Cep reklamlarındaki aldatmacalar!

27 Ekim 2009 06:54 tsi
Prof. Dr. Selim Şeker satış ve reklamlardaki aldatmacalarla sağlığımızla nasıl oynandığını anlatıyor.

Röportajın ilk bölümünü okumak için lütfen tıklayınız

-Elektromanyetik dalgaların olumsuz etkilerinden bizi koruduğu söylenen standartlar neye göre belirleniyor? Standartlar bizi korumuyor mu? 

"Yapılan araştırmalar göstermiştir ki standartlar sizi korumuyor! Standartlar ısısal olmayan etkiyi değerlendirmeye almıyor. Oysaki uçağı düşüren ısısal olmayan etkidir! Elektromanyetik enerji iki tür etki oluşturur. Biri ısısal enerji diğeri ısısal olmayan enerji. Standartlar ısısal olmayan enerjiyi dikkate almadan, sadece ısısal etki üzerinden belirlenmiş durumda.

Standartlara göre cep telefonu iyice ısınıp ve sizin üzerinizdeki ısıyı bir derece arttırdıktan sonra biyolojik etkinin başladığı ifade ediliyor. Bu standartlar ölü, cansız insana göre belirlenmiştir. İşte bu yüzden sizi koruması mümkün değil!

Siz bütün gün güneşin altında durursanız yanarsınız ve neticede kansere yakalanırsınız! Cep telefonu da aynı şekilde dakikalarca hatta saatlerce konuşursanız aşırı radyasyondan yanarsınız ve sonunda kansere yakalanırsınız!"  

-O zaman satışta büyük bir aldatmaca var! Cep telefonu bu kadar riskli ise satışı yapılırken teknik bilgilerin dışında sağlığımıza yan etkileri ile ilgili bir kullanım kılavuzu verilmesi ve sigarada olduğu gibi “öldürür” uyarısı yapılması gerekmiyor mu?

"Elbette gerekiyor firmalar radyasyon değerlerini ve zararlarını belirtmeli ya da kullanmaya teşvik ettikleri bu ürünlerin zararı olmadığını belgeleyip garanti vermeli! 

Bilimsel araştırmalara dayanarak yıllardır bunu ifade ediyorum. Son yazdığım “Cep Tehlikesi” kitabında da cep radyasyonunun zararlarıyla ilgili en önemli rapor olan “BIOINITIATIVE”  raporunu ayrıca ruh ve beden sağlığımızı korumak için yapılması gerekenleri kamuoyu ile paylaşıyorum.

Fakat biri baklava çalıyor diye “büyük hırsızlık” başlığı ile gazetelerde manşet, TV’lerde ana habere konu olurken, ünlü bir sanatçının özel hayatı da medya gündeminden düşmezken, hem bizim, hem çocuklarımızın, hem hayvanların, hem bitkilerin hem de tüm dünyanın geleceğini tehdit eden cep telefonlarının "yan etkileri" ile ilgili “hayati” konular maalesef aynı ilgiyi görmüyor! Neden bu konu ile ilgili haberler engelleniyor? Neden ilgililere araştırmayı desteklemiyor?

Reklamlarda da tüketiciyi yanıltıcı kampanyalar yapılıyor, tüm cep operatörleri tüketiciyi uzun süreli konuşmaya teşvik ediyor. Ama neye dayanarak. Cep telefonu ile saatlerce konuşmanın sağlığa zararı olmadığına garanti veriyor mu? Yanıltıcı reklamlar sınıfına giren bu tür reklam yayınlarına karşı RTÜK gereğini yapmalı!"

-Hazır reklam konusunda gelmişken son günlerde “Çekim Gücü” diye büyük bir kampanya var! Bu kampanya da cep telefonun her yerde çekmesinden dolayı herkes çok mutlu gösteriliyor! Peki, “Çekim Gücü” gerçekten mutluluk verir mi?

“Çekim Gücü” demek daha çok baz istasyonu daha çok “radyasyon” demektir. 3G Türkiye’ye gelince “1 baz istasyonu olan yerde 9 baz istasyonu olacak” diye uyarıda bulunmuştum. İşte bu reklamlar baz istasyonun arttığının en büyük kanıtı!

Her mekânda tüm canlıların içindeki ve dışındaki tüm boşluklarda yüksek ya da düşük birer manyetik alan mevcuttur. Bunlar “doğal” manyetik alanlardır. Örneğin, yer çekim gücü olmasa siz yürüyemez siniz! Canlıların ve dünyanın doğal manyetik alanları uyumlu olursa dengeli ve sağlıklı bir hayat sürerler. Baz istasyonları, cep telefonu dalgaları, yüksek gerilim hatları, radyo ve televizyon dalgaları yaydıkları “yapay” elektromanyetik dalgalarla bu hassas dengeyi bozar.  

Baz istasyonlarının artması beraberinde getirdiği elektromanyetik kirlilikle çevre ve insan sağlığı için büyük risk teşkil ediyor. Yargıtay’ın bu konuda onlarca kararı var! “Cep Tehlikesi” kitabının son bölümünde baz istasyonlarının kaldırılması ile ilgili Yargıtay kararlarından örnekler yer alıyor! İnsanlar isterse yaşadığı yerlere yakın baz istasyonlarını kaldırtabilirler! Cevabını “Cep Tehlikesi”nin son bölümünde bulabilirsiniz."

 

Bu haber 2,578 defa okundu.