Yaptığınız işten, sürekli stres altında yaşamaktan ve kendinize zaman ayıramamaktan şikayetçiyseniz, bu adamın yaşadıkları size ilham verebilir.
Yaklaşık 5 yıl boyunca Londrada finans alanında çalışan Matt Heinın ilginç bir hayat hikayesi var.
Başarılı bir finans kariyeri olan Hein, 2010 yılında bir gün artık yeter dedi ve bu stresli hayatı geride bırakmaya karar verdi. İşini bırakıp Fransız Alplerine doğru yola çıkan İngiliz adam, orada bir kadınla tanıştı. Norveçli kadınla flört etmeye başlayan Hein, kadının peşine takılarak Osloya kadar gitti. 2012 yılına gelindiğinde Osloda kendine yeni bir hayat ve düzen kuran Hein, aslında bambaşka bir hayat yaşamak istediğini de böylece keşfetti: Genç adam köpeklerle beraber, doğada gezmek istiyordu.
İşi gücü bırakıp köpek gezdirmeye başlayan Matt Heinin yaşadıkları, Norveçli bir yönetmen tarafından belgesel haline getirildi. Norveçli yönetmen Fredrik Harperın geçen hafta Vimeoda paylaştığı Portrait of a Dogwalker (Bir köpek bakıcısının portresi) adlı belgeselde, Matt Heinın mutlu ve huzurlu yaşamı anlatılıyor.
Genç adam finans işini bırakma sürecini şu sözlerle anlatıyor; Sabahları patronunuzdan önce işe gitmeniz, akşamları da o gittikten sonra işten çıkmanız gerekiyor. Çünkü bu şekilde patronunuz sizin daha çok çalıştığınızı düşünür. Bu bir tür kim daha çok masa başında oturarak hayatını boşa geçirebilir yarışı. Hayatınızı böyle yaşayamazsınız.
Matt Hein, Norveçteki pek çok köpek bakıcısının şehirdeki küçük parkları seçtiğini söylüyor. Çünkü köpek gezdiricileri hem kendileri, hem de gezdirdikleri köpekler için vergi ödemek zorunda ve şehir içinde ne kadar ufak bir alanda gezerlerse, o kadar az vergi veriyorlar. Matt Hein Bunun bir fırsat olduğunu düşündüm. Haftanın beş gününü seve seve dışarıda geçiririm. Macera sever olduğum ve köpeklerle zaman geçirdiğim için bana ödeme yapıyorlar dedi.
Kendine beyaz bir kamyonet alıp köpekleri şehir dışında yürüyüşe çıkaran Hein, tüm günü onlarla ormanda geçiriyor. Matt Hein şu sözleriyle başkalarını da motive ediyor; Kendi kendimize Bunu yapamam çünkü elimde bir sürü şey var demek çok kolay. Hâlbuki öyle değil, sadece değişin.
Kaynak: Alexander C. Kaufman / The Huffington Post
Çeviri: Öykü Çetin / Radikal
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle