Açlık hissinizi azaltacak 6 besin
4 Mart 2015 10:26 tsi
Halk arasında yaygın olarak söylenen Can boğazdan gelir gibi söylemler hep çok yemek yememizi teşfik etmek içindir. Bu hafta sizleri açlığınızı bastıracak 6 önemli besin ile tanıştıracağım...
1.YULAF
Tokluk kontrolünü sağlar diyabetli için iyi bir seçim
En sağlıklı karbonhidratlardan biridir. Manganez, selenyum, magnezyum, potasyum, çinko, bakır ve protein içerir. Mükemmel bir çözünür lif kaynağıdır ki bu durum besinin kan şekerini düzenlemesinde etkilidir, tokluk kontrolü sağlar ve diyabet hastaları için mükemmel bir seçimdir.
Her gün bir kâse yulaf tüketimi kolesterolü yüzde sekiz ile yirmi üç oranında düşürebilir. Hatta üzerine bir yemek kaşığı ufalanmış keten tohumu eklenmesi ya da tarçın serpilmesi durumunda çok daha faydalı olur.
Total kolesterolü düşürür ve bununla beraber koroner kalp hastalığı riskini azaltırlar. 3 gr B-glukan serum kolesterol düzeyini yüzde 5 oranında düşürmektedir. Bu miktar 40 gr kuru yulaf kepeğinde bulunmaktadır.
2-MUZ
Sanıldığı kadar çok fazla şeker içermez
Muz, kısmen düşük kalorisi (adet başına yaklaşık 100-150 kalori) sebebiyle kullanışlı bir besindir ve en kayda değer noktası içerdiği liftir. İçerdiği lif ve potasyum ile sindirime destek olucu özelliklerinden ötürü iştah kontrolünü sağlayan en önemli meyvelerdendir.
İYİ BAKTERİLERİN BESİNİ
Muzun, üzerinde konuşulmaya değer, bilinen bir diğer küçük faydası da frukto oligosakkaritler içermesidir. Laktobasiller gibi probiyotikleri büyük olasılıkla daha önceden duymuşsunuzdur, işte bunlar sindirim sistemindeki 'iyi bakteriler'dir ve sağlıklı olmak için bu bakterilerin canlı tutulup gelişmesi gerekir. Tüm bakteriler gibi yaşamalıdırlar ve bu bakterilerin en sevdiği besin frukto oligosakkaritlerdir. Muz müthiş bir frukto oligosakkarit kaynağıdır. Journal of Agriculture and Food Chemistry'de yayımlanan bir incelemede muz bu değerli bileşkelerin en etkili kaynağı olarak gösterilmiştir. Muz uzun bir süredir en başta ishal olmak üzere sindirimle ilgili rahatsızlıklar için halk arasında kullanılan yaygın bir ilaçtır.
İKİNDİ ÖĞÜNLERİNDE MUTLAKA TÜKETİN
Ortalama bir muzun glisemik yükü 12. glisemik yük, besinin kan şekeri üzerindeki etkisini değerlendirmek söz konusu olduğunda gerçekten göz önüne alınması gereken tek ölçü: 10'un altında ise düşük, 10 ile 20 arasında orta, 20'nin üzerindeyse de yüksek sayılır. Muz 12'lik glisemik yüküyle 'orta' kategorisinin alt saflarındandır.İkindi öğününde tüketeceğiniz bir muz ve bir bardak yarım yağlı süt kendinizi son derece iyi ve de tok hissetirecektir.
3 KUŞKONMAZ
ÇiNLiLER'E GÖRE ŞEFKAT VE SEVGi HiSLERiNi ARTIRIR
Kuşkonmazın dingin bir ruh sağlamaya yardımcı olması ve buna yönelik kendimizi iyi hissettirecek hormonların salınımını artırması iştah üzerinde de dengeleyici rol oynamaktadır. İştahınızın kabardığı dönemlerde bir öğün tüketeceğiniz kuşkonmaz oldukça faydalı olacaktır.
Kuşkonmazın aslında iki bölümü vardır: Kalın bir kök ve hassas saplar. Kökler geleneksel Hindistan tıbbında diüretik olarak ve dişi üreme sisteminin güçlendirilmesinde kullanılmışlardır. Kuşkonmaz kökünün ayrıca zihinsel dinginliği, sevgi dolu bir yapıyı, iyi bir hafızayı ve huzur dolu bir ruhu geliştirmeye yardımcı olduğuna inanılır.
EMZİREN ANNENİN SÜTÜNÜ YÜKSELTİR
Gelenekçi Çinliler şefkat ve sevgi hislerini artıracağına inanarak bu bitkinin en iyi köklerini aileleri ve arkadaşları için ayırırlar. Bu arada Hindistan'da doğurganlığı artırmak, adet kramplarını azaltmak, emziren annelerin sütünü artırmak için kullanılırlar.
Bu geleneklerin birtakım bilimsel temelleri vardır. Kök, gerçekte hormon üretimini ve büyük olasılıkla duyguları da etkileyen steroidal glikozitler içerir. Hindistan'da sperm sayısını artırıp yumurtanın gelişmesi için kuşkonmazın racemosa türü kullanılır.
