Yaşlanma karşıtı iki bitki gül çayı ve yulaf özütü
22 Nisan 2014 11:10 tsi
Antiaging, son yılların en popüler ve hızla tırmanan kavramı. İnsanlar varoluşlarından beri ölümsüzlük peşinde koşmuş. Tabii bu mümkün değil ama hiç olmazsa daha uzun yaşayabilmek, yaşlanmanın etkilerini mümkün olduğunca geciktirmek (bir dereceye kadar)
Yaşlanma, çeşitli genetik ve çevresel etkenler ile biyokimyasal yolaktaki etkileşmeler sonucu ortaya çıkan bir durum. Yaşlandıkça vücutta moleküler, hücresel ve organ seviyesinde meydana gelen hasarların onarımında giderek yetersiz kalınmaktadır. Dolayısıyla yaşlanma; kalp-damar hastalıkları, kanser, diyabet, katarakt, nörovejetatif rahatsızlıklar ve osteoporoz başta olmak üzere birçok hastalığın ortaya çıkmasında, en önemli risk etkenlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
ANTİOKSİDAN ETKİSİ
Yaşlanmanın geciktirilmesi amacıyla yararlanılan ürünlerin başında, son yılların en gözde konusu olan antioksidanlar geliyor, şüphesiz. Laboratuvarda deneysel olarak (in vitro) antioksidan etkisi tespit edilen ürünler bile, derhal pazarlanmaya başlanıyor. Hâlbuki bu tip deneysel (in vitro) antioksidan etki bulgularının, bilimsel olarak pek fazla değeri bulunmuyor, mutlaka deney hayvanları ve insanlar üzerindeki etkilerinin incelenmesi gerekiyor. Deney hayvanı ve insan çalışmaları ise oldukça masraflı.
MEYVE SİNEKLERİNİN BENZERLİĞİ
Meyve sineklerini (drosophila) bilirsiniz, sevmediğimiz minik yaratıklar. Ancak yapılan genetik çalışmalar, insanlar ile ortak birçok geni bulunduğunu gösteriyor. İnsanlarda hastalıklara yol açan 289 genin yüzde 60ının meyve sineklerinde de bulunduğu, bunlardan 100 kadarının insanlarda endokrin ve metabolik hastalıklara yol açtığı tespit edilen genler ile aynı olduğu görülmüş. Diğer taraftan, meyve sinekleri ile insanların antioksidan enzim sistemleri de benzerlik göstermektedir. Antioksidan etki değerlendirmelerinde meyve sinekleri ile gözlenen sonuçlar da önemli fikir verebilir.
GÜLÜN ANTiOKSiDAN ETKiSi
Ülkemizde yetişen gül (Rosa damascena) çok değerli bir bitki; çiçeklerinden elde edilen uçucu yağı yüksek mali değere sahip. Yeni yayınlanan bir bilimsel çalışma gül çiçeklerinin pek bilmediğimiz bir özelliğini ortaya koyuyor.
Çiçeklerin kırmızı petalleri (taç yaprakları) gölgede kurutulup çay gibi demlenmiş ve meyve sineklerine 4 hafta boyunca besin olarak verilmiş. Sonuçta meyve sineklerinin yaşama süreçlerinde yüzde 23e varan bir uzama sağlanmış. Araştırıcılar Isparta gülünün bu etkisini, içerisindeki antioksidan etkili bileşenlerle açıklamaya çalışmışlar.
Bir fikir vermesi bakımından, kuvvetli antioksidan etkisini bildiğimiz bazı bitkisel maddeler ile karşılaştırma yapılmış; kırmızı şarap içerisinde bulunan resveratrol meyve sineklerinde yaşam süresini dişilerde yüzde 16 ve erkeklerde yüzde 10 artırırken, bir başka antioksidan olan lipoik asit sadece dişi meyve sineklerinde etkili bulunmuş. Diğer taraftan, antioksidan etkisini iyi bildiğimiz E vitamininin ise düşük miktarda etkisiz kaldığı, biraz yüksek miktarda ise meyve sineklerinin ölümüne yol açtığı bildiriliyor. Gül için yukarıda verdiğimiz sonuçlar ile bu bilinen antioksidan bileşiklerin etkilerini karşılaştırdığımızda, gül ile elde edilen sonuçların oldukça etkileyici olduğu görülüyor. Bu bilgi net bir sonuç çıkarmak için henüz yeterli değil, şüphesiz. Ancak gül çayı içmenin yararlı olabileceği düşünülebilir.
ÖNERiLER / UYARILAR
*Hangi sıklıkta ne miktarda kullanılmalı?
*Herhangi bir risk söz konusu olmayacağından istenilen miktarlarda içilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır.
Yulaf özütü ileri yaşlarda dikkat ve konsantrasyon sorunlarını hafifletebilir
Halk arasında çok enerjik, hareketli kişiler için Arpası fazla geldi diye bir atasözü vardır. İngilizcede benzer bir deyim yulaf için kullanılır; feel ones oat bilgiçlik taslamak, kendini formda hissetmek anlamındadır. Gerçekten de yulafın vücudun fiziksel ve fizyolojik kapasitesini artırıcı özelliklere sahip olduğuna inanılmaktadır. Yulaf bitkisinden ya da özütünden hazırlanan çeşitli ürünler kalp hastalıklarının önlenmesi, depresyon belirtilerinin hafifletilmesi, strese karşı direnç kazandırmak, endişeyi giderici yararları için önerilmektedir.
