Çocuklarda obezite riski 3 kat arttı
11 Mayıs 2015 10:57 tsi
Endüstriyel gelişmeler, yaşam tarzının değişmesi, hareketin azalması ve yoğun kalori içeren besinlerin artması çocuklarda obezite riskini zirveye taşıdı. Sorun 30 yılda tam 3 kat arttı.
Obezite, 21inci yüzyılın en önemli ve en tehlikeli sağlık sorunlarından biri haline geldi. 7den 70e herkesi tehdit eden obezite en çok da çocuklarda ve gençlerde görülüyor.
Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Bıyıklı, Tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilen obezite, çocuklarda son 30 yılda 3 kat arttı. Ülkemizde değişik illerde yapılan çalışmalarda erişkinlerin yüzde 40ı, çocuk ve gençlerin ise yüzde 10 ile 25inin fazla kilolu ya da şişman olduğu gözlenmektedir. Yaş gruplarına göre bakıldığında ise 6 11 yaş arası çocuklarda yüzde 20, 6 16 yaş arası çocuk ve gençlerde yüzde 12 ile 37 oranında görülmektedir dedi.
Aİleler yaşam tarzını değiştirmeli
Çocukluk çağı obezitesinde en önemli risk faktörünün anne ve babada görülen obezitenin ve ailesel aktivite azlığının olduğunu söyleyen Doç. Dr. Neşe Bıyıklı, Çocuklarda obezitenin önlenebilmesi için aileler yaşam ve yemek tarzını değiştirmelidir. Televizyon, bilgisayar ve tablet ile geçirilen zaman mutlaka kısıtlanmalı. Hafta içi yarım saat, hafta sonu ise 2 saati geçmemelidir. Anne-babalar da bilgisayar işlerini evde çocuklarının yanında gerçekleştirmemeli ve televizyon izleme zamanlarını sınırlandırmalıdır. Çalışan anne babalar evde ev yemeği düzeninde beslenmeye önem göstermeli ve mutlaka ayak üstü atıştırmalar engellenmelidir. Bunların yanı sıra ailecek yapılacak fiziksel aktivite içeren sosyal faaliyetlere zaman ayrılmalı ve park yürüyüşü, bisiklet, yüzme, tenis ya da fitness gibi egzersizlere fırsat yaratılmalıdır diye konuştu.
Yanında birçok sağlık problemini de taşıyor
Neşe Bıyıklı, küçük yaşlarda başlayan obezitenin ilerleyen yaşlarda birçok sağlık problemini beraberinde getirdiğinin de altını çizdi. Bu rahatsızlıklar içerisinde en çok görülenler ise yüksek kan hipertansiyon, damar sertliği, şeker hastalığı (tip 2 diyabet), safra kesesi hastalıkları, karaciğer yağlanması, uyku apnesi, ortopedik problemler, kanser riskinde artış, inme (felç), kalp hastalığı (enfarktüs) ve psikososyal problemler oluyor.
Abur cuburları unutturmak mümkün
Ailelere, abur cuburu çok seven çocukları bu alışkanlıklarından vazgeçirmenin zorlu bir süreç olduğunu ancak imkansız olarak bakılmaması gerektiğini söyleyen Bıyıklı, Ama çocuk istiyor, çok ağlıyor gibi bahanelere sığınılmaması gerektiğini vurguladı. Bıyıklı, anne-babalara abur cubur yerine hem lezzetli hem görsel olarak cazip hem de besleyici ve doyurucu atıştırmalıkları çocuklara yedirme konusundaki kararlarında tutumlu olması gerektiğini söyledi.
Yedavisi mümkün
Oldukça zorlu bir süreç olan obezite tedavisinde aile ve çocuğun uyumunun yanı sıra motivasyonun da önemli bir etken olduğuna dikkat çeken Bıyıklı, Obezite tedavi sürecinde çocuk doktorunun, çocuk endokrin uzmanının, diyetisyenin, pedagogun, spor öğretmeninin, sınıf öğretmeninin ve rehberlik öğretmeninin de çocuğa destek olması gerekir ifadesini kullandı.
Bıyıklı, çocuklarda obezite tedavisinde diyet, fiziksel egzersiz, davranış tedavisi ve ilaç tedavisi yöntemlerini uyguluyor. Ağır vakalarda ise pediatrik endokrin uzmanı önerileri doğrultusunda insülin duyarlılığını artıran ilaçlar ya da komplikasyon gelişmiş çocuklarda (örneğin hipertansiyon) bu duruma yönelik ilaç tedavilerinin izlendiğini belirtti.
Bu haber 1,267 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle