En Sıcak Konular

Boyun ağrılarını hafife almayın!

19 Nisan 2011 10:48 tsi
Boyun ağrılarını hafife almayın! Boynunuz ağrıyor ve siz ilgilenmiyormusunuz? O zaman bu haberi iyi okuyun!

Dr.Eser Alptekin / Milliyet
dreseralptekin@gmail.com


BOYUN ANATOMiSİ


Ani ya da kronik boyun ağrılarının pek çok nedeni olabilir. Farklı anatomisi olan  boyun omurgasındaki ağrının nedenini bulmak için çok kapsamlı bir muayene yapılması gerekir...

Boyun omurgası yedi omurdan ibaret olup diğer omurlardan farklılıklar gösterir. Birinci ve ikinci omurların şekilleri diğerlerinden farklıdır. Omurgamızda biri boyunda biri belde olmak üzere iki adet içe doğru, ayrıca biri sırtta diğeri sağrı bölgesinde iki tane de dışa doğru tümseklik mevcuttur. Omurların ön yükseklikleri arka yükseklikten az olduğu için omurgada, boyuna has arkaya doğru bir eğim söz konusudur. Boyun bölgesinin etrafında çeşitli bağlarla omurga dengede tutulur.

Darbelere dikkat
Omurganın arkasından boyundan başlamak kaydıyla aşağı doğru uzanan omurilik kanalı vardır. Omuriliğin bu seviyesine isabet edecek kazalarda hayatta kalma ihtimali zayıftır. Yaşam sürse bile omurilikteki kesilmelerde kolların ve bacakların hareket etmemesiyle seyreden ciddi felçler ortaya çıkabilir. 


Diğer omurlardan farklı olarak omurganın yan çıkıntıları içinden kafaya doğru damarlar uzanır. Küçük bir alanı kaplamasına rağmen boyun bölgesinde 32 adet kas bulunur. Bu sayede kafamızla boynumuz üzerinde istediğimiz birçok hareketi yapabiliriz. Bu kasların kasılıp gevşeme yeteneklerinde çeşitli nedenlerle ortaya çıkan bozukluklarda boyunda veya yakın çevresi olan baş ve kollarda ağrılar ortaya çıkar.


Omurgalar arasında yastıkçık fonksiyonunu kıkırdak yapısında olan diskler üstlenir. Birinci omurla ikincisi arasında disk yoktur. Diskler omurlar üzerine binen yükleri tıpkı arabalardaki amortisörler gibi dengeli biçimde alttaki omurlara dağıtır. Disklerin ortasında jel kıvamında bir çekirdek tabakası vardır. Hareketli olan bu çekirdek, bazı durumlarda bulunduğu yerden fıtıklaşarak dışarı taşar ve önemli sorunlara yol açan boyun fıtıklarını oluşturur.

Boyun ağrısının özellikleri


Hastalarda ağrıyı artıran ve azaltan çeşitli nedenler olabilir. Bu yüzden hastanın sorgulanması sırasında ağrının hava şartlarıyla, istirahat veya hareketle, stresle ilgisi değerlendirilmeli. Ayrıca ağrının oturmalarda, yatış sırasında veya yürümede nasıl olduğunun sorgulanması gerekir. Hekim, ağrının kaynağı olan dokuları araştırmalı. İç organlar, adale, sinir dokusu, kemik, deri veya yumuşak dokulardan herhangi biri ağrının kaynağı olabilir.


Ağrının niteliği de üzerinde durulması gereken bir konu. Delici, inatçı, tırmalayıcı, yanarcasına, sızlamalı, zonklayan, künt, gelip gidici ve karışık tip ağrılar olabilir. Hastalarda ağrının günlük yaşam üzerine bazı sınırlayıcı etkileri olabilir. Yıkanma, tuvalet ya da lavaboda durma gibi günlük yaşam hareketlerinin ağrı üzerine etkileri ayrıntılı olarak sorgulanmalı.

Başlangıç noktası
Ağrılar; sıcak-soğuk, travma veya başka bir hastalığı takiben ortaya çıkabileceği gibi boyun omurgasına tesir eden ani veya kronik düzeyde yanlış hareket de ağrı nedeni olabilir. Enfeksiyon, yoğun stres altında kalma veya aşırı yorulma ağrıları tetikleyebilir. Bazen omurgayı zora sokan bir yolculuk, boyuna vuran rüzgar ya da cereyanda kalma daha önce hiç ağrı görmemiş bir boyunda aniden ağrıların başlamasına yol  açabilir.

A’DAN Z’YE BOYUN AĞRILARINA BAKIŞ


Boynumuz, çeşitli kazalara ya da çalışma koşullarına bağlı olarak travmalara açık bir konumda. Boyunda ağrıya yol açan  neden ve korunma yollarına yakından bakalım istedik

Boyun ağrılarını iki ana başlık altında toplayabiliriz:    

1- Omurgasal nedenlİ ağrılar

a- Omurga ve yumuşak dokuların travmaya bağlı zedelenmeleri
b- Omurgalarda yıpranmalara bağlı boyun kireçlenmeleri
c- Boyun fıtığı.

2-Omurga dışı boyun ağrıları

Bu grupta yer alan ağrılara göğüs kafesinden çıkan adale ve sinirlerin sıkıştıran ağrılar, yani ‘torasik çıkış sendromları (T.O.S) adı verilir. Yine üç nedenden kaynaklanabilir:
a- Boyun omurgası ile birinci kaburganın birleşmesi
b- ’Skalenus Antikus’ adalesinin sıkışması sendromu
c- ’Pektoralis Minor’ adalesinin sıkışma sendromu.


Boyna doğru yansıyan ağrılar

Bunlar;
a- Strese bağlı ağrılar
b- Adale kaynaklı ağrılar
c- Duruş bozukluklarındankaynaklananlar
d- Göz hastalıkları bağlantılı olanlar
e- Romatizma bazlı olanlar
f- İç hastalıklarından kaynaklananlar.

Bazı travmalarda yaşamsal sorunlarla karşılaşıldığını biliyoruz. Gerçekten korunma amacıyla boyunda ne kadar önlem alınırsa alınsın bu hedefe tam ulaşmak mümkün olmaz. Günlük yaşamda karşı karşıya kaldığımız küçük darbelerden daha büyük kazalara kadar boynumuzun travmalardan çok kolayca etkilendiği unutulmamalı.

Trafik kazaları

Araç içi otomobil kazalarında önden başka bir yere çarpıldığında, boyunda kamçı darbesi diye adlandırılan sorun ortaya çıkar. Kişilerin önce başı öne, sonra arkaya doğru hızla sallanır. Eğer arabaya arkadan başka biri çarparsa tam tersi durum ortaya çıkar. Başın iki farklı yönde hareketi sırasında boyna aşırı yük biner. Olayın sıcaklığıyla yeterince anlaşılmayan sorun, giderek            tırmanmaya başlar. Birkaç günde inanılmaz derecede artar. Birkaç ay şiddeti giderek azalarak devam eder. Zamanında tedavi edilmezse, boyunda kalıcı izler bırakabilir.

SPOR TRAVMALARI

Sportif faaliyetler sırasında çok kez boyna isabet eden yaralanmalarla karşılaşılır. Bunların bir kısmı daha hafif atlatılırken bir kısmı uzun yıllar devam edecek sorunları beraberinde taşır. Sığ sulara atlama sırasında boyunda ters dönme sonucu bazı kişilerde kol ve bacaklarda felçlere varan ciddi hasarlar olabileceği gibi, boynun aşırı bükülmesi sonucu değişik derecelerde farklı tablolar ortaya çıkabilir. Futbol başta olmak üzere ikili mücadele gerektiren spor türlerinde boyun omurlarında bazı zedelenmeler olabilir.

İŞ KAZALARI

Boynun olaya katılması halinde geçici veya kalıcı ağrılara yol açabilecek çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir. Bazı meslek grupları daima travma riski altındadır. O iş kollarında koruyucu önlemlerin alınması ve çalışanların bu konuda eğitimi şarttır. Çalışırken kask takılması, tehlikeli ve dengesiz ağır cisimlerin yanına yaklaşmaktan kaçınılması, eğer iş makinaları kullanılıyorsa boynun doğal konumunun muhafaza edilmesi uygun olcaktır. Tedavi yaklaşımı trafik kazalarından pek farklı   değildir.


Boyun kireçlenmeleri

Boyun omurgalarında en hareketli olanları  4-6’ıncı omurlar arasıdır. 40’lı yaşlardan sonra yıpranma başlar. İlk bozukluklar, omurgalar arasındaki disklerde görülür. Diskteki sıvı miktarı azalır. Disk, giderek kurumaya ve esnekliğini  kaybetmeye başlar. Sonuçta işlevlerinde bazı        aksamalar ortaya çıkar. Amortisör görevi üstlenen diskler, bunu yapamazlar, omurlar   giderek birbirlerine yaklaşır. Elbette bunun sonucu dar ve hassas kanallardan geçen sinir kökleri baskıya uğrar. Fıtıkta olduğu gibi ciddi  basılara yol açabilirler. Yine boyunda bulunan diğer eklemler, vücudun diğer bölgelerinde         görülen kireçlenmelere benzer şekilde çeşitli  derecelerde yıpranabilir. Bazı meslek grupları bu durumu hızlandırabilir. Uzun yol şöförleri, boyacılar, seramikçiler, bilgisayar karşısında  çalışmak zorunda kalan meslek grupları, boyun ağrıları açısından yüksek risk altındadır.

BOYUN AĞRILARINI HAFiFE ALMAYIN


Fıtıktan yanlış duruşa boyun ağrılarının  pek çok nedeni var. Kamburlaşmaya kadar giden bu ağrılar, yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor

 

Boyun omurgaları arasında bulunan disklerde fıtıklar oluşabilir. Burada ağrı sadece boyunda değil kürek kemiği üzerinde yoğunlaşabiliyor. Boyundaki  ağrı, kola yayılma eğilimindedir. Bölgenin anatomik yapısı nedeniyle fıtıklar belde olduğu kadar sık görülmez.  Boyun fıtığına omurlar üzerine gelen aşırı zorlanmalar yol  açabilir.
Fıtık, yüzde 70 oranında beşinci ve altıncı omurlar arasında ortaya çıkıyor. Belirti olarak öksürme ve ıkınmada ağrı artışı, başın tepesinden aşağı doğru basınca ağrı oluşması, bu ağrının baş yukarı doğru çene tutularak kaldırıldığında azalması  gösterilebilir. Fıtığın şiddetine göre refleksler kaybolabilir, uyuşukluklar belirebilir, adale güçleri azalmış veya kol çevresi zayıflamış olabilir. Erken tanı sonucu başlanacak tedaviyle çok kez ameliyata gerek kalmadan başarılı sonuçlar alınabiliyor.

Stres, ağrı nedeni
Yoğun stres altında yaşamak  mide, bağırsak, sırt ve bacaklarda ağrıya yol açabiliyor. Devamlı sinirli ve gergin insanlarda boyun ağrıları vücuda yerleştiğinde burayı terk etmiyor. Aynı anda birden  fazla iş yapan ve bu sırada yanlış duruş pozisyonları içerisinde olan, boyun çevresi adalelerini gevşetemeyen insanlar 'boyun adalelerinde gerginlik' hastalığına  yakalanıyor.
Araba kullanırken önlem almamak ve ani olarak sıcak ortamdan soğuk ortama geçiş yapmak sorunu daha da artırıyor. Stresli ortamlarda çalışanların iş verimini düşüren inatçı boyun ağrılarından uzaklaşması için büyük çaba göstermesi gerekiyor. Uzun süre bilgisayar başında oturanlar da bu sorundan nasibini alıyor.

Adale kaynaklı ağrılar
Boyun adaleleri dış etkenlerden ileri derecede etkilenir. Hava şartlarındaki değişimlerden strese kadar birçok dış etken boyun adalelerinde gerginlik yaratabilir. Bir seyahat, gece uykusu sırasında boyunun rahatsız pozisyonda kalması yine ağrı nedeni olabilir.

Yanlış duruş
Çoğumuz karın ve bel kaslarımızın zayıflığı nedeniyle özellikle ayaktayken  veya otururken kendimizi gevşek bırakarak kötü bir duruş sergileriz. Bu kötü duruşun göstergesi olarak beldeki kavis artmış, karın öne doğru çıkmış ve omuzlar aşağıya çökmüştür. Böylece sırtımızda giderek artan  kamburluk  gelişir. Başlangıçta istediğimizde düzeltebileceğimiz bu kamburluk uzun yıllar sonra artık eski haline dönemez olur.
Ders çalışırken masaya aşırı   derece eğilen, bu sırada boynunu ideal konumda tutmayı beceremeyen gençler, geleceğin boyun ağrısı hastalarından olmaya aday. 

'Düz Duvar Testi'
Buna göre, topuklar duvardan birkaç santim uzaktayken sırtı duvara yapıştırarak durulması istendiğinde omuz ve kalçalar duvara değmeli, başın arkası duvara yakın olmalı.  Başın öne doğru eğilmesi halinde vücut ağırlık merkezinden kayar ve giderek buna uyum gösteren boyun adalelerinde   kasılma ortaya çıkar. Omuzlardaki çökme, belin aşırı geriye bükülmesi, karnın öne doğru   çıkarılmasıyla yanlış da olsa yeni bir denge kurulmaya çalışılır. Bu kısır döngünün doğru duruş çabaları ve egzersiz başta olmak üzere çeşitli tedavi seçenekleriyle kırılması çözüm için gereklidir.
 



Bu haber 1,916 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,273 µs