Bu konuda son yıllarda özel olarak hazırlanmış bir yulaf özütü üzerinde yürütülen çalışmalar dikkat çekici bilimsel kanıt sağlamaktadır. Deney hayvanlarında yapılan çalışmalarda, günde 2.5 gram yulaf özütünün 7 hafta süre ile uygulanması ile öğrenmeyi ve zihinsel uyanıklığı artırdığı, strese karşı direncin sağlandığı saptanmıştır.
ALGI KAPASİTESİNİ ARTIRIYOR
Avustralyada yulaf özütü ile yürütülen bilimsel ölçütte başka bir klinik çalışmanın sonuçları yeni yayımlandı. Orta derecede algılama kapasitesine sahip 50 yaş üzerinde sağlıklı gönüllüler arasından seçilen 185 kişiye, başlangıçta bilimsel algılama testi uygulanmış. Daha sonra gruplandırılarak günde iki doza bölünmüş halde 1.600 miligram ve 2.400 miligram yulaf özütü (yeşilken toplanan yulafın yüzde 30luk alkol ile hazırlanan özütü) ya da benzer görünümde yalancı ilaç (maltodekstrin) verilmiş. Çalışmayı tamamlayabilen 136 gönüllü üzerinde yapılan bilimsel değerlendirme anketlerinin sonuçları, yulaf özütünün 1.600 miligram dozda uygulanması ile yalancı ilaç verilen gruba göre dikkat ve algılama kapasitelerinin belirgin bir şekilde artış gösterdiği gözlenmiş.
Tahıl bitkisi olan arpa ve yulaf zengin B grubu vitaminleri içeriğine sahiptir. Bu nedenle bu tahıllardan hazırlanan özütler, özellikle sinir sistemini desteklemeye yönelik ürünler içerisinde yer almaktadır.
KENDİ EKMEĞİNİZİ YAPIN
Günümüzde ortalama insan ömrü uzadıkça, Alzheimer ve demans (unutkanlık) gibi hastalıklar ileri yaşlarda insanların korkulu rüyası haline gelmiştir. Bir şeyleri unuttuğumuzda A caba Alzheimer mi oluyorum? diye endişeleniriz. Aslında bu doğal, kaçınılmaz bir süreç. Bu süreci önlemek için beynimize yatırım yapmamız gerekiyor. Bu bakımdan yulaf özütü yararlı bir ürün. Elbette yulaf unundan hazırlanan ekmek, kurabiye ya da kahvaltılık yulaf gevreği gibi yulaflı besinlerin kullanılmasının da yararlı olabilmesi mümkün. Yulaf ezmesini de kullanarak yapabileceğiniz bir ekmek size bu anlamda oldukça faydalı olacaktır. Üstelik piyasada artık yüksek lifli hazır un karışımlarını da kullanarak harika ekmekler yapabilir, sağlıkla ve zinde yaşlanabilirsiniz.. Aşağıda bu hazır un karışımlarından biriyle evde kolayca yapabileceğiniz bir tarifi paylaşıyorum sizinle.
YÜKSEK LiFLi SANDVİÇ EKMEĞi
Yuva maya markasını duymuşsnuzdur. Daha çok yaş ve kuru mayalarıyla evlerimize konuk olan sıcacık bir marka.. Yeni ürünleriyle ise, evlerimizde sağlıklı ekmek, poğaça, kek yapabilmemize olanak sağlıyor. Yine Yuva markasıyla piyasada bulabileceğiniz bu ürünleri mutlaka denemelisiniz. Yüksek Lifli Diyet Ekmek Karışımı ile bir çok malzemeyi karıştırarak daha zengin bir besin içeriği de oluşturmak mümkün.
Yaşlanma karşıtı yulaflı ekmek
MALZEMELER
*1 paket Yuva Yüksek Lifli Diyet Ekmek Karışımı (500 g)
*1 paket Yuva Instant Kuru Ekmek Mayası (11g)
*50 g keten tohumu
*75 g yulaf ezmesi
*325 g su (1 su bardağı+ 1 çay bardağı)
YAPILIŞI
Yuva Yüksek Lifli Diyet Ekmek Karışımı ve maya karıştırılır. Azar azar ılık su ilave edilerek kulak memesi yumuşaklığında yoğurulur. Keten tohumu ve yulaf ezmesi eklenir ve homojen bir hamur olana kadar yoğurmaya devam edilir. Hamur 10 dk dinlendirilir ve 120 glık parçalar halinde kesilir ve sıkıştırılarak yuvarlanır. Bezeler 5 dk. dinlendirilir ve sandviç ekmeği şekli verilir. Yağlanmış fırın tepsisine dizilir, üzeri nemli bir bezle (hamurun yüzeyi kuruyup, kabuk oluşmaması için) kapatılır. 28-30C° ısılı ortamda kabarana kadar yaklaşık 60 dk. (ortam soğuk ise hamurun kabarma süresi uzayabilir) bekletilir. Kabaran hamurlar önceden 210 derecede ısıtılmış fırına, üzerlerine su püskürtülerek konulur. 2-3 dk. sonra fırın ısısı 190C°ye düşürülür. Ekmekler kızarana kadar 15-17 dk pişirilir.
Pişen sandviç ekmekleri ızgara tel üzerine alınır ve soğuduktan sonra araları yatay olarak kesilir. Arzu edilen garnitürlerle (peynir, yumurta, somon, domates, marul, yeşil nane, maydanoz, yeşil biber, salatalık vb.) içleri doldurulup, servis edilir.
UZMAN DİYETİSYEN / BANU TOPALAKÇI - BUGÜN GAZETESİ
Bu haber 1,592 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle