En Sıcak Konular

GDO yönetmeliğine tepkiler büyüyor

2 Kasım 2009 13:06 tsi
GDO yönetmeliğine tepkiler büyüyor Tartışmalar alevlenirken geçen hafta yürürlüğe giren bu yönetmelik, herkeste adeta soğuk duş etkisi yarattı. Önümüzdeki günlere damgasını vurması beklenen GDO ile ilgili sektör temsilcilerinin görüşlerini aktarıyoruz.

Geçtiğimiz hafta içerisinde tarım sektöründe en çok tartışma yaratan konulardan biri olan genetik yapısı değiştirilmiş organizmalı (GDO) ürünlerin Türkiye’ye ithalatına ilişkin önemli bir yönetmelik çıktı.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın ‘Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik,’ Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Sessiz sedasız yürürlüğe giren bu yönetmelik, birçok tartışmanın da fitilini ateşleyeceğe benziyor.

Ancak biraz hafızaları yokladığımızda bu tartışmaların birkaç ay önce Ulusal Biyogüvenlik Yasa Tasarısı hakkında bilgi veren hükümet sözcüsü Cemil Çiçek’in, “Ulusal BiyoGüvenlik Kanun Tasarısı’nın kanunlaşarak yürürlüğe girmesiyle, genetiği değiştirilmiş bitkilerin üretimine izin verilmesinin önü açılmış olacak” sözleriyle başlamıştı.

Tarım Bakanı Mehdi Eker de “Bu konu (GDO), AB için de Türkiye’nin kendi ihtiyaçları için de önemli. Risk yok, sıkı denetim olacak” diyerek GDO’ya taraftar olduğunu ifade etmişti.

Tarım Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğlu ise “GDO’ya karşıyız. GDO’nun Türkiye’ye tohum olarak sokulmasını, ekilmesini istemiyoruz. Cemil Çiçek’in beyanındaki GDO’ların önünü açacak bir Biyogüvenlik Yasası’nın çıkarılacağı söyleminin, kendisine yanlış bilgilendirilmede bulunulmuş olduğundan kaynaklanıyor. Aslında böyle bir şey söz konusu değil” diyerek bunu yalanlamıştı.

Tartışmalar alevlenirken geçen hafta yürürlüğe giren bu yönetmelik, herkeste adeta soğuk duş etkisi yarattı. Büyük tartışma yarattı Yönetmeliğe göre, GDO’lu ürünlerin, bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması, insan ve hayvan tedavisinde kullanılan antibiyotiklere karşı direnç genleri içeren GDO ve ürünlerinin ithalatı ve piyasaya sunulması yasak olacak. Ancak yönetmelik, tohumluklar dışındaki genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünleri ile genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünlerini içeren gıda ve yem maddelerinin ithalatına izin veriyor.

Doğal olarak yönetmelik pek çok soru işaretini de beraberinde getirdi. Ekonomist Dergisi olarak bu soruların yanıtlarını, sektör temsilcileriyle konuşarak aradık. Büyük bir çoğunluk yeni yönetmeliğe karşı çıkarken, bir kesim de bu kararı destekliyor. Muhalif kesimin en büyük argümanlarından biri, Türkiye’nin GDO ithalatı yapan bir ülke imajıyla ihracat pazarlarında daha yönetmelikte sıkı denetimlerle karşılaşacağı yönünde. Bir diğer endişe ise Türk çiftçisinin GDO’lu ürünlere yönelmesi ve ekimden sonra tarlalarda GDO’nun yaratacağı zirai zararlarla karşılaşma ihtimali üzerine…

Diğer yandan bu kararı destekleyen kesim, GDO’lu ekimin rekolteyi yükselttiğini ve maliyet avantajı yarattığını savunuyor. GDO ithalatını destekleyenler, Türkiye’nin modern tarıma karşı kayıtsız kalamayacağını ve bu teknolojiye bir an önce geçilmesi gerektiği görüşündeler. Önümüzdeki günlere damgasını vurması beklenen GDO ile ilgili sektör temsilcilerinin görüşlerini aktarıyoruz.

