Senaryolara çok meraklı bir Sağlık bakanımız var. Benim gibi kahvelerde tavla, pişti oynayarak vakit geçiren ‘emekli profesör’ olsa mesele olmayacak ama sorumluluğu ve yaptırım gücü olan bir mevkide olunca iş değişiyor.
Domuz gribinde tehdit ve korkutmalarla dolu senaryosuna ilk ciddi tepki ‘One minüt’ benzeri bir çıkışla Başbakan Erdoğan’ dan geldi: ‘Sağlık Bakanımla aynı şekilde düşünmüyorum. Ben aşı olmuyorum. Kimseyi de zorlamayın’ dedi.
Bunu söyleyen sıradan bir kişi değil, bu ülkenin Başbakanı. Üstelik bunlar Başbakanımızın kışkırtma bir soruya bir anlık öfke ile verdiği ve herkesin pek çok örneğini bildiği sözlerinden de çok farklı. Başbakan bu cümleleri partisinin grup toplantısında kürsüde yaptığı ve önceden hazırlanmış olması muhtemel bir konuşmasında sarf ediyor.
Üstelik Başbakan birkaç gün sonra bu sefer ‘’Bizdeki aşılar ABD’deki gibi değil, onlarınki farklı” deyiverdi. Bunlar yabana atılacak ve duymamış gibi davranılacak sözler değil. Birçok insan ‘Başbakanın bu konuda önemli bir şeyler bildiğini ama bunları açıkça söyleyemediğini’ de düşünüyor. Can Ataklı’ nın ‘’Bu açıklamadan sonra “rıza” ile aşı olacak kişi bulmak artık çok zor’’ sözleri bence de vatandaşın düşüncesini tam olarak yansıtıyor.
DOMUZ GRİBİ KORKULACAK BİR HASTALIK DEĞİL
Bizler ‘domuz gribi tehlikeli bir hastalık değil’ dediğimiz zaman yanlış anlaşılıyor. Bu, aşı kampanyasına ilgiyi azaltmak için yapılan bir ‘domuzluk’ olarak değerlendiriliyor.
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyelerinden Mehmet Ceyhan önceki pandemilerde ölenlerin sayısını ve domuz gribinin öldürücülük oranını abartmaya devam ededursun aynı kurul üyelerinden Doç. Dr. Hürrem Bodur Cihan Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada "Domuz gribine yakalanan herkes ölmüyor. 23 kişi öldüyse, 250 bin ayaktan grip geçiren insan var.’’ demiş.
"Hep ölüm yansıdığı için domuz gribi eşittir öldürüyormuş gibi toplumda bir psikolojik hava var. Bir de hep tek tek ölüm rakamları ilave olunca yayınlanınca böyle bir hava oluyor. Buna rağmen hastalıkta bilinmeyen farklı bir durum söz konusu değil. Belki 100 binlerce 200-300 bin civarında normal bu hastalığı hafif semptomlarla atlatan insan da var. Hastalık karakter değiştirdi daha çok ölüme neden oluyor diye bir veri yok." diye de sözlerine devam etmiş.
Bu sözlere ben de aynen katılıyorum. Domuz gribi öyle panik yapılacak bir salgın değil. Bodur’un verdiği değerlerden de domuz gribinin öldürücülüğünün on binde 2-3 olduğu ortaya çıkıyor. Zaten bundan bir ay kadar önce ECDC (Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi) de aynı rakamları vermişti.
MEVSİMSEL GRİP DAHA ÖLDÜRÜCÜ
Söz sırası şimdi de Sağlık Bakanlığı Aşı Danışma Kurulu üyesi Selim Badur’ da:
''Neden insanlar kuş ya da domuz gribi denince panikliyor da, mevsimsel grip denince önemsemiyorlar anlamak mümkün değil. Çünkü mevsimsel grip domuz ve kuş gribinden daha fazla ölüme yol açan bir hastalık'' diyor.
Badur da çok haklı. Elimizde kesin istatistikî bilgiler yok ama ülkemizde her sene 5 milyon kişinin grip olduğu, 30-50 bin kişinin bu yüzden hastaneye yattığı ve ortalama 5 bin kişinin de öldükleri tahmin edilebilir.
Badur ‘’DSÖ’ nün (Dünya Sağlık Örgütü) 65 yaşın üzerindekilerle kronik hastalığı olanların mevsimsel gribe karşı aşılanmalarını önerdiğini’ de söylüyor. Buna göre Türkiye’de en azından 10 milyon insana grip aşısı yapılması gerekiyor.
GELELİM NETİCEYE
Grip aşılarının 4 senedir 65 yaşın üzerindekilere ve risk grubunda olanlara ücretsiz yapıldığını biliyoruz. Ancak ya bu uygulama yeteri kadar tanıtılmadığından (belki tanıtılmak istemediğinden!) ya grip aşılarının etkinlikleri konusunda şüpheler olmasından (bence bu çok önemli!) veya gribin önemsenmemesinden Türkiye’ de aşı olanların sayısı 2 milyon civarında.
Bunların da yarısını grip aşısı olmaları gerekmeyen sağlıklı insanlar oluşturuyor. Neticede grip bakımından ölüm riski taşıyan 9 milyon kadar insan aşı olmuyor.
DSÖ’ nün domuz gribi ve aşısı konusunda ‘bir dediğini iki etmeyen’ Sağlık Bakanlığı her sene 5 bin kadar insanın ölümüne yol açan mevsimsel grip konusunda neden bu kadar duyarsız anlayamıyorum.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle