aluç yediniz mi? | " /> aluç yediniz mi? | "/>

En Sıcak Konular

Siz hiç aluç yediniz mi?

9 Ekim 2009 15:09 tsi
Siz hiç aluç yediniz mi? Aluç nedir? Nerelerde yetişir? İşte Atça köyünün meyvesi alucun hikayesi...

Evet, bizim köylümüzün öyle bol meyve veren bağı bahçesi yoktur. Kış geldiğinde bulursa kış armudu, yazın da yine bulbilirse yaz armudu yer. Bunun haricinde bir de aluç diye bilinen bir meyvemiz vardır. Bu meyve tamamen yaban ortamada yetişir. İşte alucun hikayesi: 
 
Hemen hemen gazetelerde ya da Tv haberlerinde görüyorsunuzdur. Falanca kişi, falanca yerde kalp krizi geçirdi. Ya da spor yaparken genç yaşta kalp krizi geçirdi gibi haberleri. Kalp sorunları, çağımızın en köklü rahatsızlıkların başında gelmektedir. Çok geniş bir konu olup, çok farklı nedenleri bulunmaktadır. Bizim burada kalp rahatsızlıklarını masaya yatırmak değil. Elbette ki modern tıp gerekenleri yapmaktadır. Modern tıp ile birlikte, doğadan gelen tedavi şekillerini de yadsımamak gerekmektedir. İşte onlardan biri daha !.. Bu bitkinin adı ALIÇ.

Alıç, gülgillerden o lup, genel olarak Kuzey Yarımküre’nin ılıman ormanlık bölgelerinde kırlarda yabani olarak yetişen meyveleri, kırmızı renkli, küçük muşmulaya benzeyen, tadı mayhoş olan, 10 metreye kadar yükselebilen, dikenli, beyaz veya pembe çiçekli bir ağaçtır. 2-4 metre yüksekliğinde, Nisan-Mayıs aylarında kokulu ve pembemsi beyaz renkli çiçekler açan, orman ve yol kenarlarında rastlanan, koyu sarı veya esmer kırmızı meyveleri olan çalıya benzer ve 20 kadar alıç türü ülkemizde batı ve Güney Anadolu ağırlıkta olmak üzere çeşitli bölgelere yayılmıştır. Meyveleri 6–10 mm çapında, 1–3 tohumlu, esmer-kırmızı veya kırmızı renklidir. Hafif ekşimsi lezzetli meyveleri yenilmektedir. Alıç ağacının yaprak, çiçek ve meyveleri Orta Çağdan beri özellikle kalp destekleyici ve kalp-damar sistemi fonksiyonlarını düzene sokmak için kullanılmaktadır.
Bitki, bileşikleri ( Tanen, trimethylamin ve bazı vitaminler, C vitamini Flavon türevleri, triterpen türevleri taşımaktadır.) açısından oldukça zengindir Alıç, kalp-damar sistemi üzerinde pozitif etkiler gösteren 3 grup ana bileşik içerir. Bu bileşikler; triterpenoid saponinler, aminler ve flavonlar’dır. Alıç’ ın antioksidan etkisi, serbest radikal oluşumunu engelleyerek kalbin tümünü olumlu yönde etkilemektedir. Avrupalı araştırmacılar, bu bitkinin kalp ve beyne olan kan akışını ve kalbin kasılma gücünü artırdığını, kalbi düzensiz atışlara (kalp ritim bozukluğu) karşı koruduğunu ve tansiyonu dengelediğini göstermişlerdir. Alıç içerisindeki etken maddeler kalp kasları dejenerasyonunda ve koroner damarlardaki daralmalar sonucu gerekli miktarda kanın ve oksijenin kalp kaslarına gönderilememesi durumundaki oksijen yetersizliğine karşı da kalbin korunmasına yardımcı olmaktadır.

Alıç'ın, damarları genişleten bioflavononid’ ler açısından da oldukça zengin olduğu belirtiliyor. Bu bileşikler çok güçlü antioksidanlar olup; kalbe oksijen ve kan akışının artmasına yardımcı olan maddeler. Bu durum kalbin kan dolaşımı için harcamak zorunda olduğu gücü azaltır ve kalbi rahatlatır. Ayrıca bioflavonoid maddeler kan damarlarının çeperlerini güçlendirir ve vücudun diğer bölgelerine olan kan akışını da düzenler. Alıç içerisindeki bileşiklerin kolesterolü ve damarlardaki plaket oluşumunu da azalttığı gösterilmiştir. Kalp hareketlerini yatıştırıcı ve düzenleyici olarak, tehlikesizce uzun zaman kullanılabilir.

