Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
8 Ağustos 2011
Ekonomik kriz veremle vurabilir
Tüm dünyayı etkileyen ekonomik kriz kendine özgü hastalıkları da beraberinde getiriyor. İnsanları depresyon, panik atak, tükenmişlik sendromu, intihar eğilimi gibi ruhsal hastalıklar, astım, kalp ve hipertansiyon krizleri gibi hastalıklar yanında bekleyen bir önemli tehlike de verem.
Verem, zaten düşük sosyo-ekonomik tabakanın hastalığı olarak bilinir. Dünya nüfusunun üçte biri, yani 2 milyar insan verem mikrobu taşımakta ve bunların içinden her yıl 8 milyon insan verem hastalığına yakalanmaktadır. Bu hastaların yüzde 95’ i geri kalmış ülkelerde, sadece yüzde 5’ i ise gelişmiş ülkelerde yaşayan insanlardır. Her yıl 3 milyon kişi verem yüzünden hayatını kaybetmektedir.
Dengesiz ve bilinçsiz beslenme, ağır ve stresli hayat şartları, fazla alkol ve sigara kullanımı, madde bağımlılığı, aşırı ruhsal ve bedensel yorgunluklar veremin ortaya çıkmasında başta gelen etkenlerdir.
Verem Savaşı Daire Başkanlığı’ nın resmi kayıtları Türkiye’ de her yıl ortalama 20 bin kişide verem hastalığı ortaya çıktığını bildirilmektedir. Ancak, özel doktor, poliklinik, hastaneler, üniversiteler gibi kurumlarda tedavi gören hastaların birçoğu bu değerlendirme içinde yer almadığından gerçek veremli hasta sayısının çok daha fazla olduğu da bir gerçektir. Ekonomik krizin yaratacağı olumsuzluklar önümüzdeki yıllarda veremli hasta sayısının katlanarak artmasına yol açacaktır.
Verem solunum yoluyla bulaşır
Verem, hasta kişinin öksürmesi, hapşırması ve hatta konuşması sırasında havaya karışan bu damlacık çekirdekleri içinde bulunan mikropların solunmasıyla bulaşır Bu sebeple, hasta kişilerin ağızlarını bir mendille kapatmaları bulaşmanın önlenebilmesi için çok yararlıdır.
En çok bulaştırma özelliği olanlar, akciğerlerinde yara bulunanlar ile gırtlak tüberkülozu olanlardır. Balgamlarında mikrop olmayan hastaların bulaştırıcılıkları daha azdır.
Sanıldığının aksine, tüberküloz mikrobu, çatal, kaşık, tabak, bardak gibi aynı yemek takımlarının ya da havlu, kalem, gözlük, çakmak gibi eşyaların kullanılmasıyla bulaşmaz.
Tedavi görmeyen veremli bir hasta yılda 10-15 kişiye mikrop bulaştırırken tedaviye başlandıktan 2-3 hafta sonra hastalık bulaştırıcılığını kaybeder. Bu sebeple, tüberkülozun erken teşhisi ve tedavide gecikilmemesi çok önemlidir.
Yakın temas çok önemli
Verem mikrobunun bulaşması için, hasta ile yakın ve uzun süreli temasın olması gerekir. Hasta kişi ile aynı evi ya da iş yerini paylaşanlarda bulaşma riski de yüksektir. Verem saptanan bir kişi ile aynı evi ya da iş yerini paylaşan kişiler, hem erken dönemde ve hem de 2 ve 6 ay sonra verem bakımından kontrol edilmelidir.
Veremli hasta ile bir kez el sıkışmak, yanak yanağa öpüşmek pratik olarak bulaşmaya neden olmaz. Aynı şekilde, hastaların açık havada bulaştırıcı olmaları da kolay değildir. Ancak, veremin seyrek de kapalı ortamlarda da bulaşabileceği bildirilmiştir.
Verem mikrobu, güneş ışığına duyarlıdır. Eskilerin söyledikleri ’Güneş giren eve doktor girmez’ sözü buna dayanmaktadır.
Verem kesin tedavisi olan bir hastalık
İki haftayı geçen öksürük, kanlı balgam, akşamları çıkan ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, hâlsizlik ve kilo kaybı şikâyetleri olan kişilerde verem hastalığı düşünülmelidir. Bu tür şikâyetleri olan hastalara mutlaka bir akciğer röntgeni çekilmeli ve balgamlarında verem mikrobu araştırılmalıdır.
Verem kesin tedavisi olan bir hastalıktır. Önemli olan teşhiste gecikilmemesi, ilaçların düzenli olarak, yeterli doz ve sürelerde alınmasıdır.
Bunlara dikkat!
1. Beslenmenize itina edin.
2. Sigara ve alkolden uzak durun.
3. Uykunuz düzenli olsun
4. Spor yapın ama aşırı yorucu eforlardan kaçının.
5. Sizi sinirlendiren, üzen ortam ve kişilerden kaçının.
6. Uzun süren öksürük, ateş, halsizlik, kilo kaybı varsa zaman geçirmeden doktora başvurun.
Bu yazı 2,994 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
19 Mart 2015
Karatay'ın askerleriyiz!
-
31 Ekim 2014
Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
-
10 Haziran 2014
Kimi kime şikayet edelim?
-
16 Mayıs 2014
Akademik sahtekarlık geleneğinin kime ne zararı var
-
21 Şubat 2014
Antibiyotikler meme kanseri riskini artırıyor
-
4 Aralık 2013
Damacana mı musluk suyu mu?
-
20 Kasım 2013
Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
-
13 Şubat 2013
Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
-
10 Ocak 2013
Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
-
1 Ekim 2012
Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
-
14 Eylül 2012
İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
-
9 Temmuz 2012
Bir sağlık haberi skandalı
-
17 Mayıs 2012
Coca-Cola'nın reklam yüzü olabilirim
-
8 Mayıs 2012
FDA şaşırma, sabrımızı taşırma
-
27 Nisan 2012
Sönmez gene döndü
-
5 Nisan 2012
Şampuanlar da bozuk çıktı
-
12 Mart 2012
Dokunan değil içen yanıyor!
-
12 Mart 2012
Meyve suyu değil boyalı su bunlar
-
8 Mart 2012
Amerikalılar çiğ sütü akladı
-
21 Şubat 2012
Hasta memnuniyeti neyi gösterir?
Yorumlar
+ Yorum Ekle