kalıcı kilo kontrolünün sırrı! | " /> kalıcı kilo kontrolünün sırrı! | "/>

En Sıcak Konular

İşte kalıcı kilo kontrolünün sırrı!

8 Haziran 2010 11:18 tsi
İşte kalıcı kilo kontrolünün sırrı! Ani tatlı krizi ne anlama geliyor? Hangi olaylar kilo almamıza neden olmaktadır? Doğal yolla kilo kontrolünü elimize almanın sırrı ne? Naturel Zayıflama kitabının yazarı Prof. Dr. Metin Özata açıklıyor...

 

TATLI KRiZiNE DiKKAT

Kan şekerindeki yükselme ve düşmeler, gün içindeki atıştırma ihtiyacını artırır ve kilo alınmasına yol açar. İnsülin direncinden kaynaklanan bu duruma zamanında tanı konulmazsa gizli şeker ve obeziteye neden olur

Hızlı kilo alıyor ve kilo veremiyorsanız bunun nedeni kan şekerinizdeki oynamalar olabilir. Kan şekerindeki oynamaların ve kilo almanın en önemli nedeni insülin direncidir. Çoğu zaman kan şekerinin normalin üst sınırında olmasına, hastalar ve doktorlar tarafından pek önem verilmez. Oysa kan şekerindeki oynamalar, gün içinde atıştırmaların artmasına ve kilo almaya yol açar. Eğer buna zamanında tanı konamazsa insülin direnci; sizi önce gizli şeker ve obezite hastası yapar, daha sonra da Tip 2 şeker hastası olacağınız bir yola girersiniz. İnsülin direnci, son zamanlarda artmıştır ve neredeyse üç kişiden birinde rastlanır. Ama çoğu kişi bunun farkında değildir. Bu durumdan kurtulmanın yoluysa ‘İnsülin Direnci Diyeti’ yapmaktır. Prof. Dr. Metin Özata Hayykitap’tan çıkan ‘Naturel Zayıflama’ isimli kitabında, kilo almanın en önemli unsurlarından insülin direncinin nedenini ve beslenmede yapılacak önemli değişikliklerle bu direnci nasıl kırabileceğinizi anlatıyor.




SİZDE BU BELİRTİLER VAR MI?

1. Yorgunluk, halsizlik.
2. Hızlı kilo alma.
3. Zor kilo verme.
4. Doymama, sık acıkma.
5. Uyku basması.
6. Gün içinde acıkma atakları.
7. Tatlıya düşkünlük.
8. Kilo verememe.
9. Terleme.
10. Erkeklerde göbeklenme.
11. Kadınlarda kalça ve göbekte yağlanma.
12. Tansiyon yükselmesi.
13. Performansta azalma.
14. Konsantrasyon eksikliği.
15. Unutkanlık.
16. Yemeklerden sonra uyuklama.

DİYET KURALLARI:

İyi beslenirsek ve ‘İnsülin Direnci Diyeti’ uygularsak şeker hastalığı gelişimini önleyebiliriz. Şeker hastalığını engellemek için şu önlemler alınmalıdır:

Fazla kilolar mutlaka verilmelidir. Fazla kilolar şeker hastalığına neden olmaktadır.

Yemeklerde yağ miktarı azaltılmalıdır.

Tereyağı, margarin, don yağı, iç yağı yememeli ve yağlı sütten kaçınmalıdır. Bunların yerine sıvı yağlar tercih edilmelidir.

Posalı gıdaların yani sebze ve meyvelerin tüketimi artırılmalıdır.

Düşük glisemik indeksli (kan şekerini az yükselten) gıdalar yemeli. Ve tabii yüksek glisemik indeksli gıdalar tüketilmemelidir.

Her gün 30 dakika egzersiz veya yürüyüş yapılmalıdır.

BU HORMON HIZLI KİLO ALDIRIYOR

Kilo almanın nedenlerinden birisi kanda insülin hormonunun yemek sonrası ‘çok yüksek’ olmasıdır. Kan şekerini hızlı yükselten karbonhidratların devamlı yenmesi; kanda insülin hormonunun hep yüksek olmasına, doygunluğun kısa süreli olmasına, acıkma ataklarına ve kilo almaya neden olur. Bu kişiler kolay kilo alır, zor kilo verir.

ŞEKERİ AZALTMAK; ENERJİYİ VE GENÇLİĞİ ARTIRIR

İnsülin hormonunun fazlalığı ve direnci (iyi çalışmaması) yaşlanmayı artıran önemli bir etkendir. Özellikle şeker hastalarında yaşlanmanın hızlandığı biliniyor. İnsülin azaldıkça yağ kaybının arttığı, enerjinin yükseldiği, yaşlanmanın yavaşladığı, kan basıncının azaldığı, kolesterolün düştüğü ve genel sağlığın iyileştiği görülüyor. İnsülini azaltmak için  ‘İnsülin Direnci Diyeti’ ve egzersiz yapmak gerekiyor.

