En Sıcak Konular

Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin!

22 Temmuz 2011 10:18 tsi
Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin! Günahlarının çokluğu seni ümitsizliğe götürmesin...

Günahların ne kadar büyük olursa olsun, unutma ki Allah'ın af ve merhameti hepsinden daha büyüktür. Sen yeter ki samimi bir kalple O'nun kapısına yönel. Pişmanlık duy, tövbe et. O, kapısına yönelenleri asla eli boş çevirmez.

Tövbe, kişiyi Allah'ın rahmetine ulaştıran bir kurtuluş köprüsüdür. Allah ile yollarını ayıran veya ayrıldığını sananlar bu köprüyü unutup ümitsizliğe düşerler. Hâlbuki bu durum da insanın Allah'a yaklaşmasını hiçbir zaman istemeyen şeytanın oyunlarından birisidir. Önemli olan işlenen günaha karşı kalben pişmanlık duymaktır.

Sahabelerden Hz. Hişâm b. Âs'ın başına gelenler kalbî duanın ne kadar önemli olduğunu açıkça gösterir. Hz. Hişâm, Mekke dönemi boyunca yıllarca müşriklerin inanılmaz işkencelerine sabredip göğüs gerdi. Müslümanlar'ın Medine'ye hicret ettiğini görünce Hz. Ömer ile hicret için sözleşti. Herkes sözleşilen yere vardığı halde o gidemedi. Zira hicret için yola çıktıktan bir süre sonra akrabaları tarafından yakalanıp hapsedildi. Yıllarca işkence gördü. Her geçen gün işkenceler biraz daha ağırlaştı.

Çok pişman olmuştu

Amansız işkencelere daha fazla dayanamayan sahabe kalbi imanla dolu olduğu halde dili ile putlarını kabul edip, Peygamber Efendimiz'i inkâr edince, sevinen akrabaları işkenceyi bıraktı. Sonra yaptıklarından çok pişman oldu ama diyeceğini demişti. Tövbesinin kabul olunmayacağını sanıyordu. Yaşam sevincini kaybetti, hayata ve insanlara küserek içine kapandı. Sürekli kendini kınar:

- Allah'ı tanıyıp ona inandıktan ve Resûlünü tasdik ettikten sonra biraz işkence yapıldı diye dinden döndün! derdi. Bir daha İslâm'a giremeyeceğini sandığı için ümidini tamamen kaybetti. O sırada Mekke'de kalan birçok Müslüman da tıpkı Hz. Hişâm b. Âs gibi düşünüyordu. Bunun üzerine şu ayeti kerime nazil oldu.

"De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan ve çok esirgeyendir." (Zümer, 39/53)

Ayeti kerimenin inmesine sevinen Hz. Ömer hemen bir mektup yazıp, Hz. Hişâm'a gönderdi. Allah'ın bu ayeti onun gibiler hakkında indirdiğini bildirdi.

Tövbe kapısı ardına kadar açık

Hz. Hişâm b. Âs, Hz. Ömer'in mektubunu alıp okudu. Ama önceleri bir şey anlamadı. Hz. Ömer bu mektubu ona niçin göndermişti? Ayette Allah'ın dinden dönenleri bağışladığı yazmıyordu ki!

Sakin bir yere gidip uzun uzadıya düşündü. Hâlâ ayetin anlamını çözemiyordu. Boynunu büküp Rabbine sığındı. Gerçekleri göstermesi için yalvardı. Ondan başka kimden yardım isteyebilirdi ki!

Bizzat kendisi o günlerini şöyle anlatıyor:

"Ayette tam olarak ne söylenmek istendiğini bir türlü anlamıyordum. Sonunda:

- Allah'ım bana ayetin manasını anlamamı nasip et, diye dua ettim. Bundan sonra ayetin benim gibiler hakkında nazil olduğunu, Allah'ın bizi affettiğini anladım. Dünyalar benim olmuştu. Sevinçten içim içime sığmıyordu. Hemen deveme bindim. Müşriklerden kaçıp hızla Medine'ye yöneldim. Aynı hızla doğruca Medine'ye gidip, Allah Resûlü'ne (s.a.s.) ulaştım." (Beyhakî, Delâilu'n-Nübüvve, 2/461)

Evet, tövbe kapısı ardına kadar açıktır. İnanmış bir sinenin kitabında ümitsizliğe yer yoktur. Unutmayalım ki, işlenilen günah ne kadar büyük olursa olsun Allah'ın rahmeti ondan daha büyüktür.

BİR SORU-BİR CEVAP

Üzerimde çok kul hakkı var, ne yapmalıyım?

Soru: "Kul hakkının ne kadar büyük bir günah olduğunu daha yeni öğrendim. Maalesef üzerimde pek çok kişinin kul hakkı bulunuyor ve bunların çoğuyla helalleşmem mümkün değil. Bir kısmı vefat etti, bir kısmının ise ismini bile hatırlamıyorum. Ne tavsiye edersiniz?" Abdullah Dertli

Kul hakkı, ahirette en çok başımızı ağrıtan meselelerden birisi olacak Abdullah Bey. Maalesef bu konuya yeteri kadar ehemmiyet vermiyoruz. Sorunuzun cevabına geçelim. Kul hakkından kurtulma noktasında şu hususlara dikkat edilmeli:

Mutlaka helalleşin

1. Her şeyden önce şayet hayattaysa ve kim olduğunu biliyorsak üzerimizde hakkı olan kişiyle mutlaka helalleşilmelidir. Şayet bu yapılmamış veya yapılamamışsa ahirette ve oranın şartlarında hak mutlaka yerini bulacaktır. Bakınız Efendimiz ne buyuruyor:

"Kimin üzerinde kardeşine karşı bir hak varsa, dinar ve dirhemin bulunmadığı kıyamet (ve hesaplaşmanın olacağı) günü gelmezden önce daha buradayken helalleşsin. Aksi takdirde o gün, salih bir ameli varsa, o zulmü nispetinde kendinden alınır. Eğer hasenatı yoksa arkadaşının günahından alınır, kendisine yüklenir."

"Ümmetimden müflis olan o kimsedir ki: Kıyamet günü namazı, orucu ve zekâtı olduğu halde gelir. Ancak birine küfretmiş, diğerinin kanını dökmüş, bir diğerinin de malını yemiştir. Hasenatı, buna, öbürüne, diğerine dağıtılır. Üzerindeki borçlar bitmeden hasenatı tükenmişse öbürlerinin günahlarından alınır, üzerine yüklenir ve böylece ateşe atılır."

Sadaka verin

2. Helalleşmek mümkün değilse, mesela haksızlık yaptığımız kişi ölmüşse veya toplu gıybetlerde ve kamu malına zarar verme gibi durumlarda olduğu gibi herkesle teker teker helalleşmek mümkün değilse, onlar için dua etmeli, onlar adına sadakalar vermeli, günahları için Allah'tan af dilenmelidir.

Tövbe edin

3. Çok ciddi bir pişmanlık hissiyle tövbe ve istiğfar edilmeli, Allah'a bu günahtan dolayı yalvarılmalıdır. O zaman belki Cenab-ı Hak bizim borcumuza kefil olur, hem hak sahibinin hakkını kendi hazinesinden fazlasıyla öder, hem bizi cezalandırmaz. Zira biliyor ve inanıyoruz ki Rabbimizin kendisine şirk koşulmasından başka affetmeyeceği bir günah mevcut değildir.

Cenab-ı Hak, o büyük buluşma gününde cümlemizin yüzünü güldürsün.

TEFEKKÜR ATLASI

Şüphesiz bunu ancak Allah yaratabilir

İmam-ı Şafiî Hazretlerine:

"Allah'ın varlığına delilin nedir?" diye sorduklarında, "Dut yaprağıdır" diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:

"Çünkü aynı yaprakları koyun yer süt yapar, arı yer bal yapar, geyik yer misk yapar, tırtıl yer ipek yapar. Tadı, rengi, kokusu ve nihayet maddesi bir olan tek cins yapraktan, bu kadar çeşitli güzellikler yaratan kimdir? Şüphesiz bunu ancak Allah yaratabilir. Başka birinin yapması mümkün değildir."

BİR DUA

Vatanımızı, milletimizi muhafaza eyle ya Rabbi!

Ya Rabbi! Toplumun bazı kesimlerini diğerlerine karşı potansiyel suçluymuş gibi göstererek bunlar arasında ısrarla kavga ortamı hazırlayan, hatta her şeyi bütün bütün çıkmazlara sürükleyip, bir kısım antidemokratik oluşumlara davetiyeler çıkaran karanlık mihrakların, plan ve tuzaklarından milletimizi ve ülkemizi koru, muhafaza eyle ya Rabbi!

BİR TAVSİYE

Evinizden çıkarken şu duayı okuyabilirsiniz

Peygamberimiz evimizden çıkarken, "Bismillâh, tevekkeltü alallah, lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah - Allah'ın ismini söyleyerek evimden çıkıyorum. Bütün işlerimde Allah'a dayanıyor, O'na güveniyorum. Güç ve kuvvet ancak Allah'ın yardımıyla olur" duasını okumamızı istiyor. Biz de bu duayı kolayca ezberleyebilir ve her gün evimizden çıkarken okuyabiliriz.

MİNİ YARIŞMA

1. Ağza su vermek, burna su vermek, bütün vücudu hiç kuru yer kalmayacak şekilde yıkamak neyin farzıdır?

2. Bir işi gösteriş için ya da bir maddi yarar maksadıyla yapmaya ne ad verilir?

3. Bir şeyi elde etmek için gereken maddi ve manevi vesilelerin hepsini yaptıktan sonra, Allah'a güvenip ondan sonrasını Allah'a bırakmaya ne ad verilir?

4. İnsanın biri sağ, diğeri sol omzunda olmak üzere iki gözetleyici melek vardır. Bu meleklerden sağ taraftaki melek insanın iyi amel ve davranışlarını, sol taraftaki melek ise insanın kötü amel ve davranışlarını tespit edip amel defterine yazmakla görevlidir. Bu meleklerin isimleri nelerdir?

Cevaplar

1. Guslün.

2. Riya.

3. Tevekkül.

4. Kirâmen kâtibîn.

Bu haber 2,528 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,681 µs