En Sıcak Konular

Endüstriyel tarımla nereye?

11 Mart 2010 09:59 tsi
Endüstriyel tarımla nereye? Günümüzde birçok kişi, endüstriyel tarımın küçük ve orta ölçekli işletmeler şekkinde yapılan çiftçilikten daha üstün olduğunu sanıyor. Durum böyle mi? Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI yazıyor...

Küresel Kapitalizmin hizmetinde endüstriyel tarımla nereye?


Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
mustafa.kaymakci@ege.edu.tr


Küresel kapitalizmin hizmetinde endüstriyel tarım, zengin kuzey ülkelerinde olduğu kadar çevre ülkelerinde de egemen bir tarım sistemi olma doğrultusunda yol alıyor. Endüstriyel tarımın getirdiklerinden çok, olumsuzlukları konusunda kitlelerde yeterli bilginin olmadığı gözlemleniyor. Günümüzde birçok kişi, endüstriyel tarımın küçük ve orta ölçekli işletmeler şekkinde yapılan çiftçilikten daha üstün olduğunu sanıyor. Durum böyle mi?

ENDÜSTRİYEL TARIM DOĞAYI YOK EDİYOR
• Büyük ölçekli endüstriyel tarım, tek çeşide ya da ırka (monokültürel) dayanan tarımı ortaya çıkarmış bulunuyor. Ancak monokültür tarım da biyoçeşitliliği (bitki ya da hayvan çeşitliliği) yok ediyor. Bu durum ise iklim değişikliliğini yaratıyor, toprağın yapısal özelliklerini bozuyor.
• Endüstriyel tarım, kimyasal gübre için doğal kaynakları (örneğin petrol, fosfor, potasyum ve kalsiyum gibi) onları yeniden üretilebileceğinden daha hızlı bir şekilde tüketiyor. Yoğun tarımsal ilaca da gereksinme duyuluyor. Büyük ölçekli hayvancılık işletmeleri de aşırı gübre, idrar ve karbon salınımı yaratıyor. Sonuçta, büyük ölçekli işletmelerin atıkları çevreyi, toprağı, suyu ve havayı kirletiyor.
• Endüstriyel tarım, tekelci şirketlerin ürettiği tohum (hibrit ya da transgenik tohum gibi) ve damızlıkların her yerde kullanımını dayatıyor. Bu durum da yine biyoçeşitliliği ortadan kaldırıyor. Biyoçeşitliliğin yok olması, ortaya çıkabilecek salgın hastalıklar karşısında doğanın bütünüyle yok olmasına neden olabilecektir.
• Büyük ölçekli tarımsal alanların işlenmesi de erozyonu da körüklüyor.
• Endüstriyel tarım, bitkisel yakıt üretimini de gündeme getiriyor. Bitkisel yakıt üretimi, kimyasal gübre kullanımının artmasına yol açtığı gibi, küresel ısınmayı da engelleyemiyor.


ENDÜSTRİYEL TARIM İNSAN SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR
• Endüstriyel tarım doğayı tahrip ederken insan sağlığını da tehdit ediyor;
• Yoğun girdi kullanımı, insan sağlığına verecek kirletilmiş gıda üretimine yol açıyor.
• Endüstriyel tarımla elde edilen ürünlerin besin değerleri, köylü tarımcılığıyla üretilen ürünlere göre daha düşük. Bunun yanında lezzetleri ve aromatik özellikleri de arzu edilen düzeyde değil.

ENDÜSTRİYEL TARIM SOSYAL AÇIDAN YIKIMLAR YARATIYOR
• Endüstriyel tarım, büyük ölçüde makineli tarımı gerektirdiği için kırsal kesimde işgücünün kaybı yaratıyor, dolayısıyla büyük kentlerde yoksul semtler oluşturmakta. Ancak, bunlar için sanayi ve hizmet sektöründe yeterince iş olmadığı için toplumsal eşitsizlik ve sorunlar ortaya çıkmakta.
• Büyük sermaye tarafından gerçekleştirilen endüstriyel tarım, salt toprakları değil, su kaynaklarını (nehirler, göller, yeraltı suları gibi) denetim altına almakta. Bu durum ise su kaynaklarının düşük gelirli kesimler tarafından kullanımını, hatta suya erişimini kısıtlanmakta.

ENDÜSTRİYEL TARIM, EMPERYALİZMİN HİZMETİNDE
• Endüstriyel tarım, çok uluslu şirketlerin daha çok toprak satın alınmasına neden oluyor. Denetimsiz ve büyük toprak alımları, emperyal ülkelerin egemenliğinin pekişmesine yarıyor.


• Endüstriyel tarım, çevre ülkelerini hammadde ithalatçısı duruma getiriyor. Örneğin bugün Türkiye, yem, gübre, tarımsal ilaç vb üretiminde, dışa tam bağımlı. Bir yandan da üretim desenini kendi istediği doğrultuda şekillendiriyor. Ortaya çıkan bu durum, gelişmekte olan ülkelerin ulusal kalkınma politikalarını dumura uğratıyor. Endüstriyel tarım, aynı zamanda zengin kuzey ülkelerinde de eşitsizliği ve göçü yaratıyor.


• Endüstriyel tarım,  çiftçilerin gelirlerinin çoğunun girdi denetimini ellerinde bulunduran tekelci şirketlere aktarılmasına neden oluyor. Aynı zamanda bağımlılığı pekiştiriyor.


• Endüstriyel tarımı, tarım şirketleri aracılığıyla finans sektörü ile işbirliği içinde büyük mağaza zincirlerinde egemenlik yaratıyor, küçük esnafı yok ediyor. Bu durum girdi emperyalizmin bir boyutu olarak ortaya çıkıyor.


Özetle, endüstriyel ya da kapitalist tarım, doğayı yok ediyor, insanlığı emperyalizmin güdümüne sokuyor. Bütün bunlar sosyal açıdan yıkımı gündeme getiriyor. Dünya’da geçimini doğrudan tarımdan sağlayan 3 milyar köylü olduğu belirtiliyor. Bunların toprakları kapitalistler tarafından elinden alındığında milyarlarca insan ne yapacak, ne olacak? Küresel kapitalizm, bunların cevabını veriyor mu?



Bu haber 1,547 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,992 µs