İnsülin direnci’ nedir?
İnsülin kandaki şekeri, hücrelere sokan bir hormondur. Yokluğunda şeker hastalığı gelişir. Ancak insülinin fazla olması zararlıdır. Karbonhidratlar insülin salgısını en fazla artıran gıdalardır. İnsülinin kanda artmasına ‘hiperinsülinemi’ denir. Yüksek Gİ’li karbonhidratlar aylar ve yıllar boyunca yenirse pankreas bezinden salgılanan insülin hep yüksek olur ve artık görev yapamamaya başlar. Buna ‘insülin direnci’ denir. Bir sonraki adım, şeker hastalığının gelişmesidir. Harvard Üniversitesi’nde yapılan geniş kapsamlı gözlemsel çalışmalar; uzun dönem yüksek glisemik yüklü yiyeceklerin tüketilmesinin Tip 2 diyabet ve kalp hastalığı gelişimi için risk yarattığını göstermiştir.

ACiL ÖNLEM PAKETi

Şeker hastalığı riski olan veya ailesinde şeker hastası olanlar şu önlemleri almalıdır:-Sağlıklı beslenmeyi öğrenmeli.
-Karbonhidrat alımını azaltmalı.
-Zeytinyağı gibi sıvı yağlar yemeli.
-Posalı gıdalar (sebze ve meyve) yemeyi alışkanlık haline getirmeli.
-Fazla kiloları vermeli.
-Düzenli egzersiz yapmalı.
-Stresli bir yaşamdan uzak durmalı.
-Sigara içmemeli.
-Düzenli uyumalı.
-Alkol alımını azaltmalı.
-Günde 500 gr’dan fazla et yememeli. Kır-mızı eti haftada bir, balığı iki kez yemeli.
-Kandaki krom, magnezyum, çinko ve manganez seviyelerini ölçtürmeli. Eksikse multivitamin ilaçlarla tamamlamalı.
-Balıkyağı hapıyla Omega 3 desteği almalı.
-Tütsülenmiş ve soslu etler, sucuk, salam,     jambon ve sosis yememeli.
-İçinde nitrat olan suyu içmemeli.
-Bebekleri en az altı ay emzirmeli ve daha önce inek sütü içirmemeli.
-D vitamini eksikliği varsa tedavi olmalı.
-Margarin değil zeytinyağı yemeli.
- Televizyonu az seyretmeli.

 Şeker hastalığı gelişimini önlemek ve beslenmede alınacak önlemler şunlardır:
-Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği veya çavdar ekmeği tercih etmeli.
-Her gün 4- 5 tane ceviz veya badem yemeli.
-Nişastalı gıdaları tüketmeli.
-Pirinç pilavı yerine bulgur pilavı veya kepekli pirinç pilavı seçmeli.
-Renkli sebze ve meyveleri bol yemeli.
-Yağsız süt, yoğurt ve peynir tüketmeli.
-Kızartma yerine buharda, fırında veya ızgarada yemek pişirmeli.
-Tatlı yerine meyve tüketmeli.
-Kolalı içecekler yerine su içmeli.
-Kahve çay yerine adaçayı ve ıhlamur içmeli.
-Haftada bir defa kırmızı et, diğer günler balık veya hindi ile tavuk eti tercih etmeli.
-Öğünlerde bol salata yemeli.
-Kuru baklagilleri sık tüketmeli.
-Sakatattan uzak durmalı.
-Etli yemeklere yağ koymamalı.
-Yemeklere daha az tuz serpmeli.

NEDEN KİLO ALIRIZ?

Şişmanlama konusunda çevresel etkenlerin rolü vardır. Bu nedenle kilo alımının artmasına ve kalori harcanmasının azalmasına neden olan faktörleri tanımak, doğru beslenme alışkanlıkları kazanmamıza yardımcı olur

Normal kiloda kalmak için yakabildiğimiz kadar gıda almamız gerekir. Eğer yakabileceğimizden daha fazla gıda alırsak, fazla kaloriler vücudumuzda yağ olarak birikir ve kilo sorunu ortaya çıkar. Alınan karbonhidratlar vücutta sadece glikojen olarak depolanır ki bunun miktarı 300- 500 gram kadardır. Vücudumuza devamlı ihtiyacımızdan fazla karbonhidrat alırsak bunlar yağa dönüşerek depolanır ve kilo alırız. Obezitenin giderek salgın halini almasında, kolay yaşam biçimi nedeniyle hareketliliğin azalması, fazla kalori alımı ve fast-food türü yeme alışkanlıklarının artması önemli rol oynar.

 

Hangi Olaylar Kilo Almamıza Neden  Olmaktadır?

Erişkin yaşlarda kilo almaya veya obeziteye neden olan başlıca faktörler hareketsizlik ve aşırı beslenmedir. Bunun dışında yaşın ilerlemesiyle de kilo almaya başlarız.
Tiroid bezi yetmezliği (hipotiroid), insülin direnci, reaktif hipoglisemi denilen kan şekeri düşüklüğü, böbreküstü bezinin aşırı kortizol üretmesi, yumurtalıklardaki kistler ve hormon bozuklukları da kilo almanın önemli nedenleridir. Evlendikten sonra düzenli yeme döneminin başlaması veya sigarayı bırakınca iştahın artması da kiloyu artıran olaylardır. Az su içmek, aşırı alkol tüketimi, depresyon, bazı psikolojik sorunlar, emeklilik ve gece vardiyasında çalışmak gibi bazı sosyal ve psikolojik nedenler kilo alımında önemli etkenlerdir.

