İSTANBUL - Böbrekten başlayarak idrarın atıldığı son noktaya kadar, üriner (idrarın vücut dışına atılmasını sağlayan kanal) sistemin herhangi bir yerinde taş oluşması, idrar yolu taş hastalığı olarak tanımlanıyor. Hastalık, erken çocukluk döneminden başlamak üzere her yaş gurubunda görülebiliyor. Dayanması zor ağrılar yaşatan taşlar kadınlara oranla erkeklerde daha sık rastlanıyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Üroloji Ana Bilim Dalı'ndan Doç Dr. Bülent Önal, idrar yolu taş hastalığının tekrar edebilen bir hastalık olduğuna dikkat çekiyor.
Doç. Dr. Bülent Önal, "Hastalık, özellikle çocukluk çağında görüldüğünde altta yatan metabolik bir bozukluk olma olasılığı yüksektir ve tekrar etme olasılığı yaklaşık %50-60 oranındadır. Bir insanın böbreğinde ya da idrar yollarında herhangi bir zamanda bir defa taş oluşmuş ise aynı yıl içinde yeniden taş oluşma ihtimali %10, beş yıl içinde yeniden taş oluşma ihtimali ise %50'dir. Bir defa taş oluşmuş ise (bu taşı düşürmüş olsanız bile) bunun tekrar edebileceği unutulmamalı ve periyodik olarak gerçekleştirilecek kontroller ile hastalık takip edilmelidir" dedi
İdrar yolu taş hastalığı, erkeklerde kadınlara göre 2-3 kat daha fazla olmak üzere tüm dünya ülkelerinde ve tüm iklim koşullarında ortaya çıkabiliyor. Doç. Önal, risk altındakileri hakkında şunları söyledi: Sıcak ve fazla güneş alan coğrafik bölgelerde yaşayanlarda (özellikle ülkemizin güney ve güneydoğu bölgesinde yaşayanlarda),
Doğuştan böbrek ya da idrar kanalında anatomik bozukluğu olanlarda,
Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu geçirenlerde,
Tek tip diyetle beslenenlerde (protein ve tuzdan zengin diyet),
Çeşitli ameliyatlar ya da iltihaplar sonrası idrar yollarının herhangi bir bölgesinde darlık gelişen hastalarda,
Ailesinde ve/veya yakın akrabalarında taş hastalığı olanlarda (%25 risk vardır),
Uzun süreli yatağa bağımlı kalan hastalarda,
Masa başı çalışanlarda,
Çeşitli ortopedik vücut bozukluklarına bağlı hareket kısıtlılığı olanlarda,
idrar yolunu daraltacak şekilde prostat büyümesi olanlarda,
Aşırı terleyen ve yeterli sıvı alamayan ya da yeterli idrar çıkaramayan hastalarda,
Çeşitli vücut metabolizmasını ilgilendiren hastalıkları olanlarda,
Uzun süreli, çeşitli ilaç kullananlarda, çeşitli hormon bozukluklarında (aşırı parathormon düzeyine sahip hastalar gibi), vitamin D metabolizma bozukluğu olanlarda,
Çeşitli iyonların idrarla aşırı atılımı saptanan hastalarda (kalsiyum, ürik asit gibi), çeşitli sistemik hastalıkların tedavi yada takipleri sırasında (gut ya da AIDS hastalığı gibi),
idrar yolunda herhangi bir şekilde bir defa taş hastalığı oluşanlarda ve herhangi bir nedenle barsak ameliyatı yapılıp bağırsakları kısaltılan hastalarda, daha sık görülmektedir.
BESLENME ŞEKLİ TAŞ OLUŞUMUNDA ETKİLİ
Doç. Dr. Bülent Önal, aşırı tuz tüketimi ve fast-food yiyeceklerin taş oluşumunu tetiklediğini belirtti ve şu bilgileri verdi: "Aşırı tuzlu yiyenlerde, her yemekte elinden tuzluğu düşürmeyenlerde, hazır çorbalarda, hazır sebzelerde, fast food olarak bilinen ayaküstü atıştırma tarzında yenilen yiyeceklerde, ya da aşırı tuzdan zengin içeceklerle beslenenlerde, oksalat, kola, ıspanak, pancar, kakao tozu, çikolata, yeşil yapraklı bitkiler, çerez ürünleri (özellikle fıstık), koyu çay, aşırı çay ve aşırı kahve alışkanlığı olanlarda, karbonhidrat, aşırı un ve unlu mamulleri tüketenlerde taş hastalığı oluşumu çok daha kolay oluşabiliyor. Yetersiz sıvı tüketimi de hastalığı tetikleyen diğer nedenlerden biri. Günlük sıvı alımı 1-1,5 litrenin altında olanlarda taş daha sık oluşabiliyor. Portakal, limon, mandalina gibi turunçgilleri az tüketenlerde ya da hiç tüketmeyenlerde taş daha kolay meydana gelebiliyor. Bu ürünlerin içlerinde bulunan "sitrat" isimli madde, taş oluşumunu azaltır. Buna karşın yapılan çalışmalar gösteriyor ki; greyfurt suyunu aşırı tüketenlerde de taş oluşma riski artıyor. Aşırı derecede güneş ışınlarına maruz kalma durumu da idrarda kristallerin oluşmasına zemin hazırlayabiliyor."
Ntvmsnbc
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle