neden kanser oluyor? | " /> neden kanser oluyor? | "/>

En Sıcak Konular

Çocuk ve kadınlar neden kanser oluyor?

4 Ocak 2010 14:01 tsi
Çocuk ve kadınlar neden kanser oluyor? "Menopoz öncesi rutin mamografiden kaynaklanan radyasyon, Hiroşima ve Nagazaki'de atom bombasının atıldığı yerde bulunan kadınların maruz kaldığı doza ulaşmaktadır."


"Son dönemde kanser görülme oranları salgın boyutlarına ulaşmıştır, şu an hemen hemen her iki erkekten biri ve her üç kadından biri, hatta daha fazlası hayatları boyunca kansere yakalanmaktadır. Daha tedirgin edici olan ise bu çok yüksek kanser oranlarının daha da artacağının ve 2050'de mevcut yüksek kanser görülme oranlarının iki katına çıkacağının kabul edilmesidir."

"Üstelik teşhis edildiğinde, çocukların hastalığın daha ileri safhasında olmaları ihtimali yetişkinlere göre daha yüksek olmaktadır. Teşhis edilenlerin yüzde 80'inde hastalık vücudun diğer yerlerine de yayılmış oluyor. Hangi yaştaki çocuklara kanser teşhisi konduğunu biliyor musunuz? En çok 6 yaşındaki çocuklara kanser teşhisi konmaktadır. Daha da kötüsü kanser teşhisi konulan çocukların sayısı her yıl dramatik bir şekilde artmaktadır."

"Süt ve etteki yağın tüketilmesiyle bazı kanserler arasında güçlü ilişkiler bulunabilir. Ama bu, etin ve sütün çok çeşitli endüstriyel, kimyasal ve petrokimyasal kanserojenlerle fazlasıyla kirlenmiş olduğu gerçeğinin bir yansımasıdır."

Bu arada menopoz-öncesi mamografinin pek işe yaramadığı gibi yüksek doz radyasyon da dahil olmak üzere bir dizi nedenden ötürü tehlikeli olduğunu gösteren mükemmel verilere sahibiz; menopoz-öncesi bir kadının iki memesinin filmi, bir göğüs röntgenin dozundan 500 misli kadar daha fazladır. Eğer menopoz-öncesi bir kadın on yıl boyunca her yıl mamografi olursa radyasyon dozajı on radı bulur; rad, 'soğurulan radyasyon dozudur' ve bir radyasyona maruz kalma ölçüsüdür. Yani, menopoz-öncesi rutin mamografiden kaynaklanan radyasyon, Hiroşima ve Nagazaki'de atom bombasının atıldığı yerde bulunan kadınların maruz kaldığı doza ulaşmaktadır."

ÇOCUK KANSERLERİNDEKİ ACIMASIZ ARTIŞ HAKKINDAKİ ÜZÜCÜ GERÇEK

Çocuklarının güvenliği sözkonusu olduğunda Amerikalı anne babalar dünyanın en dikkatli anne-babalarındandır. Bisikletleriyle gezintiye çıkmalarından önce koruyucu başlıklarını ve dizliklerini giydiririz. Elektrik prizlerine plastik kapaklar takarız ve arabadaki emniyet sandalyesinin sağlam bir şekilde yerleştirilip yerleştirilmediğini kontrol bderiz, yeni yürümeye başladıklarında düşmesinler diye arkalarından tutarız. Okula gitmeye başladıklarında çocuklarımıza tanımadıkları insanlarla konuşmamasını, kötü niyetli yabancılara kendilerini elletmemeleri ve 911'i nasıl arayacaklarını öğretiriz.
Ama iş çocukları büyük ihtimalle öldüren bir hastalığı önlemeye sidiğinde ne yapacağını bilmeyen bir görüntü sergileriz. Şu an yılda, 5 yaşın altındaki 9.000 çocuk kansere yakalanmakta ve 1.500'i de bu nedenle ölmektedir.

Üstelik teşhis edildiğinde, çocukların hastalığın daha ileri safhasında olmaları ihtimali yetişkinlere göre daha yüksek olmaktadır. Teşhis edilenlerin yüzde 80'inde hastalık vücudun diğer yerlerine de yayılmış oluyor. Hangi yaştaki çocuklara kanser teşhisi konduğunu biliyor musunuz? Kanser teşhisi konulanların medyan yaşı 6'dır. Daha da kötüsü kanser teşhisi konulan çocukların sayısı her yıl dramatik bir şekilde artmaktadır. 1975 ile 2000 arasında çocuk kanserleri yüzde 32 artarak, Afrikalı-Amerikalılarda bu oran yüzde 36'dır. Çocuklar için en büyük sağlık tehlikesi haline gelmiştir, çocuk ölümlerinde ise kazalardan sonra ikinci nedendir. Spesifik olarak ise akut lenfositik çocuk lösemisi yüzde 57; beyin kanseri yüzde 50; böbrek kanseri yüzde 48 ve kemik kanseri ise yüzde 29 artmıştır.

Ne yazık ki bu kanserlerin bir çoğuna meydan vermemek mümkündü. Ama anne-babalar çocuklarımızın hayat alanlarına nüfuz etmiş olan çeşitli kanser yapıcı etkiler hakkında, örneğin vücutlarına çektikleri kirlenmiş içme suyu, oyun alanlanlarındaki kimyasallarla korunan ağaç takımlar, reçeteyle satılan pediyatrik ilaçlar ve Karabaşın boynundaki pire tasması hakkında gerekli bilgilere sahip değiller. Ve daha da kötüsü, anne-babalar çocuklarının bu tehlikeli maruziyetlerden korunmalarına nasıl yardım edecekleri konusunda karanlıkta bırakılıyorlar.

