En Sıcak Konular

Bebeklerin vücutlarındaki morluklara dikkat

19 Mart 2013 11:21 tsi
Bebeklerin vücutlarındaki morluklara dikkat Eğer bebeğinizde bu belirtiler varsa mutlaka bir doktora gösterin.

Ulusal Hemofili Konseyi ve Türkiye Hemofili Derneği Başkanı Prof. Dr.  Bülent Zülfikar , AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1988 yılından beri hemofili  hastalığı ile ilgili araştırmalar yaptığını, hastaların takip ve tedavisiyle  uğraştığını söyledi.
         
Hastalığın en çok dikkati çeken yönünün; kontrol edilemeyen kanamalarla  seyretmesi olduğunu ifade eden Zülfikar, bebeklikten itibaren görülmeye başlanan  hemofili belirtilerini şöyle sıraladı:
        
''Yeni doğan bebeklerde göbek kordonunun bir hafta içinde kolayca kuruyup  düşmesi beklenirken, bunun düşmemesi, kanda bir pıhtılaşma bozukluğu belirtisi  olabilir. Bebek lerden doğumlarının 3. veya 4. günlerinde tarama testi amacıyla  kan alınan topuk veya benzeri yerlerdeki kanamanın durmaması hastalığın  belirtilerindendir. Bebek emeklemeye başladığında vücudunda oluşan morluklar,  eklemlerdeki şişme ve diş etlerindeki kanamalar hastalığın dikkati çekici  belirtileridir.''
        
Zülfikar, söz konusu belirtiler görüldüğünde annelerin derhal hekime  başvurması gerektiğini dile getirerek, ''Bir anne bebeği olduğunda, ailesinde  hemofili hastası varsa bunu mutlaka hekimiyle paylaşmalı'' dedi.
        
Gen değişikliği çalışmaları sürüyor
        

Hemofilinin tedavisinde sağlam insanın kanından elde edilen faktörlerin  kullanıldığını vurgulayan Zülfikar, şunları kaydetti:
        
''Hastalıktan tamamen kurtulma diyebileceğimiz bir tedavi henüz yok.  Hastalık genetik bir bozukluk sonucu ortaya çıktığı için ancak gen değişikliği  yaparak kalıcı sonuca ulaşılabilir. Gen değişikliği ile ilgili dünyada çalışmalar  sürüyor. Belli ölçüde başarı elde edildi ama henüz istenen düzeyde değil. Bugün  için hastalığın tedavisi ilaçlarla yapılmaktadır. Eğer düzenli tedavi olunursa  hastalarımız hayatlarını çok rahat devam ettirebilirler. Tamamen geçmese bile  şikayetler yavaşlatılabilmekte, hastalığın etkisi azaltılabilmektedir.''
        
Zülfikar, toplumda görülen hastalığın önemli kısmının genetik yolla  geçtiğini, Türkiye'de kayıtlı yaklaşık 7 bin 500 hemofili hastası bulunduğunu  bildirdi.
        
Deneyimli personel sayısı az
        
Hastalara bakım olanaklarının Türkiye'nin her yerinde yeterli seviyede  olmadığını aktaran Zülfikar, sözlerini şöyle sürdürdü:
        
''Hastalar düzenli ilaç alsalar bile, bunları takip edecek, bu konuda  deneyimli sağlık personeli yeterli değil. Bu konuda derneğimiz yıllardır  uğraşıyor. Hekimlerin yetiştirilmesi için programlar yaptık. Hemşireler için de  sempozyumlar düzenliyoruz. Hemşire ve doktorlarımızın sayısını artırıyoruz ama  fizyoterapistlere, bu konuyu iyi bilen diş hekimlerine, iyi tahlil yapacak  laboratuvarlara ihtiyacımız var'' diye konuştu.


Bu haber 1,177 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,707 µs