En Sıcak Konular

Hazera bizi neden öptü?

14 Mayıs 2008 00:38 tsi
Hazera bizi neden öptü? Bir yabancı şirket, atadan kalma doğal tohumlarımızın peşine düştü. Bir yarışma ile ziraat mühendisliği öğrencilerine geleneksel tohumlarımızı toplatacak. Peki, ya sonra?

13 Mayıs tarihli Gaste’de yer alan habere göre tohum avının detayları şöyle: “Geleceğin potansiyel tarım ambarı olarak görülen Türkiye, özel şirketlerin gözdesi haline geliyor. Devlet, tarım konusunda üniversitelere verdiği AR-GE desteğini çekerken, bir Fransız şirketi olan Hazera Tohumculuk, Akdeniz Üniversitesi ile ortak bir proje başlattı. Ziraat Fakültesi öğrencilerine Türkiye’de nesli tükenmekte olan bitkilerin tohumlarını toplatacak olan firma … Merkezi İsrail'de bulunan Fransız şirketi Hazera, Türkiye’de nesli tükenmekte olan tohumları, Hazera Trophy Projesi kapsamında, ziraat fakültesi öğrencileriyle keşfedecek.”

Bayram değil, seyran değil?

Çoğu tarlamızda yabancı tohum şirketlerinin ürettiği tohumlar ekiliyor. Bu tohumların kilosu altından bile pahalı ama kısır. Yani bir sene ekiyorsunuz, bundan çıkan tohumu ektiğinizde hiçbir şey çıkmıyor. El mahkum, yabancı şirketten pahalı tohumları tekrar tekrar alıyorsunuz.

Bu yabancı tohumların satılabilmesi için çiftçilerimizin kendi tohumlarını ayırma geleneği yok edildi. Daha fazla ürün veriyor, daha dayanıklı oluyor denerek çiftçimize yabancı tohumlar pazarlandı. Çoğu çiftçimiz bu tuzağa kandı; atadan kalma tohumlarını kaybetti.

Oysa, o atadan kalma tohumları çok değerliydi. İçinde Allah vergisi şifalı özellikleri olan, lezzeti, kokusu yerinde ürünler alınıyordu bu tohumlarla. Geleneksel, doğal tohumdan büyüyen ürün, insanın bağışıklık sistemini sağlam tutuyordu ve daha az hastalanıyorduk. Bugün kısır tohumlarda şifalı özellikler yok. Koflar. Kof şeyler yiyen insanlar da kof.

Tohuma patent

Bir yandan da, tohumlar veya tohumların içlerindeki bazı genler yabancı tohum şirketleri tarafından sahipleniliyor. Yani, ticari patentleri alınıyor. Mesela sizin babadan kalma pembe domatesinizi yabancı bir tohum şirketi alıyor. Bunun tohumlarının veya bir geninin patentini alıyor. Sonraki senelerde siz babadan kalma tohumunuzu ektiğinizde, o şirketin malını para vermeden kullanmış (çalmış) sayılıyorsunuz. Kanunlar karşısında suçlu duruma düşüyorsunuz.

Seçkinlere seçkin ürün

Kitlesel tüketim için, şifalı özelliği olmayan, plastik kıvamında, sudan ucuz ve “kısır” sebze meyve üretiliyor. Veya kitlelere tavuk geni aşılanmış transgen domatesler yediriliyor. Bu kadar gen karmaşası içinde gelecekte insanın ve diğer canlıların genlerinde neler olabileceği kestirilemiyor.

Kendilerini seçkin sayan insanlarsa özel tarlalarında doğal tohumları ekip biçiyor, bunlarla besleniyorlar. Aydın Doğan’lar, Koç’lar sizin yediğiniz sebzeyi mi yiyor sanıyordunuz?

Özel şirketler devri

Burada devlet babanın payı yadsınamaz. IMF ve Dünya Bankası politikalarıyla tarım bir yerlere sürükleniyor. Mesela, devlet üniversitelerde tarımla ilgili AR-GE çalışmalarını desteklemeyi bırakıyor. Tohumla ilgili TİGEM gibi kamu kuruluşları kapanıyor. Yabancı tohum şirketlerine kanunlar eliyle büyük yetkiler veriliyor. Çiftçimiz, özellikle küçük ölçekli üretim yapan çiftçimiz tohum şirketlerine oyuncak ediliyor.

Doğal tohum en değerli mülkümüz

Bizim yavaş yavaş kaybettiğimiz geleneksel tohumlarımızın değeri aslında küçük bir zümre tarafından gayet iyi biliniyor. Bu insanlar pazarlardan, köylerden doğal tohumlarımızı topluyorlar. Organize bir şekilde tohumlarımızla ilgileniyorlar.

Şimdi de Hazera, İsrailli bir Fransız şirketi olarak giremeyeceği köylerimize genç üniversite öğrencilerimizi salıyor. Elimizde kalan en değerli hazinemizi istiyor…

iyilikguzellik.com özel



Bu haber 3,046 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,496 µs