Antioksidan, anti-aging, antikanser | " /> Antioksidan, anti-aging, antikanser | "/>

En Sıcak Konular

Antioksidan, anti-aging, antikanser

29 Ekim 2010 11:36 tsi
Antioksidan, anti-aging, antikanser Bu kitabı okuyanlar hem iyileşiyor hem de güzelleşiyor...

Yrd. Doç. Dr. Aysun Çetin, alanında uzman ve yaptığı araştırmalarla ödül almış bir bilim insanımız. Kendisi ile iki yıl önce üzüm üzerine yaptığı araştırmalar hakkında röportaj yaparken tanıştık. Bilgi birikimini bizlerle samimiyetle paylaşmasına ve titiz çalışmasına hayran kaldım. Çünkü Sayın Aysun Hocamız halkın doğru bilgilenmesi çok hassas... “Bu değerli bilgileri Hayykitap ‘Tabiattan Gelen Şifa’ serinden bir ‘ÜZÜM’ kitabı ile halkımızla paylaşır mısınız?” diye sorduk. Bizleri kırmadı ve kadınların başucu kitabı niteliğindeki bu değerli kitap ortaya çıktı. Kitap hem dünyada hem de ülkemizde alanında bir ilk! Kitapta, tamamen bilimsel araştırmalar ışığında ‘çekirdeğinden kabuğuna, suyundan yaprağına üzümün gücü’ anlatılıyor. Kısaca bu kitabı okuyanlar hem iyileşiyor hem de güzelleşiyor...

Kur’an-ı Kerim’de üzümden bahsedilmesinin elbette bir anlamı, insanlık için bir önemi olmalıydı. Bu anlamı yıllar sonra bilim adamları keşfetti. En yeni bilimsel araştırmalar üzümün kansere karşı koruyucu, anti-aging ve antioksidan olduğunu tescilliyor. Üzüm, gözlere iyi geliyor, vücuttaki serbest radikalleri etkisiz hale getiriyor, sinir sistemini koruyor. Cildi gençleştirip güzelleştiriyor, saçları güçlendiriyor. Dahası var! Üzüm aynı zamanda kalbinizin dostu, damar sertliğinin panzehiri, bebeklerin beslenmesinde anne sütü kadar değerli bir “bitkisel süt”… Üzüm meyvesinin güçlü bir kanser savaşçısı olduğu da yapılan bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış.



Yrd. Doç. Dr. Aysun Çetin kimdir? Araştırmalarında neden üzüme öncelik verdi? Üzüm kitabı kimler için hayati önem taşıyor? Üzüm hangi hastalıklardan korur? Üzüm pekmezinin çocuklar üzerindeki önemi ne? Ve üzüm kitabı hakkında merak ettiğiniz diğer sorular… Yrd. Doç. Dr. Çetin, iyilikgüzellik okurları için özel olarak sorularımızı cevapladı.

Uzun yıllardır üzümle ilgili araştırmalar yapıyorsunuz, hatta bu araştırmalarınızdan aldığınız ödüller de bulunuyor. Tabi akla gelen ilk soru o kadar meyve varken neden üzüm?

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum. Biyokimya ve Klinik Biyokimya uzmanı olup, hâlen Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yapmaktayım. Akademik ilgi alanlarımdan birisi de fitoterapi yani bitkilerle tedavi. Ülkemizde (sıklığı bilinmemekle birlikte) çok sayıda hastanın tıbbi tedavilerin yanı sıra bitkisel tedavilere de başvurduğunu biliyoruz. Üzüm, fitoterapi alanında son derece popüler olan bir meyvedir. Özellikle kara üzüm çekirdeği özütü bu anlamda son yıllarda dikkatleri üzerine çeken doğal beslenme ürünü olarak görülmektedir. Biz de son beş yıldır kanser ve kanser tedavisi üzerinde yaptığımız yoğun araştırmalar sırasında üzümün kanser tedavisi gören hastalar üzerindeki etkilerini inceledik ve bu konuda yaptığımız bilimsel çalışmalar hem ödül aldı hem de yurt dışındaki saygın bilimsel dergilerde yayımlandı. Böylece çalışmalarımız yurt içi ve dışında büyük ilgi çekti.

Diğer akademik ilgi alanlarınız serbest radikaller, antioksidanlar, kanser biyokimyası, kök hücre biyolojisi, fitoterapi, anti-aging. Üzümü seçmenizin bir sebebi de tüm bu alanlarda yapılan araştırmalarda etkili olduğunun kanıtlanması olabilir mi?

