Tılsımlı gömlekler | " /> Tılsımlı gömlekler | "/>

En Sıcak Konular

Tılsımlı gömlekler

5 Şubat 2013 09:44 tsi
Tılsımlı gömlekler Osmanlı’da sultan ve şehzadeler için hazırlanan tılsımlı gömleklerin gizemi hala kendini koruyor. Peki ama manevi bir koruma malzemesi olarak düşünülen tılsımlı kıyafetler nasıl yapılıyor ve ne işe yarıyordu?

MURAT KUTLU / Star
nmuratkutlu@gmail.com


Tılsım kelimesinin sözlük karşılığına baktığımızda esrarlı bir kuvvet taşıdığına, tabiatüstü gücü bulunduğuna, bir takım sırları içinde barındırdığına inanılan manevi güç gibi bir tanım çıkar karşımıza. Halk arasında ise yerini daha çok büyü, efsun, sihir, muska gibi kelimelere bırakır. Kavram olarak tılsım, insanları koruduğuna veya uğur getirdiğine inanılan nesnelerin tamamını içine alabilir. Tarih boyunca insanlar bu nesneleri ya üzerlerinde taşımış ya da tesirli olmasını istedikleri yerlerde saklamıştır. İslamiyet öncesi Türk kültüründe de var olan bu inanç, İslamiyet’in kabulünden sonra da devam etmiş, günümüze kadar gelmiştir. Özellikle Osmanlılar zamanında sultan ve şehzadeler için yapılan tılsımlı gömleklerin gizemi hala tam anlamıyla çözülebilmiş değildir.

Bugün Topkapı Sarayı’nda 90’a yakın tılsımlı gömlek bulunuyor. Bunun yanı sıra tılsımlı sancak, takma yaka, örtü, takke ve panolar da var. Tılsımlı kıyafetlerin hepsinin ortak noktası nazardır. İnsanı muhafaza eden manevi bir zırh olarak da kabul edildikleri biliniyor. Savaşlarda giyeni görünmez kılan bir özelliği olduğuna inanılan bu gömleklerin adı aynı zamanda Zırh-ı Kamis’tir (zırh gömlek). Padişahlar tılsımlı kıyafetleri yaradana bir dua vesilesi olarak görmüş, savaşa sadece bunları giyerek gitmemiş, yanlarında muhakkak bir zırh da bulundurmuşlardır. Topkapı Sarayı’ndaki en eski tılsımlı gömlek, 1477-1480 yılları arasında Cem Sultan için yapılmış olandır. Ancak ne yazık ki bu gömleği giymek Cem Sultan’a nasip olmamıştır.

ZENGİN AİLELER YAPTIRABİLİYORDU

Bir tılsımlı gömleğin yapımı üç veya dört yıl sürmektedir. Gömleğin yapımına başlamak için önce sarayın müneccimbaşısı uygun gün ve saati (eşref saati) belirler, daha sonra meşayıhtan birkaç önemli zat yazılacak ayet, hadis ve dualara karar verirdi. Ardından devrin en ünlü hattatları yazılarını yazar, tezhip ustaları da üzerine süslemelerini yaptıktan sonra son olarak saray terzileri tarafından dikimi yapılıp kullanıma hazır hale getirilir. Günümüze kalan gömleklerin yüzde 90’ının pamuklu kumaşlardan imal edildiği anlaşılmaktadır. Geri kalan küçük bir kısmı da ya ipekten ya da soft kumaştan yapılmıştır. Dikimi tamamlanan gömleklerin üzerine rahatça yazı yazabilmek için kumaşlar aharlanmış ve kağıt özelliği kazandırılmıştır. Üstelik herhangi bir dağılma veya mürekkep akması gibi bir durumun yaşanmaması için bu gömlekler, imal edildikleri günden bu yana hiç yıkanmamıştır. Tılsımlı gömlekleri hazırlayabilmek beraberinde ciddi bir külfeti de getirdiği için ancak imkanı olan aileler yaptırabilmiştir.

HASTALIKLAR İÇİN ŞİFA ARACI

Gömleklerin üzerinde Yasin, Ayet-el Kürsi, Fatiha, İhlas, Fetih, Felak ve Nas surelerinin yanı sıra çeşitli hadislerin, Hulefa-i Raşidin isimlerinin, Hilye-i Şeriflerin ve büyük meleklerin isimlerinin yazıldığı görülüyor. Bunun dışında gömleği giyecek olan şahsın istekleri ve duaları da var. Gömleklerde Peygamber Efendimizin mührü, Kadem-i Şerifi, (Peygamberimizin ayak izi) Hz. Ali’nin meşhur kılıcı Zülfikar’ı, Hz. Süleyman’ın mührü ve çeşitli gök cisimleri gibi semboller de bulunuyor. Bazı tılsımlı gömleklerin üzerinde vefk adını verdiğimiz kare ve dikdörtgen şekillerin içerisinde bulunan harf ve rakamların gizemi bugün hala tam anlamıyla çözülebilmiş değildir. Kısa veya kaftan gibi uzun çeşitleri olan tılsımlı gömleklerin üzerinde nadiren hangi sultana ait ya da hazırlayan ustanın kim olduğuna dair bilgiler de bulunuyor.

Tılsımlı kıyafetler hastalıklar için de bir şifa aracı olarak görülmüştür. Özellikle felçli hastalar için hazırlanan üzerinde Kaside-i Bürde (İmam Busiri’nin Hz. Muhammed için yazdığı kaside) yazılı gömlekleri görmek mümkün. Tılsımlı gömlekler zaman zaman tarikat ayinlerinde de kullanılmıştır. Örneğin Rufai tekkelerinde akrep uyutma ve zehrini etkisiz hale getirme işlemleri sırasında, üzerinde akrep sembolleri olan gömleklerin giyildiği biliniyor. Farklı kültürlerde de (özellikle Çin) var olan bu tılsımlı kıyafetlerle ilgili daha önce Orhan Şaik Gökyay ait tanıtıcı yazılar bulunuyor. Ancak Doç. Dr. Hülya Tezcan’ın Timaş yayınlarından çıkan Tılsımlı Gömlekler adlı kitabı, bu konuyu merak edenler için son zamanlarda yapılmış en iyi çalışma.


Bu haber 1,789 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,719 µs