Hamilelikte gribi hafife almayın

22 Ocak 2014 10:16 tsi
Bağışıklık sistemlerinin zayıflamış olması, sınırlı ilaç kullanabilmeleri anne adaylarında komplikasyon gelişme riskini arttırırken, bebeğime bir şey olacak korkusuyla ağır stres yaşamalarına sebep oluyor.

Bu kış, havalar bahar mevsimini aratmıyor. Buna rağmen hastaneler grip salgınıyla dolup taşıyor. Salgın 7'den 70'e herkesi etkiledi. Şüphesiz ki bundan en çok etkilenenler de hamileler. Bağışıklık sistemlerinin zayıflamış olması, sınırlı ilaç kullanabilmeleri anne adaylarında komplikasyon gelişme riskini arttırırken, bebeğime bir şey olacak korkusuyla ağır stres yaşamalarına sebep oluyor.

Gripten korunma ve tedavi yollarını anlatan Çakmak Erdem Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Yasemin Çakar Kement, "Sonbahar ve kış aylarının gelmesiyle birlikte üst solunum yolu enfeksiyonlarının (ÜSYE) görülme sıklığı artmaktadır.

Gebelerin bağışıklık sisteminin yanı sıra dolaşım ve solunum sistemlerinde de değişimler olması nedeniyle hem bu tür enfeksiyonlara yakalanma riski hem de komplikasyonlar açısından daha yüksek risk altında olduğu bilinmelidir. ÜSYE deki viral etkenler normal koşullarda bebeğe geçmez ve bebekte istenmeyen durumlar oluşturmaz ancak bazen grip, zatürre gibi hayatı tehdit eden durumlara ve yüksek ateşe yol açabildiğinden özellikle de hamilelikte hafife alınmaması gereken bir hastalıktır.

ÜSYE denilince genel olarak soğuk algınlığı ve grip anlaşılır. Her iki hastalıkta virüslerle oluşur, soğuk algınlığı en çok rhinovirüs olmak üzere iki yüzden fazla virüsten oluşabilmektedir. Grip ise Influenza A,B ve nadiren C adı verilen üç tür virüsten oluşur. Kış aylarında bu mikropların doğada görülme sıklığı artmaktadır ayrıca vücut direncinin düşmesi kapalı ortamlarda daha fazla kalınması ve bu ortamların havalandırmalarının iyi yapılmaması gibi nedenlerle kış aylarında ÜSYE görülme sıklığı artmaktadır.

Soğuk algınlığında en sık şikayetler burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, boğaz ağrısı veya boğazda tırmalayıcı sekilde yanma ve öksürüktür. Gripte ise başlıca şikayetler ateş, kas ağrısı, baş ve bogaz agrısı, öksürük ve üç haftaya kadar sürebilen halsizliktir. Ateş genellikle 3-5 gün sürer ve aksamları daha yüksektir. Öksürük önce kuru vasıftadır, 3-4 gün sonra balgamlı olabilir ve 2 hafta kadar sürebilir. Gribin en önemli komplikasyonu ölüme neden olabilen zatürredir ayrıca ortakulak enfeksiyonu, sinüzit gibi diğer bakteriyel solunum yolu enfeksiyonları da gripten sonra sık görülür.

Her iki hastalık da damlacık enfeksiyonu şeklinde havadan bulaşır. Virüsü taşıyan kişi hapşırdığında milyonlarca virus havaya karışır ve kişinin göz, burun ve ağzından girerek enfeksiyona neden olur ayrıca direk temas ile eller de bulaşmada rol oynar. Tedavide genellikle parasetamol gibi ağrı ve kırgınlık giderici ilaçların kullanılması, bol sıvı alınması, istirahat edilmesi, başın yüksekte yatılması, burun tıkanıklı olduğu takdirde okyanus suyu spreylerinin, boğaz pastillerinin kullanılması ile bir hafta içinde belirgin düzelme olması beklenir ancak öksürük daha uzun süre devam edebilir. Bir hafta içinde düzelme olmaması ateşin 38 derecenin üzerine çıkması durumlarında doktora başvurulmalıdır.

ÖPÜŞMEKTEN, TOKALAŞMAKTAN UZAK DURUN!

Anne adayları gripten korunmak için dengeli ve sağlıklı beslenmeli, kış aylarında fazla dışarı çıkmamalı, öpüşme ve tokalaşma gibi yakın temastan kaçınmalıdırlar. Gebeliğinin ikinci ve üçüncü trimesteri yani 13. gebelik haftasından doğuma kadar geçen süresi sonbahar ve kış aylarına denk gelen gebelerin grip aşısı olmaları önerilmektedir.

Grip aşısı canlı virüs içermeyen hamilelikte ve emzirme döneminde kullanılabilen güvenli bir aşıdır. Bununla birlikte aşı sonrası annede gelişen antikorlar bir miktar bebeğe de geçerek yaşamının ilk aylarında bebeği de gribe karşı koruyacaktır. Aşıdan sonra enjeksiyon alanında lokal hassasiyet ve şişlik, hafif ateş ve halsizlik, nadiren alerjik reaksiyon gelişebilir. Grip aşısı gribe neden olmaz. " dedi.

sabah

Bu haber 1,194 defa okundu.