Bahçelerde kereviz
17 Kasım 2014 10:17 tsi
Bahçelerde kereviz biz kerevizi çok severiz
Kerevizin Batı ve Kuzey Avrupa sahil kesiminin yerlisi olduğunu iddia edenlerin sayısı pek de küçümsenecek gibi değil. Ancak İlle de Akdenizli diyenlerin sayısı da bir hayli çok.
Nasıl sevmeyelim, nasıl ve niye uzak duralım? Kendine has tadı ve kokusuyla, düşük kalorili sebzelerin en sağlıklı olanlarından biri. Bu sebeple diet yapanların baştacı. 100 gr. kereviz yalnızca 16 kalori. Kalori hesabı yapanlar iyi okuyun. Sevmemiz için sebep çok; sakinleştirici etkisi biliniyor. Kanser hücrelerinin ilerlemesini durdurmada etkili olabilen bazı maddeler içeriyor ve bundan ötürü de gelecekte yeni kanser ilâçları için umut vadediyor. Tansiyonu düşürürken kolesterolü de düşürdüğü tespit edilmiş. Aynı zamanda güçlü bir idrar söktürücü. Bu özellikleri sadece severek tükettiğimiz kök kısmında değil, yaprak ve saplarında da mevcut. Antioksidan özelliği bulunduğu için vücut direncini artırıyor. Elbette "her şeyin azı karar çoğu zarar sözünü hiç unutmadan, abartıya kaçmadan tüketmekte yarar olduğunu da hatırlatalım.
Eski devirlerin keder ve hüzün bitkisi
Batı ve Kuzey Avrupa sahil kesiminin ve özellikle de bu bölgelerin çukur, sazlık alanlarının yerlisi olduğunu iddia edenlerin yanında kesinlikle Akdenizli olduğuna inananların çoğunlukta olduğunu belirtmeden geçmeyelim. Eski Yunan'da iyi biliniyor ve gıda olarak kullanıldığının kayıtlarına Sisam adasındaki kalıntılarda rastlanıyor.
HEM ÖLÜYE HEM DİRİYE TAÇ
Homeros'un İlyada'sında, atların Troya yakınlarındaki sazlıklarda yetişen yaban kereviziyle otlandıkları bahsi geçmekte ki o dönemlerde bazı at hastalıklarına iyi geldiği inancı yaygın. Eski devirlerin keder ve hüzün bitkisi diye adlandıranları var. Kerevizin keskin kokusunun kötü kokuları alt edeceği inancı, ölülerin kaldırılırken tabutun etrafının kereviz yapraklarıyla donatılmasına sebep teşkil etmiştir. Kerevizin zaman içinde ölülerden "vazgeçip", zafer kazananların başlarını, boyunlarını çelenk olarak süslemişliği bile vardır. Bugün ise biz "asrî zaman insanlarının" damaklarında lezzet şöleni yaşatan, mutfakların "kış enginarı"na dönüşmüş durumda.
En çok zeytinyağlısını seviyor ve pişiriyoruz
Hatta pişirme esnasında normal su yerine portakal suyu kullanarak portakallı kereviz yapıyoruz ki yemeyen bin pişman. Kabuğunu soyduğunuzda eğer tedbir almazsanız, hemen kararıverir. Beyaz rengini koruması için, tuza batırdığınız limonla ovmanız şart. Aksi takdirde hiç pişirmeyin daha iyi. Sapsarı patatesle, güneşin turuncusunu almış havucun arasında koyu gri bir kereviz ne yakışık alır, ne de damaklara tat verir. Bu tarz "püf noktalarına" riayet etmek çok mühim.
MAKARNA VE BÖREĞE UYGUN
Çiğden rendeleyip, süzme yoğurt ve mayonezle karıştırılarak salatası yapılıyor. Kendi hesabıma etli kerevizden hiç hazzetmem ama seveni seviyor. Çorbası yapılıyor. Kıyma ve pirinçle içi oyularak yapılan dolması bile var. Sebze çorbasını kerevizsiz kaynatmayanlara ne mutlu. Semizotunu ince ince kıyılmış kereviz sapıyla pişirenlerin varlığını biliyorum. Keza suyunu çıkarıp şifâ niyetine içenleri de. Kreatif yanını konuşturup, çeşit çeşit yeni lezzetlere yelken açanlar, makarna ve böreğe de kerevizi uygun görmüşler. Bu arada salatasını ceviz ve tavuk etiyle yapanlar var. Kimileri bu salatayı çerkez tavuğuna benzetse de, kerevizin kendi tadı, kendi kokusu bu benzetmeyi boşa çıkarıyor.
Satın alırken fazla iri olanlarını tercih etmemekte yarar var. Koyu renkli, lekeli ve pörsümüş olanlarına da itibar etmeyin. Yaprakları diri ve yeşil olmalı, solgun olanları işe yaramaz. Bir de elinize aldığınızda sıkı ve ağır olmalı ki içleri boş olmasın.
Sonuç olarak; kereviz güzeldir, kereviz lezizdir, kereviz sıhhattir asla ihmal etmeyiniz ve özellikle de çocuklarınıza ve gençlere sevdiriniz temennisiyle, güzel bir zeytinyağlı kereviz tarifi ile bu haftaya noktayı koyalım. Mutluluk, lezzet, afiyet sizinle olsun...
ZEYTiNYAĞLI KEREViZ
MALZEMELER
3 orta boy kereviz
1 orta boy patates
1 adet havuç
10 - 12 adet arpacık soğanı (isteğinize göre azaltıp çoğaltmak elinizde)
1 çay bardağı zeytinyağı
1 limon
Tuz, su, dereotu
YAPILIŞI
Öncelikle soğanları soyun, bir tabağa biraz tuz koyun ve limonu ikiye bölün. Kerevizleri tek tek soyun. Her soyduğunuzu tuza batırdığınız limonla ovarak bir kenara alın. Kerevizleri elma dilimi şeklinde doğrayıp pişireceğiniz tencereye koyun. Kalan limonu üzerine sıkın. Zeytinyağını, tavla zarı büyüklüğünde doğranmış havucu ve soğanları ekleyin. Üzerini geçmeyecek kadar su ilave edin. Bir taşım kaynadıktan sonra patatesleri koyun. Çünkü patates hepsinden daha çabuk pişer. Yumuşayıp suyunu çekene kadar pişirin. Dibinde yalnızca suyu kalmalıdır. Tabağa aldığınızda altın rengiyle su olmadan sadece zeytinyağını görmemiz şart. İnce kıyılmış dereotunu da üzerine serptikten sonra afiyetle yiyebilirsiniz...
METİN OKUTAN - BUGÜN GAZETESİ
Bu haber 1,154 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle