Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
8 Eylül 2011
Enerji içecekleri sağlığı tehdit ediyor
Enerji içecekleri gençlerimizin sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. Amerika’ da yapılan bir araştırma 12-17 yaş arası gençlerin üçte birinin düzenli olarak enerji içecekleri içtiklerini gösteriyor. Bunları kahvaltıda, öğle ve akşam yemeklerinde ve aralardaki atıştırmalarda adeta su veya soda gibi içenler var. İster inanın ister inanmayın, 4 yaşındaki çocuklar için pazarlanan enerji içecekleri bile var!
Bizde durum henüz o kadar vahim olmasa da, bunlar küçük Amerika olma yolunda hızla ilerleyen ülkemiz için önemli uyarılar.
Enerji içeceklerinde fazla miktarda kafein var
Enerji içeceklerinde gazoz, kola, soda gibi benzeri alkolsüz içeceklere göre çok daha fazla kafein bulunuyor.
Kafein tıpta merkezi ve çevresel sinir sistemini uyaran bir ilaç olarak kullanılıyor ve makul miktarlarda genellikle emniyetli bir madde olarak biliniyor. Kafein, aynı zamanda çocuklarda kullanılabilen tek psiko-aktif ilaç. Fazla miktar kafein sinirlilik, huzursuzluk, uykusuzluk, mide-bağırsak problemleri ve çarpıntı gibi şikâyetlere yol açabiliyor.
Enerji içeceklerinin riskleri
Enerji içeceklerinin çocuklar için yasaklanıp yasaklanmaması tüm dünyada tartışılıyor. Bu içeceklerin düzenli olarak kullanan çocuklarda bağımlılığa yol açmasından, uyku bozukluklarına sebep olmasından ve beslenmeyi olumsuz etkilemesinden endişe eden uzmanların sayısı hayli fazla ama sadece aşırı tüketimin sorunlu olduğunu savunanlar da var.
Bazı araştırıcılar kafeinin dikkat eksikliği ve hiperaktivitesi olan çocuklarda kavrama, psiko-motor ve duygusal performansı artırabileceğini ileri sürerken, bazıları da tam aksine enerji içeceklerinin hiperaktiviteyi tetikleyebileceği görüşünde ısrarlılar.
Enerji içeceklerinin madde bağımlılığına yol açmasından ve alkolle beraber alınmasının yaratacağı zararlardan ciddi endişe duyuluyor. Gençler arasında yapılan yeni bir araştırma, enerji içecekleri kullanımıyla davranış bozuklukları, sigara, alkol ve esrar kullanımı arasında ilişki olduğunu ortaya koyuyor.
Kafein bağımlılığı da gençleri bekleyen bir başka tehlike. Belirli bir süre kafein ihtiva eden yiyecek ve içecekleri tüketenlerde zamanla kafein bağımlılığı gelişiyor ve bu kişiler kafein almadıklarında huzursuzluk, sinirlilik, çarpıntı, yorgunluk, baş ağrısı gibi kafein yoksunluk belirtileri de gösterebiliyorlar. Bir de bazı antibiyotik ve bazı nefes açıcı ilaçların kafeinle birlikte alındıklarında tehlikeli yan etkilere yol açabileceklerini unutmamak lâzım.
Kafeinin besleyici bir değerinin olmaması da gelişme dönemindeki çocuklar için mutlaka dikkate alınması gereken bir husus.
Enerji içeceklerinin bilinçsizce kullanımlarına bağlı olarak gençler arasında kafein zehirlenmeleri de giderek artıyor.
Sinirlilik, huzursuzluk, baş ağrısı, çarpıntı, ritim bozukluğu, uykusuzluk, terleme, ajitasyon, ellerde titreme gibi sinir sistemi ve mide ağrısı, göğüste yanma, bulantı, kusma, ishal gibi sindirim sistemi belirtilerine sebep oluyor. Fazla miktarda kafein özellikle de hipertansiyon, kalp yetersizliği, ritim bozukluğu gibi hastalıkları olanlarda kalp ve yüksek tansiyon krizlerine yol açabiliyor.
