AB yoğurt pazarımıza da göz dikti!

25 Mayıs 2009 12:26 tsi
Paramıza göz diktiler derken, yoğurdumuza da göz diken AB, Bir çok değişikliğe sebep olacak anlaşmayla geliyor?

ONLAR ORTAK, BİZ PAZAR  yada
AB YOĞURT PAZARIMIZA DA GÖZ DİKİYOR!

Yazımı Avrupaseverlere ithaf ediyorum!

 Yıllar önce, Türkiye’deki yurtseverler, bugünkü adıyla Avrupa Birliği (AB) oluşurken, tanıyı sağlıklı olarak koymuşlar, “Onlar ortak, biz pazar olacağız” demişlerdi: Ancak, Türkiye’deki Avrupaseverlerin egemenliğindeki iktidarlar, AB’ye tam üyelik gerçekleşmeden Gümrük Birliği’ne imza attılar ve Türkiye AB’nin pazarı olma doğrultusunda sürekli zararlı çıktı.

 AB YOĞURT PAZARIMIZA DA GÖZ DİKİYOR!

 Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, 2001 yılında bir tebliğ çıkardı. Bu tebliğe göre yoğurda, Türk damağına uygun olarak yüzde 4 süt proteini ve yüzde 12 yağsız kuru madde ile bir standart getirdi.

 Ancak bu tebliğ, Şubat 2009’da aniden değiştirildi, yoğurtta protein oranı alt sınır olan yüzde 3’e çekildi ve yağsız kuru madde koşulu kaldırıldı, bir başka deyişle yoğurdumuz çorba kıvamına indirildi.

 Avrupaseverlerimiz buna Avrupalaşıyoruz diye ses çıkarmadılar, bununla birlikte onlara göre münafıklar(!); yurtsever akademisyenler, yetiştirici birlikleri ve pazarlarını kaybetme endişesini duyan süt sanayicileri yoğurdun AB standartlarına göre değişimine karşı çıktılar.

 Neden yoğurt standartı AB’ye göre değiştirilmeye kalkışıldı?

 Bunu açık bir şekilde kimse dile getirmiyor. Ancak tebliğ değişikliğinin ardındaki gücün, Türkiye’de süt ve ürünlerinde tekelleşme konusunda önemli ilerlemeler gösteren bir yabancı firmanın olduğu söyleniyor. Evet, Türkiye AB pazarına giremiyor, ama Türklere özgü bir ürün olan yoğurdun standardı değiştirilerek AB, Türkiye pazarını işgal etmek istiyor.

 Son dakika haberi de şu; tebliğe gelen tepkiler üzerine Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın yoğurt standardı için yeni bir çalışma yapacağı bildiriliyor.

 AB YOĞURT STANDARDINA NEDEN KARŞI ÇIKILMALI?

•Birincisi şu; Sanayide kullanılacak süt miktarı azalacak, bu da süt üretimini aşağıya çekecek. Bu konuda açıklama yapan Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, tebliğ değişikliği yürürlüğe girerse sanayinin yoğurt üretimi için 150-160 bin ton daha az süt kullanacağını söylüyor.

•İkincisi; Yoğurt kalitesi düşecek.Süt proteini oranının düşmesi ve katı madde oranı koşulunun kalkmasıyla, yoğurdun besleme kalitesi düşecek. Ortaya çorba kıvamında bu ürün çıkacak, yani yoğurt, yoğur olmaktan uzaklaşacak. Bu durum, Türk damak lezzetini, bizi biz yapan değerlerimizi de değiştirmeye yönelik bir hareket aynı zamanda.

•Üçüncüsü; Türk sanayicileri pazarlarını AB kökenli firmalara kaptıracaklar. Daha önce de yazmıştım. AB ile ilişkiler teslimiyetli bir hızla ilerliyor. Karşılıklı çıkara dayanmayan bu ilişki, bırakınız dış pazarlara çıkmayı, iç pazarları da kaybetme aşamasına getiriyor yurdumuzu. Yoğurt iç pazarımızın genişliği AB’nin gözünü kamaştırıyor. Türkiye’de yılda 400 bin ton yoğurt üretiliyor.

 SÜT SANAYİCİLERİNE DERSLER!

 Bu durumdan başta süt sanayicileri olmak üzere sanayiciler dersler çıkarmalı.

 Birincisi şu; 1996 yürürlüğe giren Gümrük Birliği Anlaşması’nı sorgulasınlar. Türkiye’ye yarar sağlamayan bu anlaşmanın iptali için bir kampanya başlatsınlar, buna bağlı olarak AB ile sürdürülen ilişkileri de bir sorgulasınlar derim.

 İkincisi şu; AB ile yapılacak bütün anlaşmalarda Türkiye iç pazarını koruma konusunda duyarlı olsunlar. İlerleme raporlarına dikkat etsinler. Yoksa, önce Türkiye iç pazarını kaybedecekler, daha sonra firmaların AB/ABD kökenli firmalara kaptıracaklardır. Bu durumda belki, eski fabrikaların da işletme müdürü olabilirler.

 Bizden yazması. Yazmaya da devam edeceğiz. Çünkü Türkiye tarımını ve sanayisini korumak ve geliştirmek, Türkiye’yi korumak ve geliştirmekle eş anlamlıdır.

Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
mustafa.kaymakci@ege.edu.tr

Bu haber 1,139 defa okundu.