En Sıcak Konular

Türk halkı zehirli sebzeyi nasıl yedi?

22 Mart 2010 10:27 tsi
Türk halkı zehirli sebzeyi nasıl yedi? Rusya ve Avrupa ülkelerinin iade ettiği zehirli meyve ve sebzeler Türk halkına yedirilmiş!

Zehirli meyve ve sebze Türkiye'ye yedirilmiş  
  
 
  
  
Rusya Veterinerlik ve Bitki Karantina Federal Servisi Toprak Denetleme Dairesi Başkanı Vilademir Popovich, ilaç kalıntısı olduğu için kendi ülkesine girmesine izin vermediği yaş sebze ve meyvenin Türk insanına yedirildiğini söyledi. 

Popovich, 2008'de bir dizi ziyaret için Türkiye'ye geldiğini, üretici ve ihracatçılara, "Bizim kabul etmediğimiz ürünleri ne yapıyorsunuz?" diye sorduğunu, karşılığında, "Avrupa'ya gönderiyoruz, onlar da kabul etmezse kendimiz yiyoruz." cevabını aldığını dile getirdi.

Popovich, 2008'de bir dizi ziyaret için Türkiye'ye geldiğini, üretici ve ihracatçılara, "Bizim kabul etmediğimiz ürünleri ne yapıyorsunuz?" diye sorduğunu, karşılığında, "Avrupa'ya gönderiyoruz, onlar da kabul etmezse kendimiz yiyoruz." cevabını aldığını dile getirdi.

Türkiye'de yaş sebze meyve sektöründeki tek fuar olan 'Fresh Antalya 4. Uluslararası Meyve, Sebze, Lojistik ve Teknolojileri Fuarı' kapsamında 'Meyve-Sebze Günleri Semineri' düzenlendi. Seminerin, "Rusya'ya Bitkisel Ürün İhracatında Rusya Federasyonu'nun Beklentileri' konulu oturumuna Vilademir Popovich de katıldı. 2005 yılından bu yana domates başta olmak üzere Türk ürünlerine Rusya kapısını kapatan kurumun başında bulunan Popovich, konuşmasında ilginç bir konuya değindi.

Türkiye'den giden yaş meyve ve sebzelerde ilaç kalıntısı olduğu için ülkelerine kabul etmediklerini ifade eden Popovich, "2008 yılında Türkiye'ye geldiğimde, sordum. Eğer meyve sebzeniz Rusya normlarına uymuyorsa ne yapıyorsunuz? Bunları Avrupa'ya gönderiyoruz, orada denetleme daha az. Peki, Avrupa normlarına da uymuyorsa ne yapıyorsunuz? Biraz kendimiz yiyoruz. Peki, sizin Türk mevzuatına uymuyorsa ne yapıyorsunuz? O zaman Gürcistan'a gönderiyoruz. Orada hiç norm yok zaten." cevabını aldığını anlattı.

Rusya'nın, 2006 yılında kendi mevzuatını uygulamayarak denetimlere başladığında, bunun şok etkisi yaptığına yer veren Popovich, "İlk aşamada korkunç bir resimle karşılaştık. Her yapılan denetimde yüzde 10'a yakın üründe ciddi kalıntılar tespit ediliyordu. Bu kalıntılar, normların kat ve kat üzerindeydi. Türkiye'nin bu konuya dikkatini çekebilmek için ciddi bir sınırlama getirmek zorunda kaldık. Üzüm, patates, patlıcan, limon ve nara yasak getirdik. Sonra ilişkiler normale döndü." dedi.

Rusya'nın bu hareketinden sonra iki ülke arasında 2008'de bir memorandum imzalanarak sorunun çözümü için devlet tarafından önlemler alınmaya başlandığını anlatan Popovich, "Geçen yıl 4 bin 300 tonluk kalıntı fazlası olan ürün tespit ettik. Tüm dünyadan getirilen ürünlerin yüzde 16'sı anlamına geliyor bu rakam. Ama durumun kötüye gittiğini söyleyemem. Çünkü genel ihracat artıyor. Orantısal olarak bakıldığı zaman, kalıntılı ürün hacminde bir azalma var. Yapılan çalışmalar 2010-2011 yılında kesin sonucunu verecektir. Biz sınırlayıcı önlemler almıyoruz bu nedenle. Çünkü Türkiye durumu düzeltmek için elinden geleni yapıyor." diye konuştu.

Salonda bulunan ihracatçıların gülerek dinlediği bu sözlerin ardından oturumu yöneten Antalya Tarım İl Müdürü Bedrullah Erçin'in, Popovich'in konuşmasını tamamlamasının ardından, "Bizi bizden iyi tanıyor. Yapacak hile, kaçacak yerimiz kalmadı." ifadesini kullanması dikkat çekti.

"RUSYA'NIN YASAK KARARI SİYASİ DEĞİL"

Ülkesi ile Türkiye arasında ilaç kalıntısı yüzünden 2006'dan itibaren sorun yaşanmaya başlanınca, bazı çevrelerin Rusya'nın siyasi davrandığı yönündeki ifadelerinin 'dedikodu' olduğunu dile getiren Popovich, son 4 yılda Türkiye'den yaptıkları ithalatın 3,5 kat arttığını söyledi.

Popovich, iddiasını şu sözlerle kanıtladı: "2005'te Rusya Federasyonu'na Türkiye'den gönderilen toplam bitkisel ürün hacmi 394 bin ton olarak gerçekleşmiştir. 2008-2009 yıllarında bu rakam 900 bin tona çıkmıştır. En önemli ürün olan domates 2005'de 103 bin ton, 2008'de 275 bin ton, 2009'un ilk 6 ayında 264 bin ton olarak gerçekleşmiş. 2005'te 180 bin ton olan meyveler, 2008'de 230 bin tona çıkmıştır. Üzümde 75 bin tondan başlamıştık. 2008'de 245 bin tonluk bir hacme yaklaştık. Göstergeler, kabuklularda 2005'te 2 bin 500 tondan 13-14 bin tona çıkıldığını gösteriyor." Popovich, 2009'da Rusya'dan Türkiye'ye 2,6 milyon ton tahıl sevkiyatı yapıldığını, bunun 2 milyon tonunun buğday olduğunu da sözlerine ekledi.

"BAZI ÜRÜNLERDE KARANTİNA YÜZDE 10'A İNDİ"

Seminere katılan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Arslan da Rusya Federasyonu ile dün İstanbul'da karantina oranlarının düşürülmesine ilişkin bir anlaşma imzaladıklarını söyledi.

Arslan, seminer sonunda gazetecilerin konu hakkındaki sorusu üzerine, Rusya ile ilk sıkıntının yaşandığı 2005 yılından bu yana aldıkları önlemlerin fayda vermeye başladığını anlatarak, "Netice itibariyle gönderdiğimiz ürünlerde artık eskisi gibi karantina problemi yaşamıyoruz. Çok fazla yaşamadığımız için de şöyle bir karşılıklı anlaşmaya vardık. Dedik ki biz şu ürünlerde yüzde 100 karantina kontrolü yapıyorduk sınırlarda, bunu yüzde 10'a indirelim. Çünkü, bu ürünlerde iki ülke kendi arasında herhangi bir problem yaşamıyor. Yaşamadığımız için de bizim bu kadar zamanı, bu kadar emeği yüzde 100 kontrollerde sarf etmemiz doğru değil. O nedenle de böyle bir indirime gidiyoruz." dedi.

Arslan, önemli ihraç kalemlerinden domatesi kapsamayan kararın Türkiye'den gönderilen üzüm ile kabak ve benzeri yeşil yapraklı 7 ürünü kapsadığı bilgisini verdi. Karar, Rusya'dan ithal edilen buğday ve 5 ürünü kapsayacak. Arslan, şöyle dedi: "Bu başlangıç. Domateste ve diğer önemli ihracat kalemlerimiz de her birinde belirli mesafe aldıktan sonra, onlarda da karantina kontrolünü azaltacağız."

Habertaraf



Bu haber 1,562 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,304 µs