biyo tehlike oluyor! | " /> biyo tehlike oluyor! | "/>

En Sıcak Konular

Biyogüvenlik, biyo tehlike oluyor!

11 Mart 2010 09:55 tsi
Biyogüvenlik, biyo tehlike oluyor! Biyogüvenlik yasa tasarısı, Türk araştırmacılarına bitki, hayvan ve ilaç üzerine genetik araştırmaları neredeyse yasaklıyor; yabancı ülke araştırma ürünlerine ise kapıları sonuna kadar açıyor...


Biyogüvenlik yasa tasarısı, Türk araştırmacılarına bitki, hayvan ve ilaç üzerine genetik araştırmaları neredeyse yasaklıyor;

Biyogüvenlik yasa tasarısı, Türk araştırmacılarına bitki, hayvan ve ilaç üzerine genetik araştırmaları neredeyse yasaklıyor; yabancı ülke araştırma ürünlerine ise kapıları sonuna kadar açıyor... Tarım Bakanlığı'nın Meclis'te görüşülmeye başlanan Biyogüvenlik Yasa Tasarısı, yabancıları bayram ettirecek! Türklere araştırma yapmayı tarım bakanlığı bürokratlarının inayetine bırakırken ve dahası 5 yıl hapis cezası öngörürken, yabancı araştırmacıların ve başka ülke köylülerinin ürettikleri Türkiye'de satılabilecek.

Yasa Tasarısı, gıda ve yem amaçlı GDO'lu ürünlerin ithalatını serbest bırakıyor. Bu şu demek: Türk çiftçisi ekemeyecek, Türkler araştırma yapamayacak, ama Amerikan, Arjantin, Brezilya araştırmacısına ve çiftçisine tam destek!...

Türk bilim insanları, Meclis'te görüşülen biyogüvenlik yasa tasarısının, Türkiye'de araştırmalara büyük darbe vuracağı görüşünde. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) üyesi Prof.Dr.Mehmet Öztürk, Meclis'te görüşülmeye başlanan Biyogüvenlik Yasa Tasarısı ile GDO (Genetik olarak Değiştirilmiş Organizmalar) olarak tanımlanan tarım bitkileri ile bu tür bitkilerden elde edilen mısır gibi tohum, yem ve insan gıda ürünlerini ilgilendiren bu yasa tasarısının, daha çok politik, ideolojik ve ekonomik izdüşümleri olduğuna dikkat çekti.

Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda, alt komisyona sevk edilen Biyogüvenlik Kanunu Tasarısı kanunlaştığı takdirde, ülkemizde GDO ve GDO ürünü kullanımı gerektiren her türlü araştırma pratikte olanaksız hale gelecek. Öztürk, gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi için TÜBA Konseyi'ni de, yasa tasarısını inceleyip gerekli adımları atmaya davet etti.

İÇERİDE YASAK, DIŞARIDAN SERBEST

1) Kanunda yer alan tanımlara göre GDO akla gelebilecek her türlü canlı varlığı kapsıyor. Hatta canlı olmamasına rağmen enzimleri bile kapsıyor.

2) İlgili bakanlıklardan ruhsat alınarak ülkemizde kullanımına izin verilen ilaç, aşı ve kozmetikler kapsam dışı bırakılıyor. Oysa henüz ürün haline gelmemiş olan her türlü GDO materyali kanun kapsamında kalıyor.

3) Bu tasarı, ülkenin tamamında laboratuar alanlarında yapılan deneysel rekombinant DNA araştırmaları önleyecek.

4) Bu amaçla, tıbbi, biyolojik, farmasötik ve biyoteknolojik araştırma, pratikte gerçekleştiremez hale gelecek. Tasarı, ülkemizde kullanımına izin verilen ilaç, aşı ve kozmetik ürünler yasanın kapsam dışında bırakılırken, bu ürünlerin geliştirilmesinde, araştırılmasında ve üretiminde kullanılan ve henüz ürün haline gelmemiş olan her türlü GDO araştırma malzemeleri, mikroorganizmalar, plazmidler, mayalar, hücre hatları, ensimler, fareler, zebra balıkları, sirke sinekleri, yer kurtçukları ve benzeri materyaller, yasa kapsamına alınıyor!

Bütün biyoteknolojik yeni ürün araştırmaları da, bütün dünyada bu ve benzeri materyaller kullanılarak yapılıyor! Bütün dünyada bunlardan onbinlerce var ve ülkemizde de bilim insanları bu materyalleri kullanarak yenilik üretmeye çalışıyor! Ama artık türk bilim insanlarına araştırma son derece imkansız hale getiriliyor.. Örneğin, gen tedavisi amacıyla yapılan bir araştırmaya izin verilmeyebilecek.

