önlemek daha kolay!' | " /> önlemek daha kolay!' | "/>

En Sıcak Konular

'Şişmanlığı önlemek daha kolay!'

23 Eylül 2009 11:37 tsi
'Şişmanlığı önlemek daha kolay!' "Çocuklarda artan şişmanlığı gördükçe, aslında çevresel faktör-lerin genetik faktörlerden daha etkili olduğunu düşün-meye başladım ve bu konuda araştırma ve gözlemler yaptım." Dilara Koçak anlatıyor!

Dilara Koçak'ın yazısı...

Çevresel faktörler genlerden daha etkili

Günümüzde hızla yayılan obeziteyi genler tek başına açıklayamıyor. Çünkü genler kadar sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam tarzı da bir jenerasyondan diğerine geçiyor
Çocuklarda artan şişmanlığı gördükçe, aslında çevresel faktör-lerin genetik faktörlerden daha etkili olduğunu düşün-meye başladım ve bu konuda araştırma ve gözlemler yaptım. Çocuklarının fazla kilolarından endişe duyup kliniğimize yardım almaya gelen anne- babaları izlediğim zaman, birçok aile bireyinin normal vücut ağırlığında olmasına rağmen, çocuklarının fazla kilolu olması dikkatimi çekiyor.
Günümüzde ne yazık ki birçok çocuk zamanının büyük bir kısmını televizyon ve  bilgisayar ekranının karşısında geçiriyor. Üstelik ufak yaşlarda estetik kaygıları da olmayan bu çocuklar, daha sonraları ergenlik dönemine gelip normal vücut ağırlığın-daki arkadaşları ile kendilerini kıyasladıklarında, hızlı kilo verme amacıyla bazı yanlış yöntemleri uygulayıp farklı duygu durum bozukluklarının ortasında kalabiliyorlar.

Sadece şişman ailelerdeki çocuklar obez olmuyor

Bildiğiniz gibi genler, vücut tipinin nasıl olacağını, vücudun yağını, nasıl kalori yaktığını ve depoladığını belirler. Ancak, mevcut “obezite krizi”ni genler tek başına açıklayamıyor. Çünkü genler gibi alışkanlıklar da bir jenerasyondan diğerine geçebiliyor, alışkanlıklar çevresel faktörlerden önemli derecede etkileniyor.

Aynı ailedeki kişilerin yeme alışkanlıkları benzerlik gösterebilir, aynı seviyede fiziksel aktivitede bulunabilirler. Bu konuda yapılan çalışmalar, eğer ebeveynlerden biri veya her ikisi de fazla kilolu veya obez ise çocuğun obez olma riskinin arttığını gösteriyor. Yine aynı araştırmaya göre, ebeveynlerden biri obez ise bu durumun çocukta da görülme riski yüzde 40’a, her iki ebeveyn de obez ise çocuğun riski yüzde 80’e çıkıyor. Ebeveynler normal olduğunda bu risk yüzde 10’a kadar düşebiliyor. Ancak, çevresel faktörlerin çocukları gün geçtikçe hareketsizliğe itmesi, aynı anda da aşırı kalori alımını destekleyen bir yaşam düzeni içine doğru çekmesi üzüntü verici olduğu kadar düşündürücüdür. Bu konuda ailelere büyük sorum-luluk düşüyor.

Şişmanlığı önlemek daha kolay

Günümüzün değişen yaşam tarzı ve doğa şartları gibi nedenlerle çocukların anne ve babalarından daha önce ölme riskinin yüksek olması, çok üzücüdür. Ama, bu endişeden dolayı, çocukluk döneminde gittikçe artan obeziteyi engellemek için toplumun her kesimindeki bireylerin bu konuda dikkatli olması son derecede önemli. Sorumluluğu gıda firmalarından okul yönetimine, reklam kurulundan medyaya çok geniş bir yelpaze üstlenirse fayda yaratabileceğimize inanıyorum.

