En doğru vitaminleri doğal beslenme ile alın

22 Mayıs 2014 10:59 tsi
İşe hangi besinin hangi vitamini içerdiğini öğrenerek başlayın

Genellikle hap şeklinde aldığımız vitaminlerin ne kadar doğru olduğu hâlâ tartışılıyor. Avuç avuç hap içmek yerine sağlıklı taze sebze ve meyvelerle doğal yoldan vitamininizi alabilirsiniz. İşe hangi besinin hangi vitamini içerdiğini öğrenerek başlayın

Vitaminler, yiyeceklerde farklı miktarlarda bulunan biyolojik yüksek aktiviteye sahip özel bileşiklerdir. Bağırsaklarımızda sentez edilen K vitamini dışındaki yaşamsal diğer tüm vitaminleri vücudumuzda oluşturamadığımız için mutlaka besinler yolu ile almamız gerekir. Vitaminlerin suda eriyen çeşitleri olan B grubu ve C vitamini vücutta depolanmadığından, yağda eriyen kısımları da kısmen depolandıkları için yiyeceklerle her gün düzenli olarak alınmalıdır. Genelde sağlığına düşkün herkes kolay yoldan haplar şeklinde vitamin takviyesi almakta ancak bunun ne kadar doğru olduğu bilim dünyasında tartışılmaktadır. Çünkü gerektiğinden fazla ya da doğru olmayan vitamin kullanımı sağlığı iyileştirmemekte, karaciğer ve böbreklerde olumsuz etkilere neden olabilmektedir. Özellikle deri, saç, diş, diş eti, dudaklar, dil, göz ve genital bölgelerdeki değişiklikler bazı vitaminlerin eksikliklerine işaret eden en önemli bölgeler. Beslenme öykünüz sizi ele verir ve eksik vitaminleri yediğiniz yiyeceklerin hangisinden almanız gerektiğine de yardımcı olabilir. Bunun için sizlere vücudunuzu tanıyarak doğru vitamin ihtiyacınızı karşılayacak pratik öneriler vermek istiyorum.

SEBZE YEMEKLERİNİ KIYMAYLA YAPIN
Göz kapaklarınızı açın ve iç kenarlarında solukluk varsa, tırnaklarda çizgi ve kolay kırılma varsa, genel vücut derinize hafif sarımtırak renk hakimse, hızlı yürüdüğünüzde hemen soluk alışverişiniz artıyorsa; demir mineralinden eksik besleniyorsunuz demektir. Bunun için beyaz veya kırmızı etin yağsız kısımlarını, yumurta ve taze sebzelerden bezelye, semizotu, ıspanak ile yağlı tohumlardan badem, yer fıstığı, Antep fıstığını düzenli tüketmeniz gerekir. Sebze yemeklerini kıymalı yapmalı, kahvaltıya demirden zengin olan pekmezi eklemelisiniz. Ağız kenarlarında beyaz ve pembe lezyonlar, dilde kızarıklık veya morluk, göz kapağı köşelerinde kızarıklık ve burun kenarlarında kuruma varsa; bu, B2 vitaminini yeterli alamıyorsunuz anlamına gelir. Özellikle süt, yoğurt, ayran ve peynirde bulunan B2 vitamini yoğurdun yeşilimsi suyunda da bolca bulunur.

DİŞ ETİ KANAMASINA KARŞI KUŞBURNU
Diş etlerinde çekilme, diş etinde küçük kanamalar, baldır kaslarında yumuşama ve diş minesinde süngerimsi yapının oluşması; C vitamini yetersizliğinden kaynaklanır. Kivi, asma yaprağı, kuşburnu, biber çeşitleri, portakal, limon, greyfurt ve mandalina en iyi C vitamini kaynaklarıdır. Deride kuruluk ve derinin zımpara kağıdı gibi pütürlü olmasının tek nedeni A vitamininin yetersiz alınmasıdır. Balık, yumurta, süt, ıspanak, havuç, kayısı, domates ve yeşil biberi düzenli yiyenlerde A vitamini eksikliği ortadan kalkar. Göz etrafınızda küçük sarı torbacıklar varsa, gözün kornea tabakasında beyaz yüzük görüntüsü gibi bir belirti oluyorsa ve eklem yerlerinde deri altı yağ birikimi; kişinin kan yağlarının yüksek olduğu anlamına gelir. Tıp dilinde hiperlipidemi dediğimiz bu hastalık için katı yağları ve şekeri beslenmeden uzaklaştırmak ilk adım olmalı, bol taze sebze-meyve, tahıllar ve kurubaklagil ağırlıklı bir yeme sistemine geçilmelidir.

GÜNÜN SAĞLIK İKSİRİ
Konumuz hem vitaminler, hem de çevre kirliliği olunca sizlere önereceğim temizleyici taze sebzemeyve suyu karışımı ile vücudunuza hem vitamin sağlayacak, hem de kimyasallardan arınacaksınız.

MALZEMELER
1 adet taze pancar
1 adet limon
1 adet kırmızı elma
2 adet mürdüm eriği

YAPILIŞI
Yıkanmış ve kabukları çok ince kesilmiş pancar, limon, elma ve mürdüm eriklerininin katı meyve sıkacağında suyunu çıkarın. Haftada iki kere bu taze sebzemeyve suyunu içmeye özen gösterin.

GÜNÜN BİLİMSEL NOTU
Nitrit ve nitrat bileşiklerinden korunarak sağlığınızı koruyun. Ülkemizde çevresel ve iklimsel değişikliklere bağlı olarak yeraltı kaynakları, nehir, deniz, toprak ve havanın kirliliğinin artması ile kimyasal ve bakteriyolojik etmenlerin de yiyeceklerimize geçmesi sağlığı tehdit etmektedir. Dünyada Kazakistan başta olmak üzere atom enerjisi üretimi yapılan Japonya, Rusya, İran ve Güney Amerika'da içme sularında nitrat miktarı çok yüksek dozlarda bulunmaktadır. Bu su ile yetiştirilen taze sebze ve meyvelerden alınan toksik bileşenler sonucu özellikle akciğer, özefagus ve böbrek kanseri sıklıklarının arttığı bildirilmektedir.

KAN SERE SEBEP OLUY OR
Nitrit ve nitrat, şarküteri ürünlerinin raf ömrünü artırmak için de kullanılır. Ancak ıspanak başta olmak üzere birçok sebzede ve doğal kaynak içme sularında da bulunduğunu hatırlatmalıyım. Çünkü nitrat, sebzelerin yetiştirilmesi sırasında kullanılan gübrelerde bulunmakta dolayısıyla yiyecek ve suya da buradan geçmektedir. Nitrit ve nitratı vücudumuza aldığımızda organizma reaktif bir ürün olan nitros bileşiklerine dönüşmekte ve kanser etkili bir form oluşturmaktadır.

ŞİŞELENMİŞ SU İÇİLMELİ
Nitrozamin denilen bu uçucu bileşikler vücudumuzda karaciğer tarafından etkisiz hale getirilse de yutak, akciğer ve böbrekte kanser hücrelerinin oluşması için ciddi risk oluşturmaktadır. Rusya'da radyoaktif sızıntı ve nitrozamin oluşturan ögelerin rüzgar ve yağmur ile etrafa yayıldığı bilinmektedir. Tüketilen çay, sebzeler ve hayvansal ürünlerin yüksek miktarda nitrit içermesi ile yıllar boyunca kanser vakalarında artışa etki ettiğini gösteren ulusal raporlar da yayınlanmıştır. Bu tip kanserlerden korunmak için endüstriyel atıkların bulunduğu şehirlerde kesinlikle açıktaki sular içilmemeli, şişelenmiş güvenilir marka su tüketilmelidir. Kanserden korunmak için sebzeler ve meyveler bol sirkeli suda en az 20 dakika bekletilmeli, bol suda durulanmalıdır. 

Selahattin Dönmez / Sabah

Bu haber 1,049 defa okundu.