Kalori bakımından fakir, besin değeri bakımından zengin olan kuşkonmaz, çoğu meyve ve sebze gibi uygun bir potasyum sodyum oranına sahiptir. Bir kase pişmiş kuşkonmaz 268 mcg folik asit ki bu sinir tüp kusurlarını önlemeye ve homositin olarak adlandırılan zararlı kan kimyasallarını azaltmaya yardımcı olan önemli bir B vitaminidir. 404 mg potasyum içerir. Ayrıca sağlıklı bir pıhtılaşma ve güçlü kemikler için gerekli olan K vitamini açısından da zengindir. İçinde kan damarlarını koruyan antiinflamatuarlar, kanserle savaşan kuersetin flavonoid de mevcuttur. Son olarak pişmiş bir kase kuşkonmazdan komik derecede düşük bir kalori miktarı (40) ve karşılığında 3.6 gr lif alırsınız.
TÜMÖR ÖNLEYİCİ İŞLEVİ SAPTANDI
Hepsinden daha iyisi, kuşkonmazdaki bileşkelerin tümör önleyici işlevi olduğunu gösteren ciddi araştırmalar vardır. Rutgers Üniversitesi tarafından yapılan bir incelemede (Cancer Letters'da da yayımlanmıştır), kuşkonmazdan alınan ham saponinlerin insanlardaki lösemi hücrelerinin büyümesini yavaşlattığı görülmüştür. Kuşkonmaz aynı zamanda vücuttaki en önemli antioksidanlardan biri olan glutatyon açısından da zengindir.
Kuşkonmazda bağırsaklarınızdaki faydalı bakterileri besleyen ve gastrointestinal sağlığı desteklemeye yardım eden özel bir lif tipi olan inulin vardır.Kuşkonmaza ilişkin tek olumsuzluk idrarınızın garip kokmasına sebep oluşudur. Bunun nedeni asparajin adlı içerdiği amino asittir.
4-MANTAR
Bağışıklık sistemi üzerindeki etkisi çok güçlü
Doğu tıbbında uzun zamandır kullanılan mantarların şifa verici özellikleri bilimsel açıdan ispatlandıkça, mantarlar Batı tıbbında da sık sık kullanılmaya başlanmıştır. Sağlığa en faydalı türleri Maitake, Shiitake ve Reishi'dir. Bu üç türün de bağışıklık sistemi üzerinde güçlü etkileri vardır ve hepsi de ilaç kadar işe yaramaktadır.
Mantarlar aynı zamanda çok güçlü bir antioksidan olan L-ergothioneine içerir. L-ergothioneine, hidroksil radikaller olarak adlandırılan tehlikeli serbest radikalleri etkisiz kılar ve antioksidan işlevi gören enzimleri çoğaltır. Gerçekleştirilen araştırmaların en az ikisinde, şekerin kırmızı kan hücrelerindeki kırılımını harekete geçirerek ve karnitin yağın enerji için yakılabildiği saptandı. Bu çoğu zayıflama ilaçlarının yaptığını iddia ettiği ancak ender başarabildiği bir şeydir. Aynı zamanda yapılan üç inceleme, L-ergothioneine çevresel UV radyasyonun zararlı etkisine karşı koruduğunu da göstermiştir. Her ne kadar shiitake ve maitake mantarında daha çok bulunsa da dostumuz mütevazı beyaz düğme mantarında da bu inanılmaz antioksidan yeterli miktarda bulunmaktadır.
5-ENGİNAR
Mideyi rahatlatır
Enginarlar sebze topluluğunun ıstakozu sayılır. Yenilebilir kısmına erişebilmek için gerçekten çok çaba harcamamız gerekir. Etli kısmı teknik açıdan her ne kadar esas kısmı olarak adlandırılsa da ulaşmanız gereken yer bitkinin "kalbi" dir ve oraya ulaşmanız için biraz "kazımanız" gerekir.
Enginar karaciğeri temizleyen bir besindir. Bu bitki silimarinin kaynağıdır. Silimarinin, karaciğerin korunmasına ve gelişmesine yardımcı olan bir bitki bileşkesi olup uzun ve seçkin bir pedigrisi vardır.
Sahip olduğu tek özellik bu değildir. Enginar yaprakları, sağlıkla ilgili çeşitli konularda faydalı olduğu tespit edilen bir dizi aktif kimyasal bileşke içerir.
SAFRAYI UYARIR
Örneğin bitkinin safrayı uyarıcı faaliyeti kontrollü deneylerle belgelenmiştir. Enginar özünün doğrudan on iki parmak bağırsağına geçişinin ardından karaciğer safrası inanılmaz derecede yükselmiştir.
Bu etkisinden dolayı enginar sık sık hazımsızlık için kullanılır. Pek çok çalışmada enginar özü verilen kronik gastointestinal hastaları dikkate değer bir şekilde iyileşme göstermişlerdir. İncelemeyi yürüten araştırmacılar hastaların yüzde seksen beşinin mide ağrısı, mide bulantısı ve kusmadan önemli oranda kurtulduğunu ifade etmiştir. Bu etkilerinin yanında mide boşalması ve iştah kontrolünde oldukça etkili olan enginar tokluk hissini önemli oranda artıran sebzelerdendir.
6-SOĞAN
Adeta bir eczane
Soğan, pırasa, sarmısak ve yeşil soğanın da yer aldığı allium ailesindendir. Bu besinler tiosülfinati sülfit, sülfoksit ve diğer kokulu sülfür bileşkeleri de dahil olmak üzere, sağlık açısından faydalı bileşkelerin oluşturduğu bir eczane gibidir. Bu kokulu bileşkeler oldukça küçük bir miktarla inanılmaz besleyici öğeler sunarlar. Sağladıkları faydaların en önemlilerinden birisi de iştah üzerinde kontrol mekanizması kurmasıdır. Yemek ve salatalarınızda bolca kullanmanız durumunda öğün sonrası acıkmalarınız en aza inecektir.
Bu haber 1,411 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle