Tren ölmeden kaçmaz! | " /> Tren ölmeden kaçmaz! | "/>

En Sıcak Konular

Tren ölmeden kaçmaz!

27 Aralık 2010 10:00 tsi
Tren ölmeden kaçmaz! "Yani bir şey ısrarla içimizden, aklımızdan geçiyorsa ne yaparsak yapalım o şeyi yok edemiyorsak demek ki yapmamız gereken bir şeydir o."

Evlilik ve Aile Danışmanı-Sosyolog Nazlı Özburun'un yazısı:

Babaannem kırılan ön dişini ha bugün ölürüm, ha yarın diyerek on yıl yaptırmadan yaşadı. Yaptırsaydı on yıl kullanmış olacaktı…
Dedem okumasına izin vermediği için, annem ilkokuldan sonra okuyamamıştı. O gün bu gündür yakınıp durmakta…

Arkadaşlarım şimdilerde otuzlarından, kırklarına geçmekteler ve her birinin “Bizden geçti artık!” diye bıraktıkları onca şey var ki arkalarında…

Bir şeyler yapmayı isteyen ama yapmakta geç kaldığını düşünen bir yığın insan var. Ömrünün bu güne kadarki kısmında bir fırsat bulup yapamamış veya fırsat bulmuş ama devam ettirememiş insanlar... Bundan sonraki ömürlerini de yapamadıklarına “ah” ederek kaderi veya insanları suçlayarak yakınarak geçirilecek bir ömrü tercih ediyorlar…

Yarısını hayalle, diğer yarısını da yaşanan pişmanlıkla, bazen de kendisine bazı şeyleri hak olarak görmeyen insanlar… Kendisine yaptıkları en ufak bir yatırımın boşa gideceğini düşünerek daha denemeden vazgeçenler. Herkesi suçlayarak rahatlamaya çalışanlar. Sonra da en çok kendilerine kızanlar...

“Benden geçti artık!” demek, işin en kolayıdır. Yakınarak yaşamak gayret ederek yaşamaktan daha kolaydır. Türk halkı olarak dramı severiz. Kendine acıyan, kaderin tokadını yediğini söyleyen insanlar, en azından bir acımayı ve ilgiyi hak ediyorlardır çoğu kere.

Tren ölmeden kaçmaz! Vakit dolmamışsa her zaman yeni bir başlangıç yapabilme ihtimali vardır. İstemeye devam ediyorsak ve bu istek durmaksızın içimizde yanmaya devam ediyorsa ulaşmak mümkündür çoğu kere.
İnsan kendinde var olan potansiyeli fark ettiğinde, her şey yokluktan varlığa geçer. İmkândan, ihtimalden mümküne dönüşür. Her şey, her zaman mümkündür. Bize düşen isteme duygusunu verene dönmek ve ondan istemektir yalnızca.

Öğrenmeyi istediğiniz bir dil için geç kalmış değilsinizdir. Sevmek için de sevilmek için de, yeniden bir işe girmek, bir yere taşınmak, zayıflamak ya da kilo almak için, üniversiteye kaydolmak ya da okuma-yazma öğrenmek için, affetmek veya af dilemek için, her şey için ölmeden önce vaktiniz vardır.

Buradaki esas nokta peşinden koşacağımız şeyin bizim gerçekliğimizdeki yerinin anlamıdır. Bunun kriteri de içimizden geçen olumlu bir şeyin -ısrarla- içimizden geçmeyi sürdürmesidir.

Yani bir şey ısrarla içimizden, aklımızdan geçiyorsa ne yaparsak yapalım o şeyi yok edemiyorsak demek ki yapmamız gereken bir şeydir o. Geleceğin üzerimizdeki gölgesidir.

Diyebilirsiniz ki bir sürü negatif düşünce geçiyor zihnimizden, kalbimizden. Ne yani, şimdi onlar da mı yapmamız gereken şeyleri gösteriyorlar? Elbette ki değil onlar kaçmamız gerekenler…

Yapmamız gerekenler içimizdeki ukdeler… Kaçırdığımızı düşünerek vazgeçtiğimiz her şey.

Ne olursa olsun, geriye dönüp baktığımızda “Bizden geçti artık!” cümlesi kadar boş bir düşünce yoktur aslında.

Hala tren istasyonundaysak ve hala bir trene binme arzumuz varsa, o trene binmeliyiz. Her halükarda zaman geçmekte. Binsek de, binmesek de ömrümüz varsa binmiş olmayı seçerdik.

Umut ettiğimiz sürece yaşama şevkimiz kaybolmayacak ve nefes alıyorsak hala yapabiliriz. Kendisindeki okuma şevkine kızan hayattan yılmış insanlar kırkından sonra okumak isteyen birisine ne olacak ki 40 yaşında 8 yıllık tıp fakültesini kazandığında “Bitirince 48 yaşında olacaksın." demişler. Adam da “Tıp okumasam da 8 yıl sonra 48 yaşında olacağım!” demiş. Güzel söylemiş aslında…

Yapabilir oluşumuz, doğru-yanlış, iyi-kötü her şeyin denenmesi anlamında değildir kuşkusuz. Söylemeye çalıştığım iyi olan, bizi geliştirmeye açık olan, yaşamdan memnuniyetimizi arttıracak yaratıcımızın tanınmasına hizmet edecek olanları kastediyorum.

Ömür bitmeden, tren gitmeden, güneş bizim için sönmeden önce yapılacak her şey bizi daha da büyütecektir ve de mümkündür. Dünyaya madem ki getirildik ve durmaksızın götürülüyoruz bizden amaçlanan şeye ulaşmak adına gösterilen gayretlerin tümü anlamlı. Sizce de öyle değil mi?

Samanyoluhaber



Bu haber 1,188 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,440 µs