En Sıcak Konular

Gizli örgütlerle etsiz meditasyon

19 Nisan 2009 13:48 tsi
Gizli örgütlerle etsiz meditasyon Reiki, meditasyon, yoga yapanlar, dillerine enerji, aura laflarını dolayanlar sözde öğretmenlerinin telkinleriyle etyemez oluyorlar. Kendilerine (ve aslında hepimize) yapılan büyük bir kötülük bu.

Reiki, meditasyon, yoga, ayurveda gibi “new age” öğretilerle ilgilenen kişilere (sözde) öğretmenleri veya bu konuda okudukları kitaplar hemen et yemekten vazgeçmelerini söyler. Onlara göre et yemek insanın ulaşması gereken mertebelere yükselmesini engellemekte; “enerji seviyelerini” düşürmektedir.

Örneğin, ülkemizde meditasyon ve ayurveda ile uğraştığını açıklayan Ender Saraç kitaplarında uzun uzun et yemenin ne kadar kötü (!) olduğunu anlatır. Senelerdir et yemediği halde sinirli ve gergin mizacından bir türlü kurtulamayan Saraç, kendi enerji seviyesini ne kadar yükseltebilmiştir bilemeyiz. Bir yandan da, doğrusunu Allah bilir ama, Müslüman olduğunu iddia eden Saraç’ın kafasının karıştığı, insanlarımızın da kafasını karıştırdığı bir gerçek. Yoksa Kur’an-ı Kerim’den bir ayet-i kerimeye rağmen bunları söyleyebilir miydi?

“Ey iman edenler! Allah’ın size helâl kıldığı iyi ve temiz nimetleri (kendinize) haram etmeyin ve (Allah’ın koyduğu) sınırları aşmayın. Çünkü Allah, haddi aşanları sevmez.” (Mâide, 87)

Çevreci et yemez mi?

Bu enerji, aura lafları dışında bir başka koldan daha insanlara et yemeyi kötülüyorlar. Çevreyi sevin, hayvanları koruyun, hayvanları yemeyin diye gezinen soluk benizli çevreciler de var. Çevreyi tanımayan bu çevreciler; yılanın fareyi, kuşun böceği, aslanın ceylanı yiyerek dünya yaşamında ahengin devam edebildiğini belki de hiç duymamışlar.

Televizyonlarda hayvanları koruma günlerinde işkenceyle hayvan öldürme görüntüleri yayınlanıyor. Bütün insanlar hayvanların kötü koşullarda can verdiğine inansın isteniyor. Bu işkencecilere para mı kazandıracaksınız diye çığırıyorlar.

Genlerle oynayan korkutucular

İnsanları etten, sütten, dünyadaki en güzel nimetlerden soğutmaya çalışan bir başka grup daha var: Ekini ve nesli bozanlar… Bitkilerin, hayvanların genleriyle oynayan, klonlama deneyleri yapan, insan-hayvan embriyosu üstünde çalışanlar var. Bunlar, binyıllardır güzel bir döngü içinde üretilen tohumlarımızı, hayvanlarımızı bu müdahalelerle bozmaya çalışıyorlar. Bozduklarını kasıtlı olarak küstahça duyuruyor, bizi bütün nimetlerden korkutmaya çalışıyorlar.

“O, (senin yanından) ayrılınca yeryüzünde bozgunculuk yapmaya, ekini ve nesli yok etmeye çalışır. Allah ise bozgunculuğu sevmez.” (Bakara, 205)

Zülkarneyn Seddimiz demir

İnsanı türlü tuzaklarla, bahanelerle, masallarla uzaklaştırmaya çalıştıkları et, insanın yaşaması için, sağlam durabilmesi için gereken demirin en önemli kaynağı. Demir, içimizdeki zırh, adeta hepimizin Zülkarneyn Seddi! O olmadan “ayakta” kalmak mümkün değil. Ve ayakta kalmamızı istemeyen “güçler”, bizleri demirsiz bırakmak için türlü tuzağı kuruyor. “Tüm bunlar bir milletin bağışıklık sistemini çökertmek için ideal taktikler olabilir mi?” sorusu geliyor akla. Daha da ileri gidebiliriz: “Küresel güç, bağışıklık sistemimizdeki en stratejik savaşçı olan demiri, elimizden almak istiyor olabilir mi?”

Yukarıda bahsettiğimiz multi-taarruza maruz kalmış demirsiz insan… Kirli planları olan küresel güç için ne iyi olurdu değil mi? Fiziki ve manevi bağışıklığı çökmüş, umutsuz, muzsuz, itaatkâr, zırhsız, her manipülâsyona açık demirsiz insan… İnsanı robotla ikame etmeyi düşünenlerin B planı da bu olmasın?

İnsan için birçok faydalar bulunan demir

“Kendisinde müthiş bir güç ve insanlar için birçok faydalar bulunan demiri yarattık (ki insanlar ondan yararlansınlar).” (Hadid, 25)

“İnsanlar için birçok faydası bulunan” demir vücutta üretilemediğinden besinlerle alınması zorunlu. Kan, bütün organların oksijen ve besin ihtiyaçlarını karşılar. Kanda oksijen taşıyan kırmızı hücrelere alyuvarlar adı verilir. Bu hücreler en iyi şekilde işleyebilmeleri için düzenli olarak üretilmelidirler. Alyuvarların oksijen taşıyabilmeleri için içlerinde kırmızı renklerini veren hemoglobin proteini ve bu proteine bağlı “demir” bulunur. Yani, kan dolaşımının sağlıklı olması, organlarımıza ve hücrelerimize ihtiyaç duydukları besinlerin taşınması için demir elzem.

Arapça hadid, demir demektir. Kur’an-ı Kerim’de demir adına bir sure olmasının bir hikmeti mutlaka vardır.

Birimize yapılan kötülük hepimize yapılmış gibidir

Peki, şu ya da bu bahaneyle kardeşlerimiz neden demirden uzak tutulmak isteniyor? Her türlü telkine açık, bağışıklık sistemi zayıflamış, itaatkar, yorgun insanlarla ne yapmak istiyorlar? İnsanın tabiatını bozmak mı maksatları?

Demir önemli çünkü her türlü kötülüğe karşı vücudun bağışıklık seddi. Dünyadaki şer güçlerinin, bizde eksik olsun diye uğraştıkları şey. Gizli örgütlerin ajandalarının ilk sırasında.

Vücutta demir olmadığında savunmasız kalıyor. Bizim hakiki elbisemizi alıyor, soyuyor, sonra istedikleri elbiseyi / sanal- sağlıksız elbiseyi giydirmeye çalışıyorlar.

Buna izin vermeyelim. Çünkü birimize yapılan kötülük hepimize yapılmış gibidir.

www.iyilikguzellik.com



Bu haber 3,255 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,473 µs