Alıç, çeşitli kalp ve kan dolaşımı hastalıklarında rahatlıkla kullanılabilecek ender bitkilerden en başta gelenidir. Kalp ritim bozuklukları, sinirsel kalp çarpıntıları, kalp yetmezliği, ağır enfeksiyon hastalıkları sonrasındaki kalp kasları zafiyeti, kalp krizi sonrası, yüksek kan basıncı, damar sertliği alıç meyvesinin başarıyla kullanılabileceği alanlardır. Alıç, bedendeki sıvı birikimlerinin dışkılanmasını da sağlayabilir. Ayrıca; sinir sisteminde yatıştırıcı, spazmları azaltıcı, idrar söktürücü etkileri de vardır. Alıç’ ın içerdiği maddelerde vücuda birikme, zehirlilik ve alışkanlık yapma gibi özellikler olmadığından uzun süreli kullanıma uygundur.

Bitkinin etkilerine baktıınızda; Koroner damarları genişleterek, kan dolaşımını artırdığı ve böylece angina adı verilen kalp ağrıları azaltığı, özellikle yaşlılarda görülen kalp atışlarının hızlanmasıyla birlikte olan kalp ritmi bozukluklarında faydalı olabildiği görülmüştür. Kalple ilgili olan bu etkiler uzun süreli kullanımda kendini göstermektedir. Yine bu etkiler sebebiyle alıç, yaşlılarda kalbi kuvvetlendirmek, yüksek tansiyonlu hastalarda kalbe destek olmak, bilhassa ateşli hastalıklardan sonra yorulan kalbi kuvvetlendirmek ve kalpteki ritim bozukluklarını tedavi etmek amacıyla kullanılabilir. Alıçın içerdiği maddelerde vücudda birikme, zehirlilik ve alışkanık yapma gibi özellikler olmadığından uzun süreli kullanıma uygundur. Hafif kalp yetmezliklerinde destekleyici olarak kullanılabilir. Tesir uzun vadede kendini gösterir. Ayrıca sinir sisteminde yatıştırıcı, spazmları azaltıcı, idrar söktürücü ve kabız yapıcı etkileri de vardır.

Kullanılışı: Kalple ilgili etkiler için, kurutulmuş alıç çiçek ve yapraklarından 2 çay kaşığı kadar miktar birer cezve suda 20 dk. kaynatılır ve günde 3 kez içilir. Bu suya 2 veya 3 çay kaşığı bal da eklenebilir. Diğer bir formül sakinleştirici etkisi sebebiyle oğulotu katılarak hazırlanır. eşit oranda alıç yaprakları, alıç çiçekleri ve oğulotu çiçekleri kurutularak karıştırılır. 1 çay kaşığı bu karışım, 1 bardak kaynamış suda 10 dk. sureyle bekletilir. Bu karışımdan sabah akşam birer bardak içilir. Kalple ilgili etkiler yanında kan basıncıda düşürülmek istenirse eşit miktarlarda kurutulmuş alıç yaprağı, alıç çiçeği ve gökçe karıştırılarak, bu karışımdan 2 çay kaşığı kadar miktar ile bir bardak çay yapılır ve bu çaydan sabah akşam birer bardak içilir. Yüksek tansiyonda kan basıncını düşürmek için gökçe, alıç çiçekleri, papatya ve kediotu kökü kurutularak eşit miktarlarda karıştırılır. Bu karışımdan 2 çay kaşığı, 1 bardak kaynamış suya atılarak 1 gün beklenir. Bu şekilde hazırlanan sıvı, sabah akşam birer bardak olarak içilir. Çarpıntı için 2 kısım oğulotu, 2 kısım kediotu kökü, 3 kısım alıç çiçeği ve 3 kısım müge kurutulmuş olarak karıştırılır. Bu karışımdan 2 çay kaşığı bir bardak kaynamış suya atılır, 20 dk. beklenir. Bu şekilde hazırlanan çay günde 2 kez içilir.

atça köyü.com



Bu haber 5,233 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,941 µs