En Sıcak Konular

Korkutan ilaç pazarlama!

5 Aralık 2007 00:25 tsi
Korkutan ilaç pazarlama! İstanbul sokakları ilginç bir reklâm afişiyle doldu. Her gün karşılaştığımız terleme, yorgunluk gibi dertlerimizi hastalık belirtileri arasında gösteren afiş korkularımızı kullanıyor. Afişin sponsoru ise bir ilaç şirketi…

Lenfoma (lenf bezi kanseri) için hazırlanmış afiş son derece dikkat çekici. Bir trafik işareti, “dikkat” emri vererek sizi durduruyor, sonra da hastalığın belirtilerini sayıyor: “Sebebi bilinmeyen ateş, gece terlemesi, kilo kaybı, sürekli yorgunluk, ağrısız bezeler”… 

İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşayan çoğu insan zaten uyandığı andan itibaren kendini yorgun hissediyor. Gece terlemesi de yaygın bir dert… Hastalığın iki belirtisi hemen herkeste var, şimdi ne olacak? Afiş ne yapmamız gerektiğini de söylüyor: “Hemen doktorunuza danışın”. 

Bir de web sitesi adresi var. Sitede küçük harflerle, hastalık belirtileri ile ilgili şu uyarı yapılmış: “Ancak bu belirtilerin başka hastalıklarda da görülebileceği unutulmamalıdır”.

Aslında mesaj açık: “Terleme, halsizlik günlük dertler olabilir ama siz gene de korkun. Hemen bir doktora gidin, testler ölçümler yaptırın. Para verin veya sağlık sigortası dişlilerini çalıştırın.”

Hem afişin, hem de sitenin büyük paralara yaptırılmış olduğu belli. E, İstanbul sokaklarında çarşaf çarşaf ilan yayınlatmak da ciddi bütçe gerektiriyor. Türk Hematoloji Derneği’nin çok parası vardı da (tahminen) 400-500 bin YTL’sini bu işe mi ayırdı? Hayır, parayı veren “Roche Müstahzarları San. A.Ş.”. Sitede ve afişte küçücük harflerle yazıyor ismi. 

Hastalığı önlemek mi önemli, erken teşhis mi?

Modern tıpla ilgili yapılan en büyük eleştirilerden biri hastalıkları önlemekle ilgilenmemesi. Bunun yerine bütün güçleriyle erken teşhis için uğraşıyorlar. Böylece, herkes daha fazla para kazanıyor. 

Lenfoma hakkında bilmemiz gereken belki de en önemli nokta ise sitenin sayfaları arasında gezinirken ortaya çıkıyor. Lenfomaya yol açan risk faktörlerinden biri şu:

“Bazı kimyasal maddelere maruz kalma (böcek öldürücü ilaçlar gibi)”

İlaç reklâmı yasak, hastalık reklâmı serbest

Ülkemizde ilaç reklâmı yapmak yasak. Fakat ilaç şirketleri, hastalık bilinçlendirme günleri, bilinçlendirme kampanyaları tertip ederek dolaylı reklâm yapıyorlar. Ünlü isimleri maaşlı sözcüleri olarak kullanıp medyada boy gösteriyorlar. Yani devir, dolaylı reklâm devri…

Erken teşhisle hayatı kurtarılabilecek birçok insan mutlaka vardır ama bunun yolu herkesi korkutarak tedirgin etmek olmamalıdır. 

Korkuları kullanarak ilaç satmak

Dilimize “Satılık Hastalıklar” ismiyle çevrilen kitap, ilaç şirketlerinin daha çok satış yapmak için hangi yolları kullandığını deşifre etmişti. Korkuları, özellikle de ölüm korkusunu sömürmek daha çok ilaç satmanın yollarından biri. 

Kitapta verilen çarpıcı örneklerden biri de Pfizer’in bir bilinçlendirme kampanyası:

“2003’te Dünya Sağlık Örgütü (WHO) mensubu birkaç memur, Pfizer’in bazı “bilinçlendirme” çalışmalarını görünce o kadar dehşete düştüler ki, The Lancet’ta mektup biçiminde yayınlanan, promosyonu kınayan bir bildiri yazdılar. WHO çalışanları, en çok, gazete ve dergilerde yayınlanan, morgda bir cesedi gösteren reklâmdan dehşete düşmüşlerdi. Reklâmın başlığı “Küçük bir kolesterol ölçümü bunu önleyebilirdi” idi.”

Aynı kitaptan, korkunun nasıl pazarlanabileceğine dair, detaylı bir alıntı şöyle:

“Osteoporoz

Menopoz dönemindeki kadınlara, gelecekteki kemik kırılmalarını engellemek amacıyla kemik yoğunluğu rakamlarını ölçtürmeleri tavsiye edilir. İlaç satmanın anahtarı, insanları kliniklere gidip “hastalık” için test yaptıracak kadar korkutmak ve daha sonra onları tedaviye ikna etmektir.

Sağlıklı kadınlar, “sinsi hırsız” osteoporoz onları sürekli takip ettiği için, her an kemiklerinin kırılabileceğine ve hatta hayatlarının tehlikede olduğuna inandırılmaya çalışıldı.
Bu çabada bazı önemli noktalar hiç anlatılmadı: Kemik yoğunluğu testlerinin gerçek değerinin oldukça muğlak oluşu, ilaçların çok az fayda vermesine rağmen ciddi yan etkiler taşıması ve hatta bu durumun bir hastalık olup olmadığının tartışmaya açık oluşu gibi noktalar...

Birkaç yıl önce British Columbia Üniversitesi’nden bir grup bağımsız Kanadalı araştırmacı ve doktor osteoporoz ile ilgili tüm bilimsel kanıtları incelediklerinde kemik yoğunluğu testinin yaygın olarak kadınlara pazarlanmasının, klasik bir “korku pazarlaması” örneği olduğu sonucuna vardılar.
Amerikalılar 2003 yılında kemik yoğunluğu azalmasını yavaşlatan Fosamax adlı osteoporoz ilacına 1.7 milyar dolar harcadılar.

Halkla ilişkiler uzmanı Kym White osteoporoz ile ilgili yapılan ilk pazar araştırmalarının ilaç endüstrisi için büyük bir sorunu ortaya çıkardığını anımsıyor: Osteoporoz sokaktaki insanı gerçekten endişelendirmiyordu. 1990’ların başında çok az insan osteoporoz adlı bir durumdan haberdardı.
İlaç endüstrisi için şu anki değeri yıllık 5 milyar dolar olan küresel bir pazar oluştu. Pazarın birkaç yıl içinde 10 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir.

1996’da Fosamax bir yıldır piyasadaydı ve ABD hükümetine bildirilmiş 6000’den fazla resmi yan etki vakası vardı. Sene içinde tek bir ilaç için bildirilmiş en yüksek rakam... O seneden sonra Merck, günlük tabletler yerine “daha kullanışlı olduğu için” Fosamax’ı haftalık formülü ile tekrar piyasaya sürdü.”

www.iyibilgi.com ÖZEL



Bu haber 2,641 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,922 µs