akla zarar!' | " /> akla zarar!' | "/>

En Sıcak Konular

'DHA’lı gıdalar akla zarar!'

12 Ocak 2010 17:19 tsi
'DHA’lı gıdalar akla zarar!' Uzmanlar "aklın gıdası" olarak katkı sağladığı savunulan gıdalar yardımıyla çocuklarının cin gibi olmasını bekleyen anneleri uyarıyor: "Cin gibi çocuklar beklerken, karşımıza hiperaktif, obez, otistik, depresif çocuklar çıkabilir."

Reklamlara Bakılırsa Beyni Çalıştıran, Zekanın Performansını Arttıran Ürünlerin Faydaları Saymakla Bitmiyor. Peki Ya Gerçekler?

Uzmanlar, çoğunlukla çocuklara yönelik hazırlanan ve zekâ arttırıcı olduğu iddia edilen hazır gıdaların faydadan çok zararı olduğunu söylüyor. Peki ya zekâyı parlatmak ve ruh sağlığımızı korumak için ne yapmak, ne tüketmek gerekiyor? İşte doğal beyin mönüsü…

"Bu ürünler akla zarar" diyor Prof. Dr. Ahmet Aydın. Konumuz son zamanlarda reklamlarına sık sık rastladığımız zekâ geliştirdiği iddia edilen hazır yiyecekler. Zekâ gelişimi ebeveynlerde takıntı halini alınca, gıda üreticileri için de yeni bir pazar doğdu: Çocuklara "aklın gıdası" olarak katkı sağladığı savunulan ürünler! Ama uzmanlar bu gıdalar yardımıyla çocuklarının cin gibi olmasını bekleyen anneleri uyarıyor: "Cin gibi çocuklar beklerken, karşımıza hiperaktif, obez, otistik, depresif çocuklar çıkabilir!"
Cerrahpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Ahmet Aydın, reklamlar aracılığıyla zihin ve beden gelişimine büyük katkı sağlayacağı iddia edilen bu tür ürünlere karşı tek başına mücadele verdiğini anlatıyor. "İçeriğinde iyot, demir, Omega-3 olunca sanki o yiyecek çocukları daha akıllı yapacak! Oysa bu tür ürünlerin üçte ikisi şeker. Çocuklar bunları yiye yiye şeker bağımlısı oluyor. Doğal gıdaları, evde hazırlanan besinleri yememeye başlıyor. Bu da birçok başka probleme neden oluyor." (Son bilimsel çalışmalar da hiperaktiviteden depresyona kadar birçok rahatsızlıkta rafine şeker tüketiminin etkili olduğunu gösteriyor. Aktüel okurları konuyla ilgili detayları bir sayı önceki dergimizde yer alan Yenal Bilgici ve Nevra Yaraç Laçinok'un hazırladığı dosyadan hatırlayacaklardır.)

Zekâyı açtığı, çocukları birer küçük Einstein'a çevirdiği ima edilen katkılı çerezlerin faydaları konusunda şüphe taşıyan tek uzman Prof. Dr. Aydın değil. Memorial Hastanesi nöroloji uzmanlarından Dr. Abdullah Özkardeş de bu tür ürünlerin içeriğinin çok spekülatif olduğunu belirtiyor ve ekliyor: "Beyin gelişiminde etkili olan besinleri doğal yollarla almak çok daha faydalıdır."

Aslında uzmanların da vurguladığı gibi bu hazır gıdalarda bulunan Omega 3, DHA, demir gibi maddeler, sağlıklı ve iyi çalışan bir beynin temel kaynakları arasında yer alıyor. Yani, üreticilerin bu maddeleri yaldızlı harflerle parlatıp yanar dönerli animasyonlarla anne babaların gözüne sokması boşuna değil. "Ama bu maddeleri uç uca ekleyerek, içine şekeri de basıp, ürününüzün faydalı olduğunu iddia edemezsiniz" diyor Prof. Dr. Aydın. "İyot zaten tuzda var, Omega-3 soya yağından geliyor, EPA ise içeriğe o kadar az oranda katılmış ki, normal koşullarda takviye olarak hastalarımıza verdiğimiz miktarın onda biri bile değil."

Diğer taraftan Fransız Dergisi Ça M'interresse'in geçen ayki sayısında yer alan "Beyin Diyeti" başlıklı bir makalede, iyi işleyen bir beynin yaklaşık 40 maddeye ihtiyaç duyduğu anlatılıyor. Dr. Abdullah Özkardeş de beyin gelişiminin yüzde 90'ının beş yaşına kadar tamamlandığını ve tüketilen besinlerin hem bu süreçte, hem de sonraki yıllarda akıl ve ruh sağlığımızı korumamız açısından büyük önem taşıdığını belirtiyor. Evet, ruh sağlığımızı da! Çünkü, deyim yerindeyse psikolojimizin balans ayarını yapan; mutlu, asabi hatta âşık olmamızı sağlayan serotonin, dopamin gibi kimyasalların oluşumunda da yine tükettiğimiz gıdalar büyük rol oynuyor. Katkı maddeli hazır gıdalardan ümidi kestiğimize göre, sağlıklı bir beyin ve psikoloji için özellikle hangi gıdaları tüketeceğimize geçelim. Ama önce doğal yolla aldığımız besinlerin beynimizi nasıl çalıştırdığına bir göz atalım.

Beynimizi bir bilgisayar gibi düşünün. 100 milyar nörondan, yani mikro işlemciden oluşan bir bilgi kaynağı. Nöronlara sürekli olarak enerji vermek gerekiyor. Bunu ekmek, hamur işi ya da benzeri glucid içeren şeyler yiyerek yapabiliriz. Nöronların birbirleriyle bağlantısını sağlayan kablolar, besinlerimizden aldığımız maddelerle gelişiyor. Kabloları koruyan kılıfa myelin deniyor ve myelinin yüzde 75'ini yağlar oluşturuyor. Mesajları taşıyan ve amino asitlerden meydana gelen nörotransmitterler (sinir ileticileri) ise vücudumuza giren proteinlerden oluşuyor. Beyin dinlenme sırasında beslenmeyle vücuda giren enerjinin yüzde 20'sini alıyor.

yeniaktüel 



Bu haber 1,266 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,072 µs