uk,

Çeviri: Ayşegül Kesmez, yaklasansaat.com



Bu haber 1,306 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,553 µs