Kendiliğinden başlayan doğumun iki hediyesi
16 Ocak 2014 10:20 tsi
Anne adayının bilmesi gereken en önemli şey, doğal süreçleriyle başlayan doğumda, iki önemli yardımcılarının bulunduğu. Bu iki yardımcı anne ve bebek arasında hiç bitmeyecek duygusal bağlanmayı sağlayan oksitosin hormonu ve ağrı kesici görevi üstlenen end
Bebeklerin ilaçsız doğal doğumlar sonrasında sevgi ortamlarında dünyaya gelmelerini sağlamak üzere çalışmalar yürüten İstanbul Doğum Akademisi, Keşkesiz Doğum Eğitimi ile gebelere doğum sırasında oksitosin ve endorfin hormonlarını nasıl yöneteceklerini öğretiyor. Sevgi hormonu olarak da bilinen oksitosin doğumun itici gücünü ve bağlanmayı sağlarken, endorfin doğumun doğal ağrı kesicisi olarak rol alıyor. Kendiliğinden doğal olarak başlayan doğumlarda bu hormonlar anneye nasıl eşlik edeceklerini çok iyi biliyor ve doğuma yardımcı oluyorlar.
Çok fazla sezaryen yapılıyor
İstanbul Doğum Akademisi Keşkesiz Doğum, Lamaze, Hypnobirthing Eğitmeni Op. Dr. Hakan Çoker, korku nedeni ile sezaryen oranının yüksek olduğunu ve aslında en doğal haliyle yaşanması gereken doğumun müdahalelerle sonuçlandığını vurgulayarak, her şey yolunda gidiyorsa bu müdahalelerden kaçınılması gerektiğini belirtti.
Op. Dr. Hakan Çoker; Keşkesiz bir doğum için öncelikle bebeğinize ve sonra da bedeninize güvenmeniz gerekir. Bebeğiniz geleceği zaman hakkında sizi uyaracaktır ve bebeğin hazır olduğunun en büyük garantisi budur. Doğuma hazırlanarak her türlü bilgiye sahip, doğumdan korkmayan, anne olmanın ve çocuk doğurmanın içten gelen duygularını ve doğumun coşkusunu yaşayabilirsiniz dedi.
Bebek sevgi denizi içinde doğar
Oksitoksin ve endorfin hormonlarını doğumun en doğal yardımcılardır. Kendiliğinden başlayan doğal doğum sürecinde kadın bedeninde yine kendisine yardımcı olmak üzere bekleyen bu iki hormon anında devreye girer diyen Dr. Çoker şu açıklamaları yaptı: Oksitosin doğumun meydana gelmesi için rahimde düzenli aralıklarla kasılma sağlar. Ama aralıklı salgılanma sayesinde aralarda anne ve bebeğin dinlenmesine izin verir. Bu sayede bir sonraki dalgaya hazırlanmak için vakit olur. Oksitosin anne ile bebek arasında kurulan bağın temelini atan, bebeğin bir sevgi denizi içine doğmasını sağlayan hormondur. Eğer bebek doğar doğmaz anne kucağına konularak ten tene temas sağlanırsa, bebeğin küçük dokunuşları sayesinde oksitosin salgısı doğumdan sonra da artarak devam eder. Bu sayede hem plasenta kolayca atılır ve kanama olmaz hem de sütü meme ucuna iterek doğum sonrasında sütün hemen gelmesini sağlar.
Dış müdahaleye gerek kalmaz
Endorfinin doğum sırasında oksitosinle uyum içinde salındığını, dalgalar sıklaştıkça daha fazla salınarak anneyi rahatlattığını da belirten Dr. Çoker, sözlerini şöyle sürdürdü: Bu sayede doğal uyuşturucu etki yaratır. Hem anne doğum dalgalarını (ağrı) az hisseder hem de başka bir boyuta atlar. Burası tamamen içine döndüğü ve doğumun her aşamasını derinden hissettiği bir yerdir. Bu her doğal doğumda annelerin mutlaka hissettiği bir ruh halidir. Başka bir dünyada olmaktır. Böylece ağrıyı azaltmak için hiçbir dış müdahaleye gerek kalmaz. Doğum tüm coşkusu ile yaşanır. Bütün bu olayların olması için tek şart tıbbi bir engel yoksa doğumun kendiliğinden başlamasına izin vermektir. Keşkelerin olmadığı bir doğum için, doğum mümkün olduğunca doğal şekliyle başlamalıdır ve bebeklere doğar doğmaz TTT yani Ten Tene Temas sağlanmalıdır.
SERDA KIVILCIM - BUGÜN GAZETESİ
Bu haber 1,300 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle