Hep aynı oyun, hep aynı tezgah
11 Mayıs 2015 11:07 tsi
"Hastalık lobisi de dersini aldı. Ancak bundan sonra vazgeçeceklerini sanmayın. 100 milyar dolarlık bir pasta söz konusu. Yeni saldıralara ve kampanyalara hazır olun."
Doç. Dr. Kemal Yeşilçimen
kemalyess@gmail.com
Hep Aynı Oyun, Hep Aynı Tezgah
Hastalık lobisinin çıkarlarına dokunduğunuz an hapı yuttunuz demektir. Hemen üstünüze çullanırlar. Hem de hiç ummadığınız şekilde. Ne sahtekarlığınız kalır, ne şarlatanlığınız, ne bilimselliğiniz ve ne de insanlığınız. Sistemli ve örgütlü bir şekilde saldırırlar. Çünkü küresel medya ellerinde. Halk sağlığını tehlikeye attığınız söylenir. Halkı panik yaptığınız işlenir. Para ve reklam için yaptığınız söylenir. Bilime, akla, mantığa ters düştüğünüz açıklanır. Amaç, halkın ve devletin gözünden düşürmek, etkinizi sıfırlamaktır ve sonunda sizi ve sizin gibileri yok ederler.
Halbuki bunları yapanların, dünyayı ve insanları hasta edenlerin ve her çeşit hastalıktan beslenenlerin adıdır hastalık lobisi. Niye yaparlar? Çok basit : Trilyon dolarlık çıkarları için. Lobinin çıkarları hasta etmeye ve sonra da tedavi ediyor görüntüsü içinde kibarca cepleri boşaltmaya dayanıyor. Hasta ederken de, tedavi ederken de çalışan emme-basma tulumba, trilyon dolarları pompalıyor. 20 yıl içinde sadece 5 hastalık için 47 trilyon dolar vakumlanacağını bilirseniz konuyu anlamış olursunuz. Sağlıklı toplum için çalışanları suçlayanların arkasında işte bu lobi var. Bunları hastalıkları önleme savaşında göremezsiniz. Hastalıklar neden patlama yapmış kıvırtırlar. Yaşlanma derler. 'İnsanların 120 yaşına kadar yaşadığı Okinawa'da bu hastalıklar niye yok' derseniz kızarlar. Bunların derdi en pahalı ilaçları, en pahalı teknolojiyi reklam etmek, hastalık satmak ve karşılığını almak. Merak etmeyin kimse Kızılay'a çalışmıyor. Bilimsel kongreleri bayi toplantısına çeviren, işte bu anlayış.
Hastalık lobisi daima Amerikayı taklit eder. Direktifler dalga dalga oradan dünyaya yayılır. Hatırlayın, olaylar zinciri Mehmet Öz'le başladı. Mehmet Öz, bilerek veya bilmeyerek hastalık lobisine ters düştü. Programlarında önceleri, 'akıllı hasta nasıl olunur' diye sektör için cebi şişkin, çekap bağımlısı akıllı hasta toplarken, sonraları 'nasıl sağlıklı olunur ve hastalıklar nasıl önlenir' konusunu işlemeye başladı. Amerika ve dünyayı sağlıklı yaşam konusunda uyardı, bilinçlendirmeye çalıştı. Ancak, insanları hastalık sektöründen bitkisel ve geleneksel tıbba kaydırması bardağı taşıran damla oldu. Amerikan halkı fastfood, kola, kimyasallar, katkı maddeleri
ile zehirlenirken seyreden Senato, Mehmet Öz'ü hemen hesaba çekti. Arkasından da bir sürü doktor saldırıya geçti. Peşpeşe davalar açıldı. Adamı anasından doğduğuna pişman ettiler. Sen misin 'sağlıklı olalım, hasta olmayalım' diyen.
Hiçbir sağlık güvencesi olmayan 60 milyon Amerikalı hastalıktan sürünür, koli kutularının içinde evsiz insanlar soğuk ve sefalet içinde ölümü beklerken, ne Senatonun ve ne de hastalık lobisinin kılı kıpırdamadı. Aksine bu garibanlar sağlık güvencesi ve bedava ilaç almasın diye, Amerikanın altını üstüne getirdiler. Bütçeyi onaylamadıkları için hatırlayın memurlar maaş alamadı. Obama'nın aşçısı, bahçıvanı, köpeklerinin bakıcısının işine son verildi de, Obama hazretleri, Beyaz sarayın karşısındaki hamburgerciye talim etmek zorunda kaldı. Hastalık lobisinin vicdanı yok, seçilmiş milli iradeyi bile takmıyorlar. Neden? Çok basit : ABD kişi başı sağlık harcaması 9000 dolar. ABD sağlık sektörünün büyüklüğü 2.7 trilyon dolar. Dünya ortalaması ise dudak uçuklatıyor. Bu ballı pazarın önünde kimse duramaz. Petrolden bile büyük bir sektör. Petrol için dünyayı nasıl hallaç pamuğu gibi dağıttıklarını unutmayın.