“OLDU BİTTİYE GETİRİLDİ”

Örneğin, İstanbul İhracatçı Birlikleri Başkanı Zekeriya Mete, yönetmeliğin oldu bittiye getirilerek halkın yeterince bilgilendirilmeden yürürlüğe girdiği görüşünde. Yönetmeliğin 10′uncu maddesinde ‘Gen sahibi yani ithalatçı, GDO’lu ürünlerle alakalı bir risk gördüğü zaman bunu rapor etmek durumunda’ şeklinde bir ibarenin yer aldığını söyleyen Mete, “Bu dünyada bu kadar dürüst ithalatçı bulabilir miyiz?” diyor. Bu ölçümü yapacak laboratuvarların güvenilirliğiyle ilgili şüphelerinin de olduğunu vurgulayan Mete, şöyle devam ediyor:

“Malın ithalatı esnasında uzman kuruluş numuneyi tahlile yollayacak. Ancak oradan herkes istediği sonucu çıkartabilir. Tarım Bakanlığı ithalat için bir uzmanlar listesi oluşturacak. Bu uzmanlar, ağırlıklı olarak Tarım Bakanlığı’nın kontrolünde olan insanlardan oluşturulacak. Her ithalat için de ayrı bir kurul oluşturulacakmış. Tarım İl Müdürlüğü Türk ihracatçılarına sağlık sertifikasını 2-3 günde veriyor. İhracata giden bir üründe 2-3 günde belge veriliyorsa, bu ürünler ithalatta nasıl kontrol edilecek?

NELER VAR?

GDO’lu ürünlerin, bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması, insan ve hayvan tedavisinde kullanılan antibiyotiklere karşı direnç genleri içeren GDO ve ürünlerinin ithalatı ve piyasaya sunulması yasak olacak. Yönetmelikte yer alan “Bu yönetmelikte yer almayan hususlarda bakanlık her türlü düzenlemeyi yapmaya ve tedbiri almaya yetkilidir” ifadesi ise konuyla ilgili karar ekleme hakkını doğrudan Tarım ve Koyışlerı Bakanlığı’na veriyor. İthalatına ve piyasaya sürülmesine izin verilen GDO’lu ürünlerin şimdilik üretimine izin verilmezken, ileriki süreçte bakanlığa verilen yetkiyle bunun önünün açılıp açılmayacağı merak konusu. 

Gıda veya yem, GDO’lardan bin ya da birkaçını toplamda en az yüzde 0.9 oranında içeriyor ise GDO’lu olarak kabul edilecek gıda veya yemin yüzde 0.5′ten fazla izin verilmeyen GDO içermesi halinde, ithalatına, işlenmesine, nakline, dağıtımına ve satışına izin verilmeyecek. GDO’suz ürünlerin etiketinde, ürünün GDO’suz olduğuna dair ifadeler bulunamayacak. . Bakanlık tarafından GDO ile ilgili bilimsel ve teknik verileri araştıracak, yorumlayacak ve görüş oluşturacak, görev süreleri iki yıl olan uzmanlar listesi teşkil edilecek.

GDO’lu gıdaların yüzde 0.9′un üzerinde GDO içermesi halinde, ürün ismi ya da hammaddenin ismi etiket üzerinde yer almak zorunda olacak. GDO’lu dökme gıdaların beraberinde, etiket bilgilerim içeren belge bulundurulmak zorunda olacak. . GDO ve ürünlerim ithal veya ihraç eden, işleyen, depolayan, dağıtan ve tüketime sunanların, son tüketiciye ulaşıncaya kadar olan süreçte gerekli kayıtları tutmak ve izlenebilirliği sağlamak, ayırıcı kimlik numarası ile ilgili tüm bilgi ve belgeler ürün ile birlikte bulundurma zorunluluğu olacak. İnsan sağlığına zarar vermiyorsa ve rekabet avantajı sağlıyorsa, bunun ekimi Türkiye’de de yapılsın. Ancak oldu bittiye getirerek ‘istediğimiz zaman komite oluştururuz’ yaklaşımı yanlış.”

