Klonlanmış buzağı | " /> Klonlanmış buzağı | "/>

En Sıcak Konular

Klonlanmış buzağı

2 Eylül 2009 10:56 tsi
Klonlanmış buzağı Gelişmiş ülkeler, gelişmeleri sırasında özellikle hayvancılıktaki gen kaynaklarını korumak için yerli ırk üreticilerinin örgütlenmesi yoluna gitmişlerdir. Dünyadaki gelişme bu yönde iken Türkiye'de olan nedir?

Dr. Yıldırım İçöz'ün yazısı... 

Klonlanmış buzağı

Ülke süt üretiminin büyük kısmını inek sütü oluşturmaktadır. Şu anda inek sütü üretiminin tamamına yakını da Holstein ırkı kültür ya da melezi sığırlardan elde edilmektedir. Yerli ırk sığırlarının (Yerli kara, Boz ırk vb.) ülke süt üretiminde ağırlığı bulunmamaktadır.

Son yıllarda yerli sığır ırkları aradığında zor bulunur bir noktaya gelmişlerdir. Gazete haberlerine göre artık soyu tükenmekte olan boz ırkın klonlandığı ve ilk klonlanmış buzağının doğduğu belirtiliyor. Konu uzmanlarının “klonlamadaki başarıyla birlikte, kaybolmakta olan yerli gen kaynaklarının tekrar yaşama geçirileceği, bunların ekonomiye kazandırılacakları, ekonomik bir değer yaratılacağını dile getirdikleri görülmektedir. Elbette klonlanmış bir buzağının sağlıklı bir şekilde doğması önemlidir. Bu işi gerçekleştiren araştırıcıları ve uzmanları kutlamak gerek. Ancak asıl unutulmaması gereken konu işin özünün kaçırılmakta oluşudur. Bu da ülke sığır gen kaynaklarının yok olmak üzere olduğu ve bunun için de klonlama yönteminden medet umulduğudur.

Halbuki dünyadaki gelişmeler izlendiğinde farklı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Bu olay bile bizim ülkemizde en temel konuların nasıl yanlış değerlendirildiğinin bir göstergesidir. Gelişmiş ülkeler, gelişmeleri sırasında özellikle hayvancılıktaki gen kaynaklarını korumak için yerli ırk üreticilerinin örgütlenmesi yoluna gitmişlerdir. Dernek, birlik vb. şeklindeki örgütlenmelerle; önce mevcut yerli ırkların üretimini arttırmışlar, daha sonra verimliliklerini arttırıcı çalışmalara girişmişler, son aşamada da işletmelerinin girdilerini ucuz temin etmek ve ürünlerini de değer fiyata satmak için kooperatifleşmişlerdir. Bugün bu ülkelerde hayvansal üretim tarımsal üretim içinde ve genel ekonomi içinde oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Ülkelerin kalkınmalarında da etkin olmuşlardır.

Dünyadaki gelişme bu yönde iken Türkiye'de olan nedir? Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte devlet ön plana çıkar. İşletmeler yok derecede azdır ve küçük işletmelerdir. Devlet üretme çiftlikleri, inekhaler aracılığıyla bir yandan ıslah çalışmaları yapılırken, diğer yandan da üreticilere kaliteli damızlık dağıtımı politikası izlenmeye çalışılmıştır. Süt sığırı ıslah çalışmalarında Güney Anadolu Kırmızısı-GAK-Karacabey esmeri olarak adlandırılan ırklar ortaya çıkmıştır. Bugün bile bu hayvanların verim düzeyi ülke kültür ırkı süt sığırlarının verim düzeyine yakındır. Islah alanında belirli bir mesafe alınmasına rağmen zamanın hükümetleri politika değişikliğine giderek, bu çalışmalar yerine damızlık sığır ithali yoluna gidilmiştir. Devamında da özelleştirme furyası ile birlikte devlet kuruluşları üretimden çekilmiştir. Arkasından da ithal sığırları alan üreticileri bir araya getirerek bir örgütlenme gerçekleştirilmiştir. Halbuki konunun özünde yerli sığır ırklarının korunması, verim düzeylerinin arttırılması, sonuç olarak bu üreticilerin “kooperatif yapısı” çatısı altında örgütlenmelerinin tamamlanmasının sağlanması gerekmekteydi. Bu gün bu ülkede Avrupa veya ABD'de olduğu gibi yerli sığır ırklarını içeren bir sığırcılık örgütü maalesef yoktur. Şimdi klonlanma ile ülke gen kaynaklarının korunacağı, üretimin arttırılacağı varsayımına dayanan bir ütopyanın peşinde koşuluyor.

Bilimsel çalışmalara kimsenin bir şey dediği yok. Yapılsın. Fakat bu çalışmaları bir umut olarak öne sürmek ve yapılan yanlışlıkların bir ilacı gibi ortaya koymak yanlıştır. Kıt olan ülke kaynaklarının rasyonel kullanılması sadece bugünün değil, gelecek kuşaklara da ülke yönetiminin bir borcu olduğunu unutmamak gerekir. Ülkenin öz kaynaklarını ülke insanını örgütleyerek harekete geçirmek mümkündür. Bunun için de öncelikle üreticilerin kendilerinin örgütlenmeleri ve örgütlerine sahip çıkmaları kaçınılmaz gözükmektedir.

Yazının devamı için: Gazete Gıda



Bu haber 1,390 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,418 µs