Tedbirli davranılmalı

Şişmanlık oluşmadan önce tedbirli davranmak ve şişmanlığı önlemek daha kolay. Çünkü, çocukta şişmanlık başladıktan sonra zayıflatmak o kadar kolay olmuyor. Çocukluk ve ergenlik döneminde, çocuğun bilinç düzeyi bazı kısıtlamaları kabul etmiyor. Çocuğun, aile içi düzende yeme alışkanlıklarını ve egzersizin de içinde olduğu yoğun bir yaşam biçimini normal kabul etmesi, anne-baba yaşam tarzını buna göre düzenlemesine bağlıdır.

Tabii ki çocuğun eline diyet listesi veremeyiz. Ama, dengeli beslenme ve hareketli olma konusunda özellikle bir anne babanın çocuğa örnek olacağı bir model oluşturabiliriz. 

Ne üzücüdür ki, bir kaç yıl önce yapılan bir araştırma, şu anki genç obezlerin ebeveynlerinden uzun yaşayamayacak ilk jenerasyon olduğunu öne sürüyor. Ancak, bir şeyler yapmakta geç kaldığımız bir jenerasyon var gibi görünse de,  “... yapmak, hiç yapmamaktan iyidir” ya da “zararın neresinden dönsek kârdır” gibi  düşüncelerle, en azından şu andan itibaren bazı tedbirler almanın çok yararlı olacağına tüm yüreğimle inanıyorum.

Bugün sizinle çok keyifli konular paylaşmadım ama size bu noktada iyi bir haber verebilirim:
Kalıtsal özelliklere rağmen, çevresel faktörlerle ilgili yapabileceğimiz bir şeyler var. Bu bizim seçimlerimizle ilgili  ve bu sonuçların olumluya çevrilmesi bize bağlı. O nedenle, ebeveynlerin bu konuya önem vermeleri ve bilinçlenmek için harekete geçmelerinin  faydalı ve gerekli olduğuna inanıyorum. 

Obezite, çocuğu mutsuz eder

Obezite; tip 2 diyabet, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi, eskiden sadece yetişkinlere özgü olduğu sanılan ciddi sağlık sorunları riski tabii ki çocuklar için de artıyor. Ayrıca, obez çocukların alay konusu olmaktan ve arkadaşları tarafından dışlanmaktan dolayı (acı ama gerçek) düşük özgüvene eğilimli olabildiklerini de görüyoruz.

Kilolarından mutsuz olan çocuklarda ortalama kiloda olan çocuklara göre, sağlıksız yeme alışkanlıkları ve anoreksiya, bulimia gibi yeme bozukları görülme olasılığı daha fazladır.  Bu çocuklar madde kullanımının yanı sıra, depresyona da daha eğilimli olabilmektedir.

Erken erginleşme eğilimi de yine fazla kilo ile kendini gösteren bir problemdir. Fazla kilolu çocuklar akranlarından daha uzun veya cinsel olarak daha olgun olabilirler, bu da kaç yaşında olduklarına göre değil kaç yaşında göründüklerine göre davranmaları gerektiğine dair beklentiler oluşturabilir.
Fazla kilolu kızlar yetişkinlikte düzensiz âdet dönemleri ve üreme sorunları yaşayabilir.

Aynı yaştaki her çocuk, aynı kiloda olmayabilir

Yetişkinlerde de olduğu gibi, aynı boyda ve yaşta olan her çocuk için, aynı ideal kilodan bahsedemeyiz. Bazı çocuklar, daha kaslı veya gelişmiş bir kemik yapısına sahip olabilir. Bunun nedeni bütün çocukların vücutlarının aynı tip olmaması, aynı zamanda gelişmemeleri ya da ailesel özelliklerin farklılığıdır. 

Eğer çocuğunuzun çok fazla kilo aldığını veya çok zayıf olduğunu düşünüyorsanız  mutlaka bir beslenme uzmanı ile görüşerek, çocuğunuzun gerçekten kilo sorunu olup olmadığını öğrenebilirsiniz. Çocuğun fiziksel aktivite seviyesi ve yeme alışkanlıklarını da detaylı yazarak bildirmeniz, en doğru çözüm önerilerini bulmak için faydalı olacaktır.

Doğru olan bir beslenme uzmanına gitmektir

Eğer çocuğunuzun kilosu normalden fazlaysa sıkı bir programa almak ve diyete yönlendirmek sakıncalı olabilir. Doğru olan, bir beslenme uzmanı ve egzersiz desteği ile belirlenecek planı takip etmektir. Ailelere ayrıca, çocuklarının kendilerini sıra dışı bir dönemde hissetmesine yol açacak davranışlar-da bulunmamalarını, evdeki yemek düzeni, ailece yapılacak aktiviteler gibi destek-lerle hep çocuklarının yanında olmalarını öneririm.

Mutfakta biraz değişiklik yapın

Çocuğunuza destek olacak bir beslenme planı ile ilgili olarak, mutfaklarımızda biraz değişiklik yapmak da işimizi kolaylaştırabilir. Özellikle çalışan ebeveynler, yemek hazırlama konusunda oldukça zorlanıyorlar.

Günlük programlarının çok yoğun olması, sağlıklı yemek hazırlamak için zaman ayırmalarını engelliyor. Evde sebze ve meyvenin yenme sıklığının az olması nedeni ile çocuk, sebze ve meyveden uzak bir ortamda büyüyor ve ileride yeme alışkanlıkları da bu paralelde gelişiyor. Eğer, siz de evde yemek yapmaya zamanınız olmadığı için hazır yemekler sipariş etmek zorunda kalıyorsanız, daha az zaman gerektiren ama hem daha sağlıklı hem de lezzetli beslenmek (afiyetle diyet) için, bazı önerilerimi deneyebilirsiniz.

Aç kalma büyümeyi yavaşlatır

Çocuklar ve ergenler için moda olan diyetleri uygulamanın veya aç bırakmanın, büyümeyi ve gelişimi yavaşlattığını, verilen kiloların genelde kalıcı olmadığını, sağlık açısından daha büyük riskler doğurabildiğini biliyoruz.

Ayrıca, buna benzer uygulamalara maruz kalan çocukların ileri yaşlarda daha ciddi boyutta yeme bozukluğu ile karşılaşabildiklerini görüyoruz. Çocuğun yanında bu konuyu konuşmamaya çalışmak bile, ona büyük bir iyilik yapmaktır.

Pratik öneriler
* Hafta sonu birkaç saatte, 2-3 çeşit zeytinyağlı sebze yemeği hazırlayabilirsiniz. Akşam eve geç de gelseniz buzdolabından alıp servis etmek çok zamanınızı almaz. Sebzenin yanına yoğurt ekleyerek servis edebilirsiniz
* Bazı haftalar tüm sebzeleri karıştırıp un yerine bulgur veya mercimek kullanarak sebze çorbası hazırlayabilirsiniz. Çorbayı ısıtıp yanında fırında veya yağsız tavada pişirdiğiniz et, tavuk veya balık servis etmek de zamanınızı almaz.
* Bazı günler büyük bir kabın içinde hazırladığınız salataya, çiğ de yenilebilen ıspanak brokoli, lahana gibi sebzeler ve haşlanmış yumurta ekleyip yoğurtlu bir sos ile servis edebilirsiniz. (Burada önemli olan, zeytinyağı miktarıdır. Salata sınırsız yenebilir).
* Kıymalı veya tavuklu pişirdiğiniz sebzeleri de evdeki birey sayısına göre parçalara ayırıp dondurmak, acil durumda buzluktan alıp servise hazır hale getirmek de kolay bir çözüm olabilir.
* Meyve yedirmeyi özendirmek için en iyi yol sizin örnek olmanızdır. Bazen meyve salatası  yapmak da özellikle meyve yemeye üşenenler için daha iyi bir seçimdir.
* Akşam yemeklerini planlarken, 1-2 gün balık, 1-2 gün et veya tavuk, 1 gün kuru baklagil, 2-3 gün sebze yemeği şeklinde bir düzenleme, haftayı takip etmenizde kolaylık sağlar. Makarna 1-2 gün, bulgur 1 gün, beyaz pirinç 1 gün olmak üzere yapılan bir düzen de sağlıklı bir denge yaratılabilir. Salata ve yoğurt, pişirdiğiniz yemeğe göre her gün masanızda olabilir.



Bu haber 1,381 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,007 µs