Obeziteyi Tetikleyen Çevresel Etkenler

-Büyük porsiyonlar.
-Yağlı, kalorisi yüksek gıdalar.
-Glisemik indeksi yani kan   şekerini artırıcı etkisi yüksek gıdaların fazlalığı.
-Kolalı içecekler.
-Şeker.
-Fast food türü gıdalar.
-Cips, bisküvi gibi gıdalar.
-Kalsiyum düşüklüğü.
-Gıdalara daha kolay ulaşabilme.
-Gıdaların ucuz olması.
-Seçenek çeşitliliği.
-Stres, üzüntü, sıkıntı.
-Ofis ortamında akşama kadar sandalyede koltukta oturmak.
-Televizyon başında geçen saatlerin artması.
-Bilgisayar bağımlılığı.
-Asansörler, yürüyen merdivenler.
-Az uyuma.

Yapılan araştırmalar son 15 yıldır yenen yemeklerde porsiyonların arttığını gösterdi. Tabakta fazla gıda olunca fazla yenmektedir. Yıllar içinde alınan bu fazla kaloriler obeziteyi tetikler. Glisemik indeksi yüksek gıdaların yenmesinde son yıllarda büyük artış vardır. Ülkemizde beyaz ekmek tüketimi, reçel, börek, çörek, pide yeme alışkanlığı fazladır. Özellikle beyaz ekmek kan şekerini çabuk bozmakta ve insülin direncini artırmaktadır.
Gazoz, kola ve patates cipsi tüketimi de son yıllarda artmıştır. Bu gıdalarda bulunan şeker, fruktoz gibi tatlandırıcılar kilo alınmasına büyük katkısı vardır. Aşırı kilolu kişilerin çoğunda kolalı içeceklerin tüketimini fazladır. Az uyuyan veya  iyi uyumayan kişilerde obezite sık görülür.

Psikolojik Yeme Durumunda Ne Yapmalı?
- Yemek yedikten hemen sonra acıkma oluyorsa tatlı yemeyin, biraz bekleyin. Su için, müzik dinleyin, bir şeyler okuyun.
- Etrafınızda kilo aldırıcı tatlı gıdalar tutmayın.
- Her gün neyi, hangi ruh halinde yediğinizi not edin. Yemeye yönlendiren olayları saptayın.
- Eğer mutlaka yemek yemeniz gerekiyorsa meyve, tam buğday ekmeğiyle yapılmış tost, birkaç çiğ (kavrulmamış) badem veya ceviz, kuru erik, salatalık, yoğurt, müsli yiyin.
- Az ve sık yiyin. Karbonhidratlardan uzak durun. Üç ana öğün ve üç ara öğünde beslenin.
- Dışarı çıkın, yürüyüş yapın.


STRES VE ŞİŞMANLAMA

Stres, kilo almanın en önemli nedenlerindendir. Hormonlarda bozukluk yaparak kilo alınmasına sebep olur. Strese bağlı fazla atıştırmalar varsa şunları deneyebilirsiniz:
 -Yürüyüş yapın, merdiven inin-çıkın. Spor stresi azaltır.
 -İyi uyuyun. Uykusuzluk stresi ve atıştırmaları artırır.
- Çay, kahve ve alkolden uzak durun. Dengeli beslenin.
-Derin nefes alma egzersizleri deneyin. Müzik dinleyin.
 - Evde veya işyerinde devamlı kapalı yerde kalmayın. Dışarı çıkmaya çalışın. Bahçe varsa bahçe işleriyle uğraşın.

ŞİŞMANLIĞA NEDEN OLAN YANLIŞ YEME DAVRANIŞLARI

Kilo almada yanlış yeme alışkanlıklarının önemli yeri var. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
-Hızlı yemek yemek, büyük lokmalar halinde yemek, az çiğnemek ve sofrada çatalı-kaşığı elinden hiç bırakmamak.
-Öğün atlamak, öğün aralarında devamlı atıştırmak.
-Televizyon seyrederken, kitap veya gazete okurken yemek.
-Üzüntülü ve sıkıntılı durumda soluğu buzdolabının önünde almak
-Düzensiz ve fazla beslenmek.
-Ziyafet ve davetlere sık katılmak, tatlı ve şeker ikramlarını reddetmemek.
-Akşam yemeğinden sonra, yatıncaya kadar bir şeyler yemeyi sürdürmek.
-Az su içmek.
-Akşam eve gelince yemeğe kadar abur-cubur atıştırmak. 

Prof. Dr. Metin Özata'nın 'Naturel Zayıflama' kitabı hakkında ayrıntılı bilgi için lütfen tıklayınız...

Milliyet Cadde



Bu haber 3,478 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,572 µs