5) Tarım Bakanlığı bünyesinde kurulacak Biyogüvenlik Kurulu'nun her başvuruyu tek tek inceleyip karar vermesi, genetiği ile oynanmış organizmalar üzerinde yapılan araştırmaları sekteye uğrayacak. Bu kurulun yapısı da tartışmalı ve esas olarak bürokrat tekelinde... Kurul başvuruları 105 gün içinde yanıtlayacak: izin verdim veya izin vermedim! Hiç bir bilimsel araştırmacı 105 gün karar verilmesini bekleyemez.. Örneğin, aynı kurul her yıl binlerce ton ithalatı yapılan GDO mısır ithalatını görüşürken, diğer yandan, gözün gelişim mekanızmasını incelemek için yurtdışından bir arkadaşınızın size göndereceği GDO sirke sineğini de inceleyecek.

6 ) GDO mısırla GSO sinek arasında bir fark görmeyen kanuna göre, her bir organizma için tek tek izin almak araştırmaları durduracak kadar uzun zaman alacak.

8) Genetiği değiştirilmiş bitki ve hayvanları çevreye serbest bırakanlara veya üretenlere beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilebilir.

DİĞER AKADEMİSYENLERİN GÖRÜŞLERİ

Benzer şekilde Ankara Üniversitesi'nden Sebahattin Özcan, İstanbul Üniversitesi'den Prof. Dr.Şule Arı, Doç. Dr. Filiz Gürel, Y. Doç. Dr. Ercan Arıcan, İstanbul Üniversitesi, Y. Doç. Dr. Gülruh Albayrak hazırlanmakta olan Biyogüvenlik Yasa Tasarısı'nın fakültelerinde ve benzeri araştırma kurumlarında yürüyen araştırmalar üzerinde çok önemli olumsuzluklara yol açacağını düşünüyor. Söz konusu bilim insanları yasa tasarısı üzerine uzun eleştirel görüşler hazırladılar

Biyoteknoloji ve genetik mühendisliği alanlarında çalışmalar yapan akademisyenlere göre, taslakta belirtilen bazı hükümlerin yasalaşması durumunda, ülkemizde çeşitli kurumlarda yapılmakta olan biyoteknoloji çalışmalarının önünde büyük bir engel oluşacak ve bu durum uzun vadede GDO'lar konusunda dışa bağımlılığı artırabilecek.

Akadmisyenler, TÜBİTAK'ın yayınladığı “Türk Bilim ve Teknoloji Politikası” Raporunda 1993 ve 2003 yılları arasında öncelik verilecek 5 konu* arasında biyoteknolojinin de yer aldığına dikkat çekerek, belirlenen bu politikalar kapsamında ülkemizde üniversitelerde Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümleri'nin açıldığını, yüksek araştırma Enstitülerinde Moleküler Biyoloji ağırlıklı çalışmalara öncelik verildiğini söylüyor.

ARAŞTIRMA YAPMA!

Tüm bu gelişmeler ışığında GDO üretiminin Türkiye'de yasaklanması biyoteknolojinin ve ilgili sektörün gelişiminin teşvik edilmesiyle büyük çelişki oluşturuyor. Maddenin Bakanlık iznine tabi olmak üzere GDO ile ilgili araştırmaların hızlandırılması, GDO tanısının ve risk analizleri çalışmalarının desteklenmesi ve ilgili kuruluşların üretim taleplerinin bakanlık kontrolünde yapılabilmesi şeklinde değiştirilmesi yasanın ulusal çıkarlarla bağdaşmasını sağlayacaktır.

Diğer bir deyimle, akademisyenler genetiği değiştirilmiş bitkilerin üretiminin toptan yasaklanması yerine, bitkilerin tür bazında bilimsel komiteler tarafından değerlendirilerek riskli olanların komite tarafından yasaklanması veya risk oluşturmayanlara komite tarafından izin verilmesinin daha uygun olacağını düşünüyor.

Bilim insanlarının Biyogüvenlik Kurulunun yapısına ilişkin de kaygıları var.

Taslakta “Kurul Bakanlıkça dört, Çevre ve Orman Bakanlığınca iki, Sağlık Bakanlığınca bir, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca bir ve Dış Ticaret Müsteşarlığınca bir üye olmak üzere 9 kişiden” oluşmakta ve Üyelerden en az ikisi üniversite veya meslek örgütleri temsilcileri arasından seçilecektir” deniyor.

Bu cümleden de anlaşılacağı üzere kurul ağırlıklı olarak bakanlık temsilcilerinden oluşacak. Akademisyenler bu konudaki kaygılarını şöyle dile getiriyor.

“Üyelerden en az ikisi üniversite veya meslek örgütleri temsilcileri arasından seçilecektir. Bu durumda Üniversitelerde hiçbir temsilcinin olmaması da mümkündür. Son derece modern bir bilim teknolojisinin kullanıldığı biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen ve günümüzde üniversitelerimizde de bu konuda çok sayıda uzman bilim adamlarımızın bulunduğu bir dönemde böylesinde önemli ve karar verici bir kurulda üniversitelerden bilim adamları sayısının çok sınırlı olması veya olmaması çok önemli bir eksiklik olacaktır.”

ankarahaber



Bu haber 1,529 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,369 µs