Üzüm, insanoğlu tarafından yüzyıllardır sağlıklı yaşam için “mucizevî etkileri olan bir meyve” olarak görülmüştür. Son yıllarda yapılan araştırmalar göstermiştir ki üzüm, serbest radikallerin zararlı etkilerini ortadan kaldıran güçlü bir antioksidan; kanserden korunmada ve kanserle savaşta doğal bir çözüm; kalbimize dost; damar sertliği için panzehir niteliğinde muhteşem bir meyvedir. Ayrıca romatizmadan alerjik hastalıklara, sinir sistemi rahatsızlıklarından ülsere, saç dökülmesinden diş çürümesine kadar pek çok olumsuzlukta faydaları olduğu tespit edilmiştir. Bunların yanı sıra yaşlanmayı geciktirmekte, kollajen dokuyu sağlamlaştırarak cildi güzelleşmesine katkıda bulunmaktadır. Bilimsel olarak üzüm meyvesinin pek çok yararı gösterildiği için biz de çalışmalarımızda üzüm üzerinde yoğunlaştık.

Sizinle tanışmak ve üzüm kitabının editörlüğünü yapmak benim de hayatımı değiştirdi diyebilirim. Çocukluğumdan beri birçok meyveyi sevmeme rağmen “üzüm şeker içerir, kilo aldırır” düşüncesi ile üzüme karşı hep mesafeli durmuşumdur. Hatta annem canı üzüm istediğinde şekeri yükselir diye onun yemesini engellediğim zamanlar da olmuştur… Kitapta üzümün zayıflatıcı etkisi, şeker hastalarına şeker gibi ilaç olduğunu anlatıyorsunuz.  Bu doğruları nasıl oldu da yıllardık yanlış olarak öğrendik?

Öncelikle belirtmek isterim ki sizinle tanışmak benim de hayatımı değiştirdi. Kitap yazmayı hiç düşünmezken sizin teşvikiniz, verdiğiniz cesaret ve yardımlarınızla bilgi ve birikimlerimi yazıya döktüm. Sonuçta işbirliği içerisinde özverili çalışmamız ortaya çok güzel, faydalı ve özgün bir eser çıkmasını sağladı. Bu kitap hem ülkemizde hem de dünyada alanında bir ilk, bu nedenle yazdığım için çok mutluyum. Kitap piyasaya çıktığından beri çok güzel ve olumlu tepkiler alıyorum. İyi ki varsınız, beni teşvik ettiniz, yüreklendirdiniz, yardım ettiniz, size çok teşekkür ediyorum. 
Üzüm meyvesinin faydaları konusuna tekrar dönersek üzüm içerdiği glikoz ve früktoz gibi karbonhidratlar nedeniyle şekerli bir meyve olması nedeniyle şeker hastalarına eskiden tavsiye edilmezdi. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalarda üzümün insülin benzeri bir madde içerdiği için şeker hastalarında kan şekeri düzeyini düşürücü etki yaptığı gösterilmiştir.
Ayrıca diyetisyenler, diyet yapan kişilere karbonhidrat içeriği yüksek olduğu için meyveleri çok fazla önermezler, oysa üzümün 100 gramı 61-68 civarında kalori içerir. Bu nedenle diyet yapanlar aşırıya kaçmamak kaydıyla liften zengin, vitamin ve mineral deposu olan üzüm meyvesini tüketebilirler.

Alanında bir ilke imza atarak “çekirdeğinden kabuğuna, suyundan yaprağına üzümün gücünü” bilimsel araştırmalar ışığında anlattınız… Bu kitabı okuyan ve üzümü günlük diyetlerine alanlar hangi hastalıklardan korunabilir? Hangi hastalar bu kitaptaki bilgilerden faydalanabilir?

Üzümün güçlü antioksidan özelliğinin E vitamininden 50, C vitamininden ise 30 kat daha fazla olduğu kanıtlanmıştır. Son yıllarda yapılan araştırmalarda üzümün antioksidan özelliği sayesinde kanser başta olmak üzere pek çok hastalığa karşı vücudua koruduğu, kalp ve damar sistemindeki dokulara esneklik sağladığı, yaşlanma etkilerini azalttığı gösterilmiştir.
Üzüm meyvesi şu durumlarda etkili olabilir:
* Eğer kan damarlarınızın yardıma ihtiyacı olduğuna düşünüyorsanız
* Cildiniz cansız ve solgun görünüyorsa, 
* Yüzdeki kırışıklıklar günden güne fazlalaşıyorsa, saç dökülmesi problemi yaşıyorsanız
* Kalple ilgili sorunlarınız varsa, ani kalp krizi riskinden kurtulmak istiyorsanız
* Görme gücünüzde yaşlanmaya bağlı bozulma varsa
* Şişlikler ve ödem sorunu yaşıyorsanız
* Alerji probleminiz varsa
* Midenizde yanma hissediyorsanız
* Yüksek tansiyon sorunu yaşıyorsanız
* Kolayca kanama ve morarma eğilimi varsa veya ailenizden birileri ya da siz daha önce kanamaya bağlı felç geçirmişseniz
* Şeker hastalığınız varsa
* Varis ve hemoroit gibi sorunlarınız varsa 
* Kanser riskini azaltmak istiyorsanız

 Dahası yaşadığınız anda ve ilerleyen yaşlarınızda zinde ve sağlıklı bir yaşam istiyorsanız üzüm tüketmek akıllıca bir çözüm olur.