Birçok ülkede yasak veya uyarılar var
Enerji içecekleri İsveç’ de 15 yaşından küçüklere satılamıyor ve ayrıca kutuların üzerlerinde egzersizden sonra ve alkollü içeceklerle karıştırılarak kullanılmaması konusunda uyarılar yer alıyor.
Norveç’ te sadece eczanelerde satılmasına izin var. İngiltere’ de enerji içeceklerinde 16 yaşından küçükler, gebeler ve süt veren anneler ve kafeine duyarlı kişiler için uygun olmadığına dair etiketler bulunması zorunlu.
Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde yasak, bu içeceklerin ‘besin desteği’ olarak adlandırılmasıyla deliniyor; çünkü bu durumda 250 mililitrede 80 miligramdan fazla kafein bulunmaması gibi zorunluluk ortadan kalkıyor.
Geleleim neticeye
Enerji içecekleri ilgili kanun ve yönetmelikler bizde de yetersiz. İçeceklerin üzerinde muhtevalarının bildirilmesi ve sağlıkla ilgili uyarılar konması gerekiyor ama bunlara fazla uyulmuyor. Bazılarında çok küçük harflerle ‘günde bir kutudan fazla içmeyin’ yazıyor görebilenler için.
Yönetmelikler yeterli olmadığı için de bunların ‘performans artırıcı’ ‘uyarıcı’ ve psikoaktif’ etkileri vurgulanarak özellikle genç erkeklere dönük müthiş pazarlama kampanyaları yürütülüyor.
Enerji içecekleri ne besin ne de ilaç sınıfına giriyor; bunlar ‘besin desteği’ olarak değerlendiriliyor ve bundan dolayı da besinler ve ilaçlar için geçerli yasalar bunlara işlemiyor.
Üreticiler bunlara ‘kafalarına göre’ kafein koyabiliyorlar. Bazı enerji içeceklerinin bir şişesinde ancak 14 kutu kola içmekle alınacak miktarda yani 505 miligram kafein bulunabiliyor.
Birçok ülke içeceklerin üzerinde kafein miktarlarının belirtilmesini ve ‘Dikkat yüksek miktarda kafein ihtiva eder’ gibi uyarıların bulunmasını şart koşan yönetmelikler hazırlıyorlar.
Bizde de gençlerimizi korumak için enerji içecekleri ile ilgili yönetmelikler gözden geçirilmeli; içeceklerin üzerinde gerekli bilgi ve uyarılar görülecek şekilde yer almalı; reklâm ve satışlarına da ciddi sınırlamalar getirilmelidir.
Bu yazı 3,197 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
19 Mart 2015
Karatay'ın askerleriyiz!
-
31 Ekim 2014
Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
-
10 Haziran 2014
Kimi kime şikayet edelim?
-
16 Mayıs 2014
Akademik sahtekarlık geleneğinin kime ne zararı var
-
21 Şubat 2014
Antibiyotikler meme kanseri riskini artırıyor
-
4 Aralık 2013
Damacana mı musluk suyu mu?
-
20 Kasım 2013
Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
-
13 Şubat 2013
Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
-
10 Ocak 2013
Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
-
1 Ekim 2012
Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
-
14 Eylül 2012
İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
-
9 Temmuz 2012
Bir sağlık haberi skandalı
-
17 Mayıs 2012
Coca-Cola'nın reklam yüzü olabilirim
-
8 Mayıs 2012
FDA şaşırma, sabrımızı taşırma
-
27 Nisan 2012
Sönmez gene döndü
-
5 Nisan 2012
Şampuanlar da bozuk çıktı
-
12 Mart 2012
Dokunan değil içen yanıyor!
-
12 Mart 2012
Meyve suyu değil boyalı su bunlar
-
8 Mart 2012
Amerikalılar çiğ sütü akladı
-
21 Şubat 2012
Hasta memnuniyeti neyi gösterir?
Yorumlar
+ Yorum Ekle