En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
30 Eylül 2011

Antipsikotik ilaçların yarıdan fazlası boşuna yazılıyor



Amerika’ da (ABD) Stanford ve Chicago Üniversiteleri tarafından yapılan yeni bir araştırma, “atipik antipsikotik ilaçlar”ın etkinliğinin ispatlanmadığı hastalıklar için de yaygın olarak reçete edildiğini ortaya çıkardı.

Araştırmaya göre, atipik antipsikotik ilaçlar doğru endikasyonda kullanılmış olsa bile, bunların çok daha ucuz olan tipik antipsikotik ilaçlardan tedavi ve yan etkiler bakımından hiçbir üstünlükleri yok. Atipik antipsikotik ilaçların en önemli yan etkileri içinde diyabet, kalp hastalıkları ve aşırı kilo alınması var.

İlk kez 1989’ da şizofreni tedavisinde kullanılmak üzere onay alan bu ilaçlar bugün otizm, bipolar hastalık, deliryum, demans, depresyon, kişilik bozuklukları ve diğer psikozlarda da kullanıyor ancak Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi (FDA)’ nin ilacın anksiyete, depresyon, dikkat eksikliği ve demansta kullanımı için onayı bulunmuyor.

The Journal Pharmacoepidemiology and Drug Safety isimli dergide yayınlanan araştırmanın uzmanlarından Dr. Caleb Alexander “2008’ de tüketilen atipik antipsikotik ilaçların yarısından fazlasının entipüften gerekçelerle yazıldığını” söylüyor.

USA’ da 1995’ de 6.2 milyon kutu atipik antipsikotik ilaç tüketilirken, bu rakam 2008’ de 16.7 milyon kutuya ulaşıyor. İlaç satışındaki artışın özellikle 2001’ den sonra olması dikkat çekiyor.

Araştırmaya göre, 9 milyon reçete FDA’ nın onay vermediği hastalıklar için yazılmış.

Bu ilaçların çocuklardaki kullanımı ise ister inanın ister inanmayın 1995’ den 2005’ e tam yüzde 800 artmış!

Yıllık satış 10 milyar dolardan fazla

Atipik antipsikotik ilaçların 2008’ deki satış rakamları 10 milyar doların üzerinde. Bu, en azından 5 milyar doların çöpe atılması manasına geliyor.

Buna karşılık, etki ve yan etkiler bakımından atipik antipsikotiklerden bir farkları olmadıkları anlaşılan tipik antipsikotik ilaçların yazılması ise 1995’ den 2008’e kadar olan sürede 5.2 milyon reçeteden 1 milyon reçeteye kadar inmiş.

Araştırmaya katılan uzmanlardan olan Dr. Randall Stafford “Bu ilaçların çok ciddi yan etkileri de olduğundan sadece kesin endikasyon varsa kullanılmalı. Çok pahalı oldukları da mutlaka hesaba katılmalı. Bu ilaçların kesin endikasyon dışı kullanımını ilaç firmalarının etkili pazarlama faaliyetlerinin sonucudur. Doktorlar eskilerden bir farkı olmasa da yeni ilaçların daha etkili olduğuna inandırılıyor.” diyor.

www.medweb.com sitesinde yer alan habere göre bu ilaçlar ABD’ de quetiapine (Seroquel), aripoprazole (Abilify), olanzapine (Zyprexa), risperidone (Risperdal) isimleriyle satılıyor.

AstraZeneca’ nın cevabı:

Bu araştırmaya Seroquel’ i üreten firmanın yazılı bir cevabı var:

“Firmamız Seroquel’ in prospektüsünde yazılı olduğu gibi kullanıldığında etkili ve emniyetli bir ilaç olduğuna inanmakta ve doktorlara ve hastalara önemli bir tedavi opsiyonu sunmaktadır.

Doktorların hastaları için uygun tedaviyi ararken farklı seçeneklere ihtiyaçları vardır. Çünkü bipolar bozukluk ve şizofreni gibi mental hastalıklarda herkese iyi gelen tek bir tedavi yoktur. Doktorlar hastalarının farklı ihtiyaçlarını göz önüne almak ve eldeki tüm tedavi imkânlarını değerlendirmek durumundadır. Doktorlar bu seçimi yapabilecek şekilde eğitilmişlerdir.