Kitabın ilk bölümleri elime gelmeye başladığı günden itibaren üzümle ayrı kaldığım yılların acısını çıkarırcasına; üzüm suyu içiyor ve çekirdekli siyah üzüm yiyorum… Ama tabi dozu da kaçırmamak gerektiğini göz ardı etmeden! Günlük ne kadar üzüm suyu içebiliriz? Ne kadar üzüm yemeliyiz?

Taze olarak tüketilecekse günlük 50 adet kırmızı-siyah renkli üzüm tanesi, kuru olarak tüketilecekse bir avuç çekirdekli siyah üzüm, meyve suyu olarak tüketileceği zaman da günlük iki bardak taze sıkılmış üzüm suyu içerek üzümün bütün bu erdemlerinden yararlanmak mümkündür.

Üzüm pekmezinin kan yapıcı etkilerini de anlatıyorsunuz? Soğuk kış günleri geliyor, üzüm mevsimi de yavaş yavaş bitiyor. Bu aylarda bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak için pekmezi nasıl tüketmemizi önerirsiniz? Özellikle çocuklar için tavsiyeleriniz nelerdir?

Özellikle üzüm ve üzüm pekmezinin içermiş olduğu demirin insan bünyesinin çok rahat bir şekilde kullanabildiği (+2) değerli demir formunda olması, emilim açısından önemlidir. Ayrıca çinko, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum gibi mineraller ile A,B,C vitaminleri açısından da oldukça zengindir. İçerisindeki şekerin tümü monosakkarid halinde olduğu için kana geçmesi çok kolaydır. Beynin tek enerji kaynağı olan şeker üzüm ve pekmezde fazla miktarda bulunmaktadır. Bebeklerimizi ve çocuklarımızı ne kadar çok bu gıda maddeleri ile besleyebilirsek o kadar iyi olacağı kanısındayım. Günlük 50 gram yaklaşık ¼ su bardağı kadar pekmezin sulandırılarak tüketilmesini tavsiye edebilirim.

Bölümler o kadar zengin ki kitap aslında kadınların başucu kitabı olacak nitelikte… Sirke bölümünde de çok güzel ve özel bilgiler veriyorsunuz. Kısaca üzüm sirkesinin faydalarından da bahsedebilir miyiz?
Yapılan bilimsel çalışmalarda ise sirkenin antibakteryel, antiviral, antifungal, iştah kesici, zayıflatıcı, kan şekerini ve tansiyonu düşürücü ayrıca kanser hücrelerinin çoğalmasını durdurucu özellikleri olduğu tespit edilmiştir.

Sirkenin yüzyıllardan beri halk arasında bilinen faydaları ve kullanım şekilleri şöyledir:
* Yorgunluk ve uykusuzluk için yatmadan önce sirkeli su içilmesi
* Öksürük ve boğaz ağrısının hafifletilmesi,
* Bronşit, astım gibi solunum yolu hastalıkları ile kansızlığın tedavi edilmesi,
* Ağız kokusunun önlenmesi
* Siğil, kaşıntı ve cilt çatlaklarına sirke sürülmesi
* Sirkeli bezin varislerin üzerine konması
* Kepekli ve mat saçlar için durulama suyuna sirke ilave edilmesi
* Yemek hazırlarken elimize sinen kötü kokuları çıkarmak için ve ev temizliğinde hijyenik amaçlarla sirke kullanılmaktadır.

Özetle gerçekten de “doğal” yolla üretilmiş meyveler, sebzeler ve otlar sağlığımız için son derece yararlıdır. Üzüm meyvesi de bunlardan biridir. Fakat beslenme bir bütündür. Sağlıklı bir yaşam için her mevsimin meyve, sebze ve otunu dönüşümlü olarak yemek gerekir, beyaz un ve şekerden mamul gıdalar ile diğer rafine ya da paketlenmiş yiyecekler iyice azaltılmalıdır. Suni yemle beslenmemiş hayvanların et, süt ve yumurtası tercih edilmelidir. Dengeli ve doğru beslenme, bilince dayalı sağlıklı bir yaşam tarzını benimseme ile gençliği uzatıp yaşlılığı geciktirmek mümkündür. 125 yaş artık bir hayal değil, ulaşabileceğiniz bir hedeftir. Bu hedefe ulaşabilmek için bizlere sunulan üzüm gibi sayısız nimetlerden mutlaka istifade edilmelidir. 

Yrd. Doç. Dr. Aysun Çetin'in ÜZÜM kitabı hakkında bilgi almak için lütfen tıklayınız.

ÜZÜM kitabını satın almak için lütfen tıklayınız.

www.iyilikguzellik.com özel Nihal Doğan



Bu haber 2,560 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,377 µs