Bizde Dr. Mehmet Öz'e yapılanın aynısını Karatay hocaya karşı yapmak istediler ama derslerini aldılar. Gece gündüz halkı zehirleyen şarlatanlara seslerini çıkarmayanlar, halk sağlığını tehdit ediyor diye kendilerinden daha yetkin bir hocayı hedef seçtiler. Bu eylem aslında diğerlerine göz korkusu için verilen bir mesajdı. Halbuki, Karatay hoca, Yavuz hoca, Rasim hocanın yaptığı, sağlıkta kurulan tuzaklara düşmeden hastalıkları önleme bilincini ve yollarını geliştirmekti. Bu bilinç sayesinde, 50 yıldır satılan ekmek ve bazı gıdaların sağlıksız olduğu ifşa olunca herkes evde ekmek, yoğurt, peynir yapmaya başladı. Tavuk, süt, yoğurt hakkında sağlık talepleri arttı. Sağlıklı beslenme adına zararlı gıdalara boykotlar başladı. Millet, limanlarda bekleyen GDO'lu pirince, mısıra, mercimeke tepki gösterdi. Kilosu 5 liraya satılan GDO'lu tulumba tatlısının acısının diyabet olarak çıkacağını anladı. Sonuçta cirolar düşmeye başlayınca düğmeye basıldı. Aklı sıra mahkemeleri baskı altına alıp sindireceklerdi. Ama hukuk mantığı ve halkın vicdanı oyunu bozdu. Hastalık lobisi de dersini aldı. Ancak bundan sonra vazgeçeceklerini sanmayın. 100 milyar dolarlık bir pasta söz konusu. Yeni saldıralara ve kampanyalara hazır olun. Nasıl olsa medya, hastalık lobisinin reklam sektörüyle yaşıyor ve bu lobinin kontrolünde. Reklamı kesilen medya yaşayamaz.
Chicago Üniversitesi, son 30 yılda yayınlanan yüzbin reklamı inceledi. Reklamı yapılan gıdaların % 98'i yağ, tuz ve şeker yükü. % 90'ının ise besin değeri düşük. Buna bağlı olarak ABD'de çocuk obezite oranı : 1978-2004 yılları arasında 3 kat arttı. 25 milyon çocuk obez veya aşırı kilolu. Chicago üniversitesinin yaptığı araştırma, besin değeri olmayan bu gıdaların katkı maddesi, tuz, yağ, şeker ve un deposu olduğunu gösterdi. Bunlar, damarlarımızı daraltıyor, hipertansiyon, kalp krizi ve felce yol açıyor. Bundan 30 yıl önce nadir görülen hastalıklar bugün patlama yaptı. 17 milyondan fazla yüksek tansiyon hastası, 21 milyon aday adayı var. Diyabet artışı rekor kırdı. 1990 yılında sayı 1 milyon iken şimdi 10 milyonu geçti. Bu ulusal felaket değilse nedir? Sadece bu iki hastalık bile önlenebilir bir düzine hastalığın anasıdır. Bunun anlamı milli geliri hastalık ve ilaçlara harcayan, hastalıktan sürünen bir toplum olacağız demektir. Peki bizim anlı şanlı bilim ve aydın dünyamızın basın toplantısı yapıp bunları halka ve yetkililere şikayet ettiklerini gördünüz mü? Halkı hasta edenleri mahkemeye verdiklerini gördünüz mü? Kimse bindiği dalı kesmiyor.
Bu ballı pazarın sağlık ve doğal beslenme adına küresel sektörlerden köylünün cebine gitme riski, adamları panikletiyor. Herkes evinde yoğurt peynir yaparsa, doğal gıda için marketler yerine köylere giderse, sağlığa zararlı içki, sigara, fastfood, kola ve janjanlı zehirlerden kaçarsa, milyarlarca dolar halkın cebinde kalır. Sağlıklı bir toplumun hastalık harcamalarının azalması da hastalık lobisini çökertir. İşte kopartılan fırtınanın nedeni bu. McKinsey Global Institute' ın bir raporuna göre sadece obezitenin küresel faturası sigara, savaş ve terörizminki kadar yani 2 trilyon $. İşte bunun için hasta olacak ve güya tedavi olacaksınız. Hasta olurken de tedavi olurken de hastalık lobisi sizlere her türlü yardım ve desteği yapacak. İşte sağlıkta dönen dolaplar : Kanımızı böyle emiyorlar. Bizi hasta eden küresel oyunu ve tezgahı görün artık.
KAYNAKLAR
1. Yeşilçimen K: Hastalık Üreten Yaşam Tarzımız Nasıl Değişir. Hayy kitap
2. Yılda 372 bin kişi pisi pisine ölüyor. http://arsiv.sabah.com.tr/2005/07/24/gun101.html
3. Böbrek hastalığında dünya şampiyonuyuz. http://tinyurl.com/khrnlao
4. Erişkin diyabetli sayısı 1990'da 1 milyon. TKD Arşiv 2000; 28: 20-26.
KKH riskini yükselten diyabet hızla artıyor.
5. Kalp krizi ölümlerinde Avrupa'nın zirvesindeyiz.
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/saglik/58911.aspx
6. http://tinyurl.com/k5q9ytk
7. Türk Kardiyoloji Derneği Ulusal kalp sağlığı raporu 2007
http://www.tkd.org.tr/pages.asp?pg=432
8. 'Happy' araştırması. http://tinyurl.com/k3sk7ze
9. http://tinyurl.com/lrajl39
10. TURDEP-1 ve TURDEP-2 (2010) HEM BEL HEM KALÇA BÜYÜYOR. http://kongresunumgazetesi.com/archives/933
11. Türkiye'de şişmanlık ve diyabet alarmı ! PURE 2010.
http://tinyurl.com/mewaxbl
12. http://tinyurl.com/kfcqrrf
13. Sigaraya yılda 15 milyar dolar harcıyoruz. http://www.ntvmsnbc.com/id/25101255/
14.http://tinyurl.com/lryos9w
1999'da ABD'de sigara şirketleri sağlık masrafları için 25 yılda 246 milyar dolar ödemeyi kabul etti
15. SAĞLIK HARCAMALARI 9 YILDA 8 KAT ARTTI.
http://www.medimagazin.com.tr/hekim/sgk/tr-saglik-harcamalari-9-yilda-8-kat-artti-2-18-34892.html
16. ABD kişi başına 8508 dolarla açık ara şampiyon. http://www.ntv.com.tr/arsiv/id/25491775/
İlgili yazı :
SAĞLIK EN BÜYÜK SEKTÖR
Amerika Birleşik Devletleri, 2014 yılında ilaç için 374 milyar dolar. 23 milyar dolarlık kişisel ilaç harcamasıyla 397 milyar dolara ulaşıyor. ABD'de 2014 yılı reçete sayısı 4,3 milyar adede ulaşmış. ABD İlaç harcaması Çin, İngiltere, Fransa, Rusya ve Almanya'nın yıllık askeri harcaması toplamından daha fazla.
2014'de bütçe sağlık harcaması ise 750 milyar dolar. Amerikan halkı sağlığa yılda 2,5 trilyon dolar harcıyor.
ABD'de 45 yaşına kadar ortalama yıllık sağlık harcaması 4500 dolarken 65 yaş üzerinde bu rakam 10 bin doların üzerine çıkıyor. Yaşamın son yılında ise 20 kat artıyor.
Amerikan sağlık sistemindeki idari işlem ve evrak maliyeti bile 190 milyar doları aşıyor.
Dünyanın her yerinde üssü, savaş filoları ve askeri bulunan, ABD'nin askeri harcamaları bile 700 milyar dolarken, sağlık harcamaları askeri harcamalardan daha yüksek.
Buna mukabil, 1,5 milyar nüfusu olan Çin, ilaç için 60 milyar dolar, bir o kadar nüfusu olan Hindistan ise sadece 16 milyar dolar harcıyor.
Amerika'nın kedi köpek maması harcaması ise, yılda 42 milyar dolar.
KAYNAKLAR
http://www.gidahareketi.org/Soyan-Ve-Soyulan-Amerika--827-yazisi.aspx
http://www.sdplatform.com/Dergi/544/Prof-Dr-Erdal-Akalin-Gelecegin-hekimi-takim-oyuncusu-lider-ve-karar-alici-olmali.aspx
Bu haber 3,969 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle