mutluluktur… | " /> mutluluktur… | "/>

En Sıcak Konular

Kolay sindirim mutluluktur

25 Eylül 2009 11:57 tsi
Kolay sindirim mutluluktur… Haftada yedi gün yirmi dört saat boyunca hiç durmadan çalışan bir makineye ne olur?

Doç. Dr. Sefa Saygılı'nın yazısı... 

Kolay Sindirim Mutluluktur 
 
Bedenimizi hafif ve zihnimizi zinde tutmak istiyorsak, beslenmemizi kolay sindirilecek gıdalarla sağlamalıyız. Diyelim ağır bir yemek, meselâ salçalı tavuk ve pirinç pilâvı ile tatlı, yediğimizde yiyecekleri çiğneyip yutar ve devamını sindirim sistemimize bırakırız. Gerisini düşünmeyiz bile. Ama bu çiğneme ve yutmadan oluşan iki eylem sindirme sürecinin yalnızca başlangıcıdır. Yemekleri bitirdikten saatler sonra bile bedenimiz onları sindirmeyi sürdürür; sonunda yakıt olarak kullanılmayan artıkları dışkı olarak boşaltır. Karmaşık besin bileşimlerini, işlenmiş (rafine) yiyecekleri aşırı miktarlarda tükettiğimizde, midemize kolaylıkla indirdiğimiz bu besinleri sindirmeye çalışırken aşırı zorlanırız.

Çoğumuz sindirimi, hazımsızlık halinde, şişkinlik, gaz, yanma, kabızlık ve dikkatimizi çabucak bedenimizin bu kısmına çevirmemize sebep olan diğer tatsız belirtiler ortaya çıktığında düşünürüz. Midemizde yanma varsa, bir tablet ilaç alır ve sindirim sistemimize uygun olmayan yiyeceklerle beslenmeye yine devam ederiz.  Bu yüzden tek amacı sindirimsizliği ortadan kaldırmak olan dev bir ilaç endüstrisi ortaya çıkmıştır. Halbuki hazımsızlık problemine yol açan sebepleri ortadan kaldırmamız gerekir. Çünkü sistem aşırı yüklenmiştir, esas  çözüm bu yükü hafifletmemizdir.

Beslenmenin temel amacı yürümek, konuşmak, düşünmek, üretmek, parkta çocuklarımızla oynamak, kısacası hayatımızı sürdürmek için bize enerji sağlamaktır. Yiyecekleri sindirmek için de aynı enerjyi kullanırız. Sindirim için ne kadar çok enerji gerekirse, yaşamaya o kadar azı kalacaktır. Sindirim sistemimize ağır gelen yiyecekleri sindirirken çok fazla enerji harcarız; bu yiyeceklere işlenmiş etler ve rafine edilmiş şeker, tuz ve kimyasal yüklü besinler dahildir. Kişi bu yiyecekleri daha az; kolay sindirilen, hayati öz içeren gıdaları daha fazla tükettiğinde, ne kadar canlandığını ve zinde hale geldiğini hayretle fark eder. Yediklerimizi yalnız sindirmekte kullandığımız enerji, hayatın diğer alanlarında yararlanmak üzere açığa çıkmış olur.

Sindirimi kolay besinleri tercih ettiğimizde, yani az yiyerek hafif beslendiğimizde daha enerjik olduğumuzu görürüz. Böylelikle zihnimiz daha açık olur, düşüncemiz ise üreticidir. Fazla yemekten vazgeçtiğimizde böylece zihnimiz berrak ve sade hale gelir.

Sindirim yolunun ağzından yemek borusuna (özofagus), oradan mide ve ince bağırsağa, daha sonra kalın bağırsak ve anüse kadar tamamının uzunluğu dokuz metre civarındadır. Bu uzunluk düşünüldüğünde ağzımıza giren besinlerin bedenimizde uzun zaman kaldığını anlarız.

Ağır yemeklerden, rafine edilmiş ve işlemden geçirilmiş yiyeceklerden oluşan beslenme düzeni ve yeme düşkünlüğü bir de hareketsiz yaşama şekliyle bir araya geldiğinde sindirim sistemimiz yirmi dört saat kesintisiz çalışmaya zorlanır. Haftada yedi gün yirmi dört saat boyunca hiç durmadan çalışan bir makineye ne olur? Aşırı yükten teklemeye başlar ve giderek bozulur. Aynı şey bedenimiz için de geçerlidir: Hücre yapısını tamir edip sağlığını koruyabilmesi için çok çalışmayı gerektiren sindirim faaliyetine ara verip dinlenme imkânı bulması gerekir. En doğrusu sindirime günde on iki saat ara vermektir. Buna göre, meselâ sabah sekizde kahvaltı ediyorsak, akşam sekizden sonra bir şey yemememiz gerekir.

Devamlı işlenmiş yiyeceklerden, rafine edilmiş unlu mamullerden, et, süt ürünleri ve şekerden oluşan bir beslenme düzenine sahipsek, bu yediklerimizden yapışkan bir tabaka oluşup bağırsak duvarını kaplayabilir. Bu fazlalık, besin maddelerinin emilimini ve düzenli boşaltımı engeller. Düzenli boşaltım (günde bir veya iki defa) olmazsa, artık maddeler sindirim sistemimizde kalıp önemli bir toksik (zehirli) etki oluşturur. Sindirim sistemimize böyle aşırı yüklenirsek kendimizi rahatsız ve uyuşuk hissederiz; adeta hayat enerjisinin akışı kesilir. Mide bağırsak rahatsızlıklarına sık rastlanması bu yüzdendir.

Uyuşukluk hissettiğimizde, enerjimizi yükseltmenin tek yolunun, her zaman yaptığımız gibi uyaran olarak şeker ve kahveye sarılmak olduğunu sanırız. Günümüzde güç verici sayısız yiyecekten, enerji içeceklerinden, tozlardan ve vitamin kutularından anında enerji elde edebiliriz. Artık bu enerji besinleri her yerde satılıyor. Bu ürünleri seyrek kullandığımızda bir problem olmaz. Ancak bu gibi yüksek oranda işlenmiş ürünler, ağırlıklı olarak hayati öz içeren yiyeceklerle beslenmenin yerine hiçbir zaman geçemezler.

Hayat enerjisinin akışını sürdürmek için bedenimizin yiyecekleri parçalamasını, besinleri özümlemesini ve artık maddeleri boşaltmasını kolaylaştırmalıyız. Bunun için sindirimi kolay olan besinlere yönelmeliyiz. O zaman bedenimiz sindirime bu kadar çok enerji harcamak yerine, artık maddelerin boşaltımı ve hücre yapısının canlanması için daha çok enerjiye sahip olacaktır. Fiziki enerjimizin artması ile hayatımızın bütün alanlarında daha zinde ve ilgili olmamız anlamına gelir. Ne kadar hafif beslenirsek kendimizi o kadar hafif ve o ölçüde berrak üstelik işlek zihinli hissederiz. 
 
 
 



Bu haber 2,809 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,751 µs