Firmamız ilacın emniyet profilinin prospektüsünde doğru şekilde yer alması için FDA ile özenle ve sabırla çalışmıştır. Buna göre doktorlar tedaviyi seçerken Seroquel’ in risk ve faydalarını değerlendirebilirler.      “

Gelelim neticeye

Endikasyon dışı ilaç kullanımı ABD’ de serbesttir ama bunun pazarlamasının yapılması kanunen yasaktır. Gelin görün ki, yeni ilaç bulmakta zorlanan ilaç endüstrisi daha çok ilaç satmak için bu yolu fütursuzca kullanmaktadır. Hem de her sene milyar dolarlar mertebesine varan cezalar ödemek zorunda kalmasına rağmen. Çünkü ödediği cezalar kazancının yanında devede kulak misalidir.

Bu araştırmadan alınması gereken pek çok ders var:

BİR: Önce, bu araştırmayı yapanların tümünü kutluyorum. İnşallah günün birinde bizim üniversitelerimizde de ilaç endüstrisinin ipliğini pazara çıkaran araştırmaların yapıldığını görürüz.

Cahiliye dönemimde yaptığım veya katıldığım “sade suya tirit araştırmaları” hatırlıyorum da utanıyorum ama kendimi o dönemleri de yaşamak gerekliymiş diye teselli ediyorum.

İKİ: Sadece hastalar değil doktorlar da yeni çıkan pahalı ilaçların daha etkili ilaçlar olduğunu sanırlar. Bu, ilaç endüstrisinin en büyük pazarlama oyunlarından biridir. Oysa benim için yeni ilaç en güvenilmez, en tehlikeli ilaçtır.

ÜÇ: Gereksiz ilaç kullanımı modern dünyanın en mühim meselelerinden biridir. Bu araştırmada da ortaya çıktığı gibi biz doktorlar tarafından yazılan ilaçların ortalama yüzde 50’ si boşunadır.

DÖRT: İşin içinde art niyet yoksa endikasyon dışı ilaç kullanımı tıbbi olarak yanlış bir uygulama değildir ama herhangi bir ilacın onaylanmamış endikasyonlar için ilaç firmalarının teşvikiyle rastgele kullanılması çok yanlış ve tehlikelidir.

Endikasyon dışı kullanım mutlaka bir araştırma çerçevesinde hastaların yakın takibi ile gerçekleştirilebilir.

BEŞ: İlaç firmasının açıklamasına diyecek bir sözüm yok. Bunların hepsi teorik olarak doğru ama pratikte durum hiç de öyle değil. Çeşitli pazarlama taktikleriyle ilaçlar gereksin gerekmesin leblebi gibi yazılır oluveriyor.

ALTI: Tabii ki atipik antipsikotik ilaçlar yasaklansın demek istemiyorum ama biz hekimlerin ilaç yazarken çok titiz olmamız, çok iyi düşünmemiz ve mutlaka elimizi önce vicdanımıza koymamız gerekiyor.

Bir de bizim psikiyatri cephemizin bu araştırma ile ilgili olarak ne düşündüğünü çok ama çok merak ediyorum.

KAYNAK

http://www.webmd.com/mental-health/news/20110107/study-newer-antipsychotic-drugs-are-overused



Bu yazı 4,105 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 19 Mart 2015 Karatay'ın askerleriyiz!
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 10 Haziran 2014 Kimi kime şikayet edelim?
    • 16 Mayıs 2014 Akademik sahtekarlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 21 Şubat 2014 Antibiyotikler meme kanseri riskini artırıyor
    • 4 Aralık 2013 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 20 Kasım 2013 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 13 Şubat 2013 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 10 Ocak 2013 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 14 Eylül 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 9 Temmuz 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 17 Mayıs 2012 Coca-Cola'nın reklam yüzü olabilirim
    • 8 Mayıs 2012 FDA şaşırma, sabrımızı taşırma
    • 27 Nisan 2012 Sönmez gene döndü
    • 5 Nisan 2012 Şampuanlar da bozuk çıktı
    • 12 Mart 2012 Dokunan değil içen yanıyor!
    • 12 Mart 2012 Meyve suyu değil boyalı su bunlar
    • 8 Mart 2012 Amerikalılar çiğ sütü akladı
    • 21 Şubat 2012 Hasta memnuniyeti neyi gösterir?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,645 µs