TARLALARDA YENİ BÖCEKLER TÜRETEBİLİR

Polatlı Ziraat Odası Başkanı Muzaffer Türkoğlu da ithalatı desteklemediğini, bununla birlikte Türk çiftçisinin de önemli ölçüde zarar göreceğini söylüyor. GDO’lu ürünlerin birçok ülkede kullanımının yasak olduğuna dikkat çeken Türkoğlu, “Örneğin 1985 yılında bizim çiftçimize anason ektirdiler. Arkasından anason otu türedi tarlalarımızda. Bu otu yok etmek için hemen ardından bir ilaç şirketi buna yönelik ilaç üretti, 25 yıldır bu ilaca bağımlıyız çünkü o ot hep tarlalarda hep çıkıyor. GDO ile ilgili kim bilir neler türeyecek?” diyerek endişelerini dile getiriyor.

Bu ithalatın aynı zamanda Türkiye’de GDO’lu ürünlerin ekiminin önünü de açacağını savunan Türkoğlu, ürünün girişinin serbest bırakılmasıyla Türkiye’de ekimine de izin verileceğini vurguluyor. Mersinli Arbel Bakliyat’ın yönetim kurulu başkanı Mahmut Arslan da karara tepkili.

Arslan, karann özellikle ihracatta sıkıntı yaratacağını söylüyor. Türk ihracatçısından GDO belgesi istendiğini kaydeden Arslan, “En büyük sıkıntıyı, tarım ihracatçıları çekecektir. Tüm Ortadoğu ve AB ülkeleri bizden GDO’lu üretim yapılmadığına dair belge istiyor. Bu konuyla ilgili ithalatınn önünü açtığımız için ihracat yaptığımız ülkeler denetimlerini daha da sıkılaştırabilir. Türk çiftçisi de GDO’lu ekimin, daha ekonomik olduğunu düşününce buna yönelecektir. Bundan sonra problemler başlayacak. Bizim geleneksel pazarlarımızda da sorunlar olacak” diyor.

HIZLA YAYILIYOR

GDO teknolojisinin tarıma uygulandığı 1996 yılından bu yana transgenetik ürün sayısı çeşitlendi, bu tohumları kullanan çiftliklerin sayısı ve alanı hızla yayıldı. Bu yeni tarım biçimi başta ABD olmak üzere hızla yayılıyor. 1996′da başlayan ilk GDO’lu üretimden sonra bu tür tarım yapılan arazı genişliği 1.7 milyon hektardan 52.6 milyon hektara ulaştı. En büyük GDO üreticileri ABD, Arjantin, Kanada ve Çin. En çok üretilen ürünler soya, mısır, pamuk ve kanola. GDO teknolojisiyle 900 türev ürün elde ediliyor.

İHRACAT UYARISI

Karara en çok tepki gösteren sivil toplum kuruluşlarından biri olan Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi’nin başkanı Kemal Özer ise yönetmeliği ’skandal’ olarak adlandırıyor. GDO’ya izin vermenin Türkiye’yi bu tohumlara karşı bağımlı yapmak anlamına geleceğini ifade eden Özer, şunları belirtiyor: ‘Yeni karara göre artık doğal ürünlere doğal ürün yazamayacaksınız. Bunun yanı sıra anne GDO ürünleriyle beslenecek, anne çocuğu besleyecek siz de ‘çocukları GDO’lu ürünlerden koruyacağız’ diyeceksiniz. Bugüne kadar zaten GDOlu ürünler Türkiye’ye giriyordu. Bu yapılan düzenleme ile GDO’ya yasal bir zemin kazandırıldı. Resmi olarak GDO’ya izin veren ülke olduğumuz için AB ve Rusya gibi ülkeler bize şüpheyle yaklaşacak ve bu ihracatta büyük sıkıntı yaratacak. Son altı ayda 30′a yakın ülke GDO’yu yasakladı. Biz de tam tersi bir durum söz konusu. Biz yönetmeliğin tümünün iptaliyle ilgili mahkemeye başvuracağız.”

En büyük GDO üreticileri ABD, Arjantin, Kanada ve Çin. En çok üretilen ürünler soya, mısır, pamuk ve kanola..


Burcu Tuvay / Ekonomist

 



Bu haber 1,241 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,126 µs