Doğum ebenin işidir’ | " /> Doğum ebenin işidir’ | "/>

En Sıcak Konular

Doğum ebenin işidir

5 Mayıs 2009 18:09 tsi
‘Doğum ebenin işidir’ Yaradan'ın kadınlara verdiği en güzel hediye...Yeni bir hayat ve yenilenen bir hayat, evet doğum aynı anda iki hayatı birden etkiliyor anne ve bebeği. Tabii ki babaları da unutmamak gerek!

Tabiatın en doğal ve en güzel olayı doğum... Ebeler de bu anın en yakın tanıkları… Peki, bugünkü doğumlarda ebeler nerede? Doğal doğumun önemi ne? 35 yıllık ebe Asude Oflaz iyilikgüzellik'e özel açıklamalar yaptı.

Ebelik mesleğinin önemine dikkat çekmek için, dünyada ve ülkemizde  her yıl 5 Mayıs Dünya Ebeler Günü olarak kutlanıyor. Ülkemiz ebelerinin yükselen sesi olarak çalışmalarını sürdüren Ebeler Derneği,  bu yıl Dünya Ebeler Günü’nü, “Doğum kadının bilgeliğidir” teması ile kutlayarak ve giderek azalan normal doğuma dikkat çekiyor.

Sağlık Bakanlığı’na göre ebe; ana-çocuk sağlığı hizmetlerini yürüten, doğum öncesi, doğum sonrası hizmetleri veren, doğum yaptıran, 0–6 yaş grubu  çocuk beslenme ve aşıları yapan, aile planlaması, kişisel temizlik kuralları, ilk yardım, bulaşıcı ve sosyal hastalılardan korunma – savaşla ilgili konularda bireye, aileye, topluma sağlık eğitimi veren, doğum, ölüm istatistik verileri toplayan, değerlendiren kamu kuruluşları ile gerekli işbirliğini sağlayan insani ve ahlaki davranışları ile örnek, sağlık bakanlığınca tescil edilmiş bir okuldan mezun olan meslek mensubudur.

Dünya Sağlık Örgütü ebeyi; gebelik sırasında, doğumda ve doğumdan sonra gerekli bakım ve danışmanlığı sağlamak, normal doğumları kendi sorumluluğunda yaptırmak, yeni doğanın bakımını, aile planlaması danışmanlığını yapmak üzere eğitilmiş kişi olarak tanımlar.

Uluslararası Ebeler Konfederasyonu’na (ICM)  göre ebe; gebelik, doğum ve doğum sonu dönemde kadının bakımını sağlayan, gerekli tavsiyelerde bulunan, kendi sorumluluğunda doğumu gerçekleştiren, yeni doğanın bakımını sağlayan ve kadın ile işbirliği içinde çalışan, güvenilir ve sorumluluk sahibi bir profesyoneldir.  Yine ICM ebeyi, sağlık danışmanlığı  ve eğitiminde, yalnız kadın için değil toplum ve aile için de önemli bir görev alan bir sağlık  personeli olarak görür. Bu görev, antenatal eğitim ve ebeveynliğe hazırlanma, cinsellik ve üreme sağlığı ve çocuk bakımını içerir.

Peki, günümüzde bu değerli meslek neden modası geçmiş gibi görülüyor? Ebeler neden dışlanıyor? Anneler doğumdan önce ve doğum anında ne yapmalı?  

Asude Oflaz 1974 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Ebe Okulu’ndan mezun olmuş ve tam 35 yıllık ebe. Yani bir ömrün yarısını ebelik yaparak geçirmiş. Eğitim aldığı zamanlarda okulda 4 sınıf olduğunu ve her yıl ortalama 80 öğrenci mezun verdiğini ifade eden Oflaz, ilk mezun olduğu yıllarda mesleğini rahatlıkla icra ettiğini ve ebelere saygının olduğu ifade ediyor. Ancak günümüzde Türkiye genelinde toplam 31 üniversite ve yüksekokulda, her okulun yılda ortalama 40 mezun verdiğini fakat bugünkü ebelerin sistemin getirdiği engeller sebebi ile mesleklerini yapamadıklarını da dile getiriyor.

İşte Asude Oflaz'ın iyilikgüzellik okurlarına özel açıklamaları... 

Ebelik tarihin en eski mesleklerinden biridir

“Yeni bir canlının dünyaya gelmesine yardımcı olmak, doğum ağrısı çeken bir annenin acısını dindirmek ve aileye istek ve özlemle beklenen birinin katılımını müjdelemek tarif edilmez bir duygu…

Yıllarca ebelik anneden kıza geçen, yavaş gelişen bir meslek olmuştur. 15. Yy da Almanya’da ilk ciddi kitap 1513 yılında EUCHARIUST-rhadıo  tarafından genç kadın ve ebe ROSHENGARTON adı ile yazılmıştır. 1536 –1636 doğum yardımı üzerine ebe Louise Bourgeuis  çok önemli yazılar yazmıştır ve pek çok yazıda referans olarak gösterilmiştir

Türklerin her devrinde ve kültüründe ebelik var. Doğuran kadına hizmet eden ebeler Türk
kültüründe çok saygı ve itibar görmüş, iyi yaşamış bir meslek grubu idi. Osmanlı’da saray ebeleri, kibar ebeleri, halk ebeleri olmak üzere ebeler üç gruba ayrılmıştı.

O dönemde her ebenin bir doğum iskemlesi  (örekesi) vardı. Ebe gebenin yanına gider “ben geldim, merak etme o da gelir Allah kolaylık versin “ derdi. Zorlanınca embriyotomi yapmak gerekirse kanlı ebeler çağrılıyordu.  Hekim genelde doğum yaptırmazdı. Fakat doğum bilgisi bilmek zorundaydı. Bu bilgileri ebelere öğretmek için “ kabileye buyurasın ki “ diyerek zor durumlarda ne yapılacağı anlatılmaktaydı.”

