En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
4 Ocak 2011

Parasetamol astım riskini arttırıyor mu?



Tüm dünyada küçük çocuklarda ateş düşürücü ve ağrı kesici olarak en çok kullanılan ilaç parasetamoldur. Son senelerde çocukluk döneminde içilen parasetamolun astım, egzama ve saman nezlesi riskini artırabileceğini gösteren yayınların sayısı da hızla artmaktadır.

Bunlar içinde en önemlisi de kısa adı ISAAC olan ve dünyanın 73 ülkesinden 6-7 yaşlarındaki 205 binden fazla çocuğa ait bilgilerin değerlendirildiği araştırmadır. Bu çalışmada 1 yaşından önce parasetamol alan çocuklarda sonraki yaşlarda astım, saman nezlesi ve egzama gibi alerjik hastalık riski daha yüksek bulunmuştur. Araştırmada parasetamol kullanımı arttıkça astım ağırlığının da artıyor olması dikkat çekicidir.

Gene ISAAC kapsamında 50 ülkeden 13-14 yaşlarındaki 320 binden fazla çocuk üzerinde yapılan çalışmada da önceki senelerde ayda en az bir defa parasetamol alan çocuklarda astım riskinin hiç almayanlara göre 2.5 misli fazla olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Hatta gebeliği sırasında parasetamol kullanan annelerin çocuklarında astım riskinin yüksek olduğunu gösteren araştırmalar da vardır.

Parasetamol-astım ilişkisi kesin olarak kanıtlanmadı

Elimizdeki bilgilerle parasetamolun astım riskini artırdığını iddia etmek doğru değil. Astımın ve alerjik hastalıkların ortaya çıkmasında genetik faktörler yanında pek çok çevresel faktörün (hava kirliliği, beslenme hataları, obezite, stres, batılı hayat tarzı, çocukluk çağı enfeksiyonları, aşırı temizlik, alerjen ve sigara dumanı maruziyeti…) de önemli rolleri olduğu unutulmamalı.

Parasetamol astım ilişkisinde aşağıdaki faktörler de mutlaka hesaba katılmalıdır:

BİR: Solunum yollarının viral enfeksiyonlarının tedavisinde en çok kullanılan ilaç parasetamoldur. Özellikle de alt solunum yolları enfeksiyonları astım için risk faktörü olarak kabul edilir. Buna göre, bu çocuklar sık parasetamol kullandıkları için değil bu viral enfeksiyonlar yüzünden astıma yakalanıyor olabilirler.

İKİ: Astımı olan veya astıma yatkın olan çocuklarda viral solunum yolları enfeksiyonlarının daha sık görülmesi ve daha uzun süreli belirtilere yol açması da daha fazla parasetamol kullanılmasının sebebi olabilir.

ÜÇ: Küçük çocuklarda Reye Sendromu ve alerji endişesinden dolayı aspirin yerine parasetamolun tercih ediliyor olması bu sonucun ortaya çıkmasında rol oynuyor olabilir.

DÖRT: Parasetamol-astım ilişkisini ortaya koyan araştırmaların tümü de ankete dayalı çalışmalardır. Bu tür araştırmaların sonuçlarına güvenerek sebep-sonuç ilişkisi çıkarmak doğru değildir

Parasetamol astım riskini nasıl artırabilir?

Teorik olarak parasetamolun astım riskini artırması mümkündür.

Parasetamol, akciğerlerde glutatyonun azalmasına yol açarak oksidatif stresi ve böylece de havayollarında enflamasyon ve daralmayı artırabilir. Glutatyonun azalmasının alerjik hastalıkların oluşumunda çok önemli rolleri olan T-2 hücrelerinin sayısını artırması da etkili olabilir.

Gelelim neticeye

Parasetamolun astım riskini artırdığı görüşünde değilim. Bunun ispatlanması için sebep-sonuç ilişkisini ortaya koyan geniş kapsamlı çalışmaların yapılması lâzım.

Küçük çocuklarda parasetamol kullanımından vazgeçilmesini doğru bulmuyorum ama çocuklara en ufak ateş yükselmesi durumunda hemen ilaç verilmesinin yanlış olduğunun da bilinmesi gerekir. Hamile anneler de özellikle de gebeliğin ilk üç ayında her türlü ilaçtan uzak durmalıdır.

KAYNAKLAR

http://www.bmj.com/content/341/bmj.c4616.full

http://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736(08)61445-2/abstract

http://ajrccm.atsjournals.org/cgi/content/abstract/201005

http://ije.oxfordjournals.org/content/37/3/583.abstract



Bu yazı 4,648 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 19 Mart 2015 Karatay'ın askerleriyiz!
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 10 Haziran 2014 Kimi kime şikayet edelim?
    • 16 Mayıs 2014 Akademik sahtekarlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 21 Şubat 2014 Antibiyotikler meme kanseri riskini artırıyor
    • 4 Aralık 2013 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 20 Kasım 2013 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 13 Şubat 2013 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 10 Ocak 2013 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 14 Eylül 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 9 Temmuz 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 17 Mayıs 2012 Coca-Cola'nın reklam yüzü olabilirim
    • 8 Mayıs 2012 FDA şaşırma, sabrımızı taşırma
    • 27 Nisan 2012 Sönmez gene döndü
    • 5 Nisan 2012 Şampuanlar da bozuk çıktı
    • 12 Mart 2012 Dokunan değil içen yanıyor!
    • 12 Mart 2012 Meyve suyu değil boyalı su bunlar
    • 8 Mart 2012 Amerikalılar çiğ sütü akladı
    • 21 Şubat 2012 Hasta memnuniyeti neyi gösterir?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,080 µs