çoktan girdi! | " /> çoktan girdi! | "/>

En Sıcak Konular

AB Türkiye'ye çoktan girdi!

9 Aralık 2009 10:30 tsi
AB Türkiye'ye çoktan girdi! Avrupa birliği; Halkların mı, yoksa şirketlerin mi çıkar örgütü?

Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı'nın yazısı...

Avrupa Birliği Halkın mı Şirketlerin mi?

Önce bir sevindirici (!) haber verelim, geçtiğimiz Kasım 2009 son günlerinde Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu’nun Türk Kamuoyuna bir müjdesi Gazete ve TV ekranlarında yayınlandı;”En geç 2023 yılı sonuna kadar, Avrupa Birliği (AB), Türkiye’yi Tam Üye Olarak Kabul Edecek”

 Hep birlikte sevince boğulduk. İş ve aş sorunumuz çözülecek diye. Çünkü yıllardan beri Türk Kamuoyunun beyni bu şekilde yıkandı, yıkanmaya devam ediyor.

 Türkiye AB’ ye alınacak mı yada girecek mi tartışması yapılırken AB, Türkiye’ye çoktan girmiş durumda. Bunu biraz açalım.

AB, Türkiye’ye çoktan girmiş durumda

 Erol Manisalı Hoca’ya göre “AB açısından Türkiye bugün hiçbir yetkisi olmayan, ama yükümlülükler altına sokulmuş bir ülke durumundadır.AB’nin dışında ve hiçbir karar mekanizmasında yoktur… (Buna karşılık) Türkiye’nin AB dışı dünya ile ticari ilişkileri tamamen AB ipoteği altındadır. AB ile ilişkiler, iş çevrelerimizin ve sanayicilerimizin haksız rekabetle yüzyüze gelmelerine yol açtı. Haksız rekabet, AB dışı ülkelerle ilişkilerimizde ithalat ve ihracatta farklı gümrük uygulamaları sonucu ortaya çıkmaktadır”.

 Manisalı Hoca haklıdır. Bunun nedeni, Türkiye’nin AB üyesi olmadığı halde 6 Mart 1995’de imzalanan Gümrük Birliği belgesi ile ticari olarak Birliğin tek yanlı denetimi aldığı sokulmasıdır.Bir başka deyişle Türkiye AB, ve AB dışındaki ülkelerle ticari ilişkilerinde, Brüksel’de belirlenen kararlara uymak zorunda kalmıştır.

 Görülen köy klavuz istemiyor. AB, Türkiye’ye girmiş durumdadır. Sanayimiz, tarımımız, iç ve dış ticaretimiz, kısaca ekonomimiz Brüksel’de alınan, ancak oluşmasında hiçbir etkimiz olamayan kararlarla yönlendiriliyor.

 Ancak, bu durum Türkiye’nin yararına mı? Olmadığı gözlemleniyor. Nedeni şu?

 AB Antidemokratik Bir Birliktir

 AB, aslında sömürgeci geçmişleri olan ve büyük ekonomilere sahip ülkelerin birlikteliğidir. Brüksel’de alınan kararlar genelde güçlü Avrupalı devletlere ait tekelci şirketlerin çıkarları ve onlara pazar açma doğrultusunda şekillenmektedir. Genişleme, şirketlerin çıkarlarına göre yapılmaktadır. Biraz açıklama yapalım; AB Anayasası 2005 yılında, birçok AB ülkesinde özellikle çalışan kesimlerce rededildi.Ancak bunun yerine Lizbon Anlaşması ikame edildi. Anılan anlaşmaya göre AB Dışişleri Bakanlığı kurulacak. Anlaşmanın üç önemli boyutu var. Bunlardan birincisi; Ekonomi, kamu hizmetleri ve emek piyasasının hangi kurallara göre işleyeceği Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek. Bu politikalar özelleştirmeyi kapsıyor. İkincisi, anlaşma devletlerinin dışişlerinde bağımsız hareket etmelerini engelliyor. Bir başka deyişle, üye devletlerin dış politika, savunma ve güvenlik konularında yetkileri doğrudan AB Dışişleri Bakanlar Kurulu’na devrediliyor. Üçüncüsü ise, Bakanlar Kurulu’nda karar alma sürecinde oybirliği ilkesi bırakılıyor, çoğunluk ilkesi benimseniyor. Bu şu anlama geliyor, üye ülkelerin veto yetkisi kalkıyor.Bir başka deyişle AB, Almanya ve Fransa gibi güçlü ekonomilerini istediği doğrultuda hareket edecek  Sonuçta AB politikalarının, çalışan kesimin ücretlerinin düşmesine ve haklarının geriletilmesine, zengin ve fakirler arasında uçurumun artmasına ve kimi ülkelerde işsizliğin daha da yükselmesine hizmet edeceği söylenebilir.

 Peki Türkiye ve Türkiye tarımı bu politikalardan nasıl etkilendi ve etkilenecek? Bu genel değerlendirmeler ışığında bunların cevaplarını gelecek hafta vermeye çalışacağız.



Bu haber 930 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,414 µs