Günümüzde doğum nasıl gerçekleşiyor?

"Günümüzde maalesef hastanelerde ve müdahaleli doğum özendiriliyor. Batı tıbbı doğumu medikal bir müdahale gibi düşünüyor. Anne doğurmaya değil, doğurtulmaya yönlendiriliyor. Kontrol anne bedeninde değil, medikal müdahale ile doktorda oluyor. Bu da kadının tabiatına aykırı olduğu için hem kadın hem de bebek sağlığı açısından zararlı sonuçlar doğurabiliyor. Sonuçta bütün olarak düşündüğümüzde tabiatın dengesine de büyük zararları olduğu ortaya çıkıyor."

Bu ne kadar etik?

"Doğum ebenin işidir. Eğer gebelikte veya doğum anında bir problem ortaya çıkarsa o zaman doktor tarafında gerekli müdahaleler yapılır.

Herhangi bir sorun olmadan annede bir sorun varmış gibi davranıyorlar. İnsana bir alet ya da bir robot gibi bakılıyor ve günümüzde tüm anne adayları gebe olduğunu öğrendiği ilk andan itibaren rutin ultrasonlar, tahlillerle korku psikolojisine bağlı bir sürece girmiş oluyor ve sezaryenli doğuma yönlendiriliyor.   

Sevgi, saygı, şevkat ve merhamet yok! Ortodoks tıbbın bütün sağlık sisteminin içerisinde insanlığı esir alınmaya çalışıyor olması kapitalizmin bir oyunu. Tüm medya organları da bu oyuna destek oluyor. Dizilerde doğum sahneleri acılı, hüzünlü ve çok zormuş gibi gösterilerek korku psikolojisi oluşturuluyor. Gazeteler, dergiler, reklâmlar anneyi hep hastaneye yönlendiriyor. Hamile hasta değil ki!"

Anne adayları ne yapmalı?

"Doğum, gebeliğin ilk döneminden itibaren bebeğin dünyaya geldiği zaman kadar geçen süreç içinde, tamamen tabiat kanununa bağlı doğal bir olaydır. 

Başlangıç anından itibaren önemli bir problem veya sorun teşkil etmiyorsa gebelikte sürekli kontrol, tahlil, ultrason, korku, panik ve endişeye hiç gerek yok!

Avrupa ve ABD’de gebelik boyunca toplam 2 veya 3 defa ultrasona ve ayda bir defada ebeye kontrole giderler. Ülkemizde ise durum malum!

Anne adayları doğum öncesi kurslara katılıp doğum konusunda bilinçlenmeli. Hamilelik sürecinde bir ebe ile mutlaka tanışmalı."

Ebelerin günümüzdeki işlevlerine baktığımızda neden geri planda kalmış izlenimi doğuyor?

"Büyükşehirlerde ebelerin mesleğini icra ettiğini görme şansını yakalayamıyoruz ancak kırsal kesimde, Anadolu’nun köy ve kasabalarında halen ebeler aynen tanımladığımız şekilde görevlerini yapıyorlar. Büyük şehirlerde artık bakış açısı değiştiği için ebeler hastanelerde doğum bölümlerinde çalışıyorlar. Ancak işleri birebir doğum yaptırmak olduğu halde önlerindeki engeller sebebiyle elleri kolları bağlı kalıyor, doğum yaptıramıyorlar hatta anneyi muayene bile edemiyorlar!"

Peki, ebeler ne yapıyor?

"Doğumhanelerde ve bebek odalarında doktorlara yardım ediyorlar."

O zaman hemşireler ne iş yapıyor?

"Maalesef ebeler hemşire gibi çalışıyorlar! Türkiye’de 31 tane üniversite ve yüksekokul ebe mezun ediyor. Bu ebelerin büyük bir kısmı kariyer için üniversitede kalıyor ve öğretmen oluyor, diğerleri de geçici olarak özel sektörde çalışıyor. Geçici olmasının sebebi bir müddet sonra devlet tarafından düzenlenen sınavlara girip tayin bekliyorlar. Sonuçta günümüzde işleyen sistem ebelerin asıl görevlerini yapmalarına müsaade etmiyor."

Asırlarca anne ve bebeğin doğum anında yanında en yakını olan ebeler artık sadece kırsal kesimlerde mi yaşıyor?

"Doğum ebenin işidir, bu fizyolojik ve biyolojik bir olaydır. Maalesef günümüzde Büyükşehirlerde doğum hastalık olarak ve sağlık problemi gibi görüldüğü için anneler özel hastanelerde doktor kontrolü altında doğum yapmaya özendiriliyor. Durum böyle olunca ebeler de asıl görevlerini yapamıyorlar."

Sizce çözüm ne, ebelerin hak ettiği yere geri dönmeleri için ne yapılmalı?

"Sosyal sorumluluk projeleri ile ebelerin desteklenmesi gerekiyor. Ebeler Derneği ve ebelerin bu işe sahip çıkması gerekiyor. Ayrıca anne adayları doğum öncesi kurslarına yönlendirilerek bilinçlendirilmeli…

Gelecek nesiller ve sağlıklı bir toplum için bebeklere sevgi ve annelere saygı göstermeliyiz.

Anne adayları gebelik dönemlerinde mutlaka bir ebeyle tanışsınlar. Her bebeğin elbette bir doktoru olsun ama bir de ebe annesi olsun. Ebeliğe bundan sonra modası geçmiş bir kültür gibi bakılmamasını diliyorum…" 

www.iyilikguzellik.com özel Nihal Doğan

 

 

 



Bu haber 4,416 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    10,502 µs