Neden? Çünkü federal Ulusal Kanser Enstitüsü ve kâr amacı gütmeyen Amerikan Kanser Derneği, çocuklarda kansere neden olabilen veya daha sonraki hayatlarında kansere yol açan sayısız tüketici ürünü ve diğer yaygın maruziyetler konusunda halkı hiçbir zaman uyarmamışlardır. Çocuk kanserlerinin görülme oranının yirmi yıldan fazladır muntazaman artmakta olduğu konusunda da halkı uyarmayı ihmal etmişlerdir. Halkın, çocuk kanserlerini cenin, bebek ve çocukların maruz kaldıkları kanserojenlerle ilişkilendiren güçlü saygın bir bilimin olduğunu bilme konusunda yadsınamaz hakları vardır. Kaçınılabilir olan bu maruz kalmalar dörde ayrılır: çevresel (ör. içme suyundaki ve bebe yiyeceklerindeki pestisitler ve şehir ve okulun ilaçlanması); mesleki (ör. annenin hamilelikte iş yerinde kanserojenlere maruz kalması); ev içindeki (ör. nitritle muhafaza edilen hot dog'lar, evde ve çimenlerde pestisit ve kanserojen katkı maddeleri ihtiva eden şampuanlar ve losyonların kullanımı); ve tıbbi (ör. dikkat eksikliği rahatsızlıklarında reçete edilen Ritalin ilacı).

Aleyhteki sağlam delillere rağmen ACS yiyeceklerdeki pestisitlere, tehlikeli atık yerlerine ve nükleer santrallerin yaydığı radyasyona maruz kalmaları 'ihmal edilebilir' sayıp görmezden gelmektedir. ACS'nin 2003 "Kanser Gerçekleri & Rakamları" yayınının çocuk kanserleri bölümünde herhangi bir nedenden bahsedilmemektedir.

NCI da aynı başını kuma gömme yaklaşımını benimsemiştir. Federal örgüt kararlı bir şekilde, "çocuk kanserlerinin nedenlerinin genellikle bilinmediğini' iddia etmiştir. Ama gerçek hiç de öyle değil.

NCI ve ACS'nin kanserojenlere maruziyetden doğan riskleri halka bildirmeyi ihmal etmesi bu maruz kalmaların düzenlemeye tabi tutulmasının ihmal edilmesiyle sonuçlanmıştır. Örneğin, Çevre Koruma Kruluşu Bilimsel Danışma Kurulu şimdi 'kanserojenlere erken yaşlarda maruz kalma' risklerini düzenleme altına almak için yeni ilkeler getirmektedir. Bununla birlikte EPA, Gıda ve İlaç İdaresi ve diğer düzenleme kuruluşlarının yetkisi dahilindeki alâkası olmayan sayısız kanserojenlere maruz kalmalardan başka yalnızca hava ve sudaki tekil kanserojenlerin izole edilmiş risklerini dikkate almaktadır, halbuki bunların çoklu ve kümülatif etkilerini değerlendirmesi gerekmektedir.

Ölçüleri küçük, vücut ağırlıkları az ve metabolizmaları daha hızlı olduğu için çocuklar, bebekler ve daha fazla da ceninler, kanserojonik ve toksik etkilere yetişkinlerden daha çok açıktırlar.Bush yönetiminde, EPA'nın çocuk sağlığı programları federal harcamaları utanç verici şekilde ciddi bir oranda, %10 azaltılmıştır.

Araştırmaların olmayışı ve halka bilgi verilmemesi kaynak yoklunğundan değil dengesiz ulusal politikalardan kaynaklanmaktadır. 1971'de NCI'yı kanserin nedenleri ve önlenmesi hakkında araştırma yapmak ve halkı bilgilendirmekle görevlendiren Ulusal Kanser Yasa-sı'nın çıkarılmasından bu yana NCI'nın bütçesi $220 milyon dolardan $4.6 milyar dolara çıkmıştır. Paradoksal bir şekilde NCI'nın bütçesi artarken, sigarayla-ilgisi olmayan yetişkin kanserlerinin yanısıra çocuk kanserlerinin görülme oranı da artmıştır. Buna rağmen NCI $4.6 milyar dolarlık bütçesinin yüzde 4'ünden azını kanserin kaçınılabilir nedenleri hakkındaki araştırmalara ve halkı bu konuda bilgilendirmeye ayırmaktadır. ACS ise halktan aldığı $800 milyon dplarlık desteğin (buna hükümet yardımları ve $1 milyar dolarlık varlıklarının getirilen dahil değildir) yüzde 1'inden azını çevresel ve diğer nedenlere harcamaktadır. NCI ve ACS fonlarının büyük bölümü kanserin görüntülenmesi, teşhisi ve tedavisine (bunların değerli uğraşlar olduğu aşikardır) ayrılmıştır. Önleme ve halkın eğitilmesine daha eşit pay ayrılmaya başlandığında bunlar daha az önemli hale geleceklerdir.

Anne-babalar çok az bildikleri ya da hiçbir şey bilmedikleri tehlikelerden çocuklarını koruyamazlar. Açıktır ki, çoktan beridir bu konuda açık tartışmaların yapılması ve Kongre'nin ulusal kanser politikasını gözetim altına alması gerekmektedir.

Bu makale, 17 Haziran 2003 tarihli Chicago Tribüne gazetesinde yayınlanmıştır. "   Dr. Çjuentin D. Young, Chicago'daki Sağlık ve Tıp Politikası Araştırma Grubu'nun başkanıdır, Cancer Prevention Coalition ise direktörlüğünü yürütmektedir.

Kaynak: Kanser Önlenebilir Bir Hastalıktır/ Prof. Dr. Samuel S. Epstein.

www.iyilikguzellik.com özel


 



Bu haber 2,360 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,739 µs