Ne gerek var evlenmeye? | " /> Ne gerek var evlenmeye? | "/>

En Sıcak Konular

Ne gerek var evlenmeye?

5 Ocak 2010 11:05 tsi
Ne gerek var evlenmeye? Hayatı köpük olarak yaşamak, kremada oyalanmak insanı olgunlaştırmıyor, sadece tatminsizleştiriyor. Kolay olanı seçmek, zor olandan kaçmak, sorumluluk almadan yaşamak…

Sosyolog Nazlı Özburun'un yazısı...

Kremalı bisküvi

Evlilikler Ve İlişkiler Üzerine…

Kremalı bisküviyi bilirsiniz, iki bisküvi arasına kremanın sürülmesiyle oluşur. Çocukken en çok kremasını sevdiğim için alırdım. Kremasını yiyebilmek için bisküvileri ikiye ayırır, kremasını şöyle bir yalar, sonra sıra bisküvilere gelince de bisküvileri yememek için annemin göremeyeceği köşelere saklardım. Sonra gelsin yeni kremalı bisküvi… Ben büyüdüm, artık kremalı bisküviyi bütün olarak severek yiyebiliyorum. Ama eminim bir yerlerde hala kremalı bisküviyi benim gibi yiyen çocuklar var…
Neyse asıl bahsetmek istediğimiz şey kremalı bisküvinin nasıl yenmesi gerektiği değil elbette. Kim nasıl yemek istiyorsa öyle yesin… Ama bir başka gerçek var ki, bugünün yetişkin insanları ilişkilerinde de böyle davranıyorlar. Çoğu kere kremalı bisküvinin kremasında yaşıyorlar. Yalanacak krema kalmadığında da hoşça kal…

Çevrenizde birbirlerinden hoşlanan gençlere bakın ; önce her şey iyi başlıyor. Karşılıklı bakışmalar, mesajlaşmalar, kafede buluşmalar, sinemaya gitmeler derken daha derin konulara temas etmeler… Bir süre sonra gel bu işin adını koyalım denildiğinde ise işin kreması bitmiş bir taraf için ayrılık vakti gelmiş oluyor çoğu kere…

Sorumluluk almaya yanaşmıyor insanlar. Hep sözlü kalalım, hep flört eldim, böyle iyiyiz işte, ne gerek var evlenmeye… Bağ yok, ad koymak yok, sorumluluk almak yok. Kimin kafası bozulur, kimin canı sıkılırsa elveda… Gelsin yeni ilişkiler… Yeni kremalı bisküviler…

Evliliklerde de durum pek farklı değil. Düğün dernekler... Balayı dönemleri… Evliliğin romantik dönemi bir ömür boyu sürsün, acılar sıkıntılar hiç olmasın, maddi durum hep daha iyiye doğru gitsin isteniyor… “ Evet ne var bunda, tabii böyle olmasını isteyeceğiz! Biz mazoşist miyiz, sadist miyiz” diyebilirsiniz? Ama söylemeye çalıştığım şu: evlilikte hep bahar rüzgarları esmez, ara sıra zor dönemler de olabilir. Ve bu dönemlerde eşlerin karşılıklı işbirliği ile aşılabilir. Ama krema yemeye alışmış bünyeler için bu hiç de kolay olmuyor. Krema bitince kavgalar ve çatışmalar da baş göstermeye başlıyor hemen…

Çocuk sahibi olmak isteyenlerde de durum şöyle bir manzaraya dönüşüyor: çocuk gelmeden önce her şey çok güzel ve heyecanlı. Her ay kontrollere gidiliyor. Aya göre vitaminler, minareler alınıyor. Odalar hazırlanıyor, oyuncaklar, zıbınlar, tulumlar… Sonra bebek geliyor… İlk birkaç ay fena sayılmaz. Ama bebeğin gaz sancıları sonrasındaki kronik ağlamalar derken işin krema kısmı bitirilmiş bisküvi kısmı gelmiş oluyor. Anne-baba olmaktan sıkılıp çocuğu dadılara, babaannelere, anneannelere paslayıp, hayata kalınan yerden devam etmek… Eğer zamanı ileriye sarabilsek, büyük bir heyecanla beklenen bebeğin sonrasında başına gelenleri görebilsek ne olurdu acaba? Hatta yıllar sonra o bebeğin büyüyüp okula gittiğinde, birçok anne babanın çocuğunun hangi sınıfta okuduğunu bilmediğini, en yakın arkadaşının adını asla sormadığını görsek şaşırıp kalırdık…

Hayatı köpük olarak yaşamak, kremada oyalanmak insanı olgunlaştırmıyor, sadece tatminsizleştiriyor. Kolay olanı seçmek, zor olandan kaçmak, sorumluluk almadan yaşamak…Canımız sıkılınca kaçmak; olmadı başka bir yerde, başka biriyle yeniden denemek yoruyor…

Hayatı iyi günde, kötü günde omuzlamayı göze alabiliyorsanız, insan olabiliyorsunuz. Aksi durumda hep çocuk kalmak söz konusu. Çocuklar tatlıdır ama büyüdüğü halde ısrarla büyümeye direnmek, tatlı olmadığı gibi iticidir de. Herkes kendi yükünü taşır ve taşımalıdır!

Hayatı sadece güzellikler sunarken değil, “sorumluluğu kabullenme ve rıza” makamında yaşamakla insanlaşıyoruz. Hoşumuza giden şeylerde memnun olmak, gitmeyenlerde hayata küsmek ve hep krema beklemek arasında çok ciddi farklar var diye düşünüyorum. Deneyen bilir bisküvide ayrıca güzeldir…

Samanyoluhaber



Bu